bu sezon ilk kez izlemedim bir galatasaray maçını, daha doğrusu izleyemedim.
sadece özetini izledim ve sözlükte yorumları okudum.
ilahi adalet diyorlar, neyin ilahi adaleti gençler? siz bu maç galatasaray'ın hakkı değildi diyebiliyorsanız ve vicdanen ve aklen mantıken bunu kabul ediyorsanız yolunuz açık olsun.
ama bir ilahi adaletten bahsedersek o da penaltı pozisyonu, haksızdı ve kaçtı.
bir de medya desteği falan diyorlar, rüya takım falan... hiçbir galatasaray taraftarı bunu kabul etmedi, etmiyor. aklı mantığı olan hiçkimse kendi takımının bu kadar havaya sokulmasını istemez, zira ters tepmiştir hep bu mantık. futbolda da, savaşta da, yönetimlerde de, iktidarlarda da, devletlerde de... dünyanın değişmeyen kuralıdır bu. "rüya takım" medyanın gazıydı evet ama bu hareket hiçbir zaman galatasaray'ın lehine bir hareket olmaz. daha doğrusu bugün herhangi x bir takım bile olsa o da ters teper. psikoloji... değişmez. sabittir. onlarca şeyle kanıtlarım ki kanıtlanmıştır.
maça gelince, dediğim gibi sadece özetini izledim ve şunu diyebiliyorum. benim takımım böyle oynasın, puan kaybedecekse böyle kaybetsin kabulümdür. eskişehir maçındaki puan kaybı için nasıl tüm galatasaray taraftarı "1 puan bile hakkımız değildi" diyebiliyorsa bugün de "maçı kaybetmek hakkımız değildi" diyor.
velhasıl; bir şeyler değişti, değişmek zorundaydı, bunu sistemsel olarak açıklamıştım geçen hafta, şimdi ise sürekli deniyoruz. o kulübede sinyor olduğu sürece işler iyi olacak buna inanıyoruz.
az evvel özetine baktığım maçtır. kelimenin tam manasıyla cenabet bir galatasaray izledim. diğer yanda sürekli secde eden sow gibi müslüman kara adamlara sahip fenerbahçe varken bizim kara topçlularımızı* istavroz çıkarırken görmem zoruma gitti. bilindiği üzere hıristiyanlar gusül abdestine ihtiyaç duymazlar.
bu maçta golü yediğimiz pozisyonda iki seksen uzanan eboue*, golü atamayıp çimleri işaret ettiğimiz pozisyonda da drogba* vardı hatırlatırım. hamit desen, golle sonuçlanmayan ibretlik pozisyonlar yaratmaya devam etmiş. adam direk kralı oldu! burak da maç öncesi cuma namazında bulunmamış olacak ki kendisine çarpsa ağlarla buluşacak olan top değil de kendisi ağlarla buluşuyor falan.
diyeceğim o ki, son zamanlarda takımımız mübarek cuma günleri oynanan maçlarda hiç olumlu sonuç alamamakta. ne bileyim takımca bir cumaya falan gitsinler. takımın durumu için ve özellikle de hamit için dua etsinler. olmuyor böyle.
hala aralarda galatasaray durdurulmayacak dıyenler var, arkadaşım bu kacıncı penaltı, besıktas macında 1puan aldınız, bu gol olsa burdan da 1 puan alacaksın hıcmı yuzun kızarmaz onda sonra yok şikeciler, yok şike kardeşiği falan utanın bıraz!
eskişehir maçında yenilsek hiç zoruma gitmezdi, hak ettik derdim. ama dünkü maçta nasıl yenildik ya, nasıl basiretimiz bağlandı bizim. ilkyarı tek kale oynadığın maçta nasıl gol atamazsın ya.
galatasaray oynadı, burak kaçırdı, hamit direkleri dövdü, drogba çim kurbanı oldu garip bir şekilde gençlerbirliği kazandı. maçın özeti bu ama geçen hafta şansıyla sahadan bir puanla ayrılan galatasaray bu sefer şanssızlıkla yenildi. iyi oldu güzel oldu. trabzonu yenersek aradaki puan farkı sadece 2 kalacak. bursaspor da fenerbahçeyi yenerse tadından yenmez olur.
şampiyonluğun galatasaraya verildiğinin resmidir. bu maçın kaybedilmesi hakemin gençlerin golünden sonraki tüm "takdir" haklarını gs den yana kullanması ve son derece saçma bir penaltı çaldığı gerçeğini değiştiremez.
hatta bunu gs li oyuncular bile öyle kanıksamış ki yanında rakibi gören kendini yere atıyor. eboe nin yere atlayıp takımının gol yemesine sebep olduğu pozisyon da bunu destekler. o kadar da eminler yani.
maçı izledim. gs daha iyiydi değişikliklere kadar. ancak şuursuz bir yükleniş bu. gs ne yaptığını bilmeyen bir takım hüviyetinde. bunu söyleyince kızıyor gs liler ama üç dört büyüklerin maçlarını izliyorum. ve bu takım şampiyon tayin edildi. gel de yanma. salma beşiktaş, bırakma fener. her iki takım da gs den iyi top oynuyor.
ayrıca beşiktaş ve fenerbahçe nin bu hafta maç kazanması çok daha zorlaştı.
türlü şerefsizlikleri içinde barındıran ancak göte fena patlamış olan maçtır, o formayı giyenler her ne hikmetse yatak olaylarına çabuk ısınıyorlar, aynen size yakıştığı gibi devam ediniz efendim.
mükemmel mücadele edilmiş neredeyse 80 dakika tek kale oynanmıştır.
bazen 100 tane de şut çekseniz girmez.
futbolda topun canı olduğu söylenir, bu maç da bunu doğrular gibiydi.
çok iyi oynayarak kaybettiğimiz ilk maç değil.
rakibin tek pozisyonu olup, onun da gol olduğu ilk maçımız da değil.
şampiyon olacağız sıkıntı yok.
puan kaybetmemizi bekleyen rakiplerimiz, bu hafta oynayacağınız maçlar hiç kolay değil.
şampiyonluğa etki etmeyecek maç. yine ortalık kızışacak, yine birileri ümitlenecek. fakat her şey geçen seneki gibi olacak. onun için bir galatasaraylı olarak gayet rahatım.
Bir çoğumuza göre sezonun en iyi maçlarından birini oynadığımızı söyleyebilirim. üst üste etkileyici pozisyonlarımız var, direklere nişanlanan 2 topumuz var her ne kadar doğru bir karar olmasa da kaçan penaltımız var. ilk yarının 0-25 ikinci yarının ise 55-85 arası mücadeleyi en üst düzeye çıkardığımız dakikalar. Biz böyle oynayalım yeter. mücadele edelim maçı bırakmayalım akıllı hücuma çıkalım iyi pas yapalım soruyorum size böyle bir futbolla kaç maç ya da kaç puan kaybedilebilir ki ? Bugün olmadı ama yarın mutlaka bu futbolun karşılığını alacağız. Sabredelim yeter.
galatasaray'ımızın güzel futbol sergilediği maçtır. yenilmiş olsak bile geçen haftaki futbola göre çok daha iyi bir sistem yakaladığımız bariz. şanssızlıklar nedeniyle gol atamadık eboue'nin gereksiz yere yerde uzanması nedeniyle yediğimiz golü telafi edemedik. umarım schalke maçında daha şanslı olur ve böyle bireysel hatalar yapmayız. ayrıca gökhan zan'ın haksız yere kırmızı kart gördüğü maçtır.
gençlerbirliği nin, planlarına uyan ancak maçın akışına göre beklemediği bir galibiyet elde ettiği maç olmuştur.
1 - galatasaray ın maçtaki en etkili oyuncusu olarak dikkat çeken selçuk un, bireysel performansının dışında verilen taktik nispetinde galatasaray ı handikapa sürüklediğini söylemek mümkün. topun tek yönlendiricisi olmasının dezavantajları, maçın büyük bölümünde iki hücumcu kanat oyuncusu olan emre ve hamit in burak ile aynı hizada oynayıp set hücumundan ziyade takımı ileriye yapıştıran hüviyete bürünmeleri, yapılacak daha verimli formatları engelleme açısından görülmüştür.
2 - galatasaray takımının total fizik kalitesine rağmen hareketli hücum alışkanlığını neden yapamadığı sorusu, oyuncuların ve sistem yap bozları ile fatih terim in de maçtan maça farklı bakış açısına sahip olması ve görev akdinin oyuncular tarafından tam anlamıyla yerine getirilmek istenmemesine bağlanabilir. ayrıca bu noktada galatasaray ın, örneğin fenerbahçe nin sahip olduğu kontrollü ve sistemli oyun yerine risk alma üzerine kurulu yapısının getirdiği soğukkanlılık zafiyetinin de etkili olduğunu düşünüyorum. bunlara, verim bazında kalitesinin üstünde oynayan selçuk, kabiliyeti ölçüsünde yekta, stoper mevkinde her maç savaşan semih ve galatasaray a katkılarının ilerleyen dönemlerde geleceğini düşündüğüm sneijder dışında dengeli oyuncu zafiyeti de eklenirse, kaybetmeyecek kadar oynarken yenilmenin izahı yapılabilir.
3 - galatasaray da, aksi yönde cereyan etmesi gerekirken her hafta daha da belirginleşen sol hücumcu sıkıntısı göze çarpmakta. bu maç özelinde serkan kurtuluş un güven vermeyen yapısının, emre çolak - içeri katetmesi de ayrı olumsuzluk amrabat ile başlansaydı, emre ye göre daha yatkın olduğu kanat oyununu olumlu yapabilirdi - tarafından değerlendirilemeyişi dikkati çekmiştir. takımın daha ziyade eboue - hamit / sabri - hamit koridoruna yönelmesi, hem emre nin hem de amrabat ın hücum bütünlüğünü tamamlayamayan parçalar olduğunu göstermekte. buna ek olarak riera nın da hücumcu savunmacı nitelikli olduğu ortaya konursa, emre ve amrabat dışında çare aramak en olumlu hamle gibi ortada durmakta.
4 - ilk yarı genelinde riera ve bilhassa eboue nin yaptığı pozitif çıkışların, cezanın kesilmesi gereken noktada bulunabilecek özellikte oyuncunun olmayışı hasebiyle kıymete bindiğini söylemek güç. selçuk un, 10 un üstünde gol attığı ve bir daha tutturmasının mümkün olmadığı yıl hesaba katılmazsa, emre ve hamit in bir senede atabilecekleri gol sayısının özellikleri itibarıyla 6 - 7 yi geçemeyeceği varsayılırsa ve burak ın, enerjisi ve hırsına rağmen zayıf özellikli olan tekniği göz önüne alınırsa, farklı arayışlar içerisine girmek gerekir.
5 hamit in, vuruşlardaki isabetsiz istatistiğini zihinsel bir nedene bağlamak gerekir. kondisyon olarak iyi durumda olan takımın yanında sırıtmamasına rağmen pozisyonları neticeye ulaştıramaması, hassas bir yapıya sahip olduğu her halinden belli olduğundan dolayı mental bir sıkıntı olarak değerlendirilmeli.
6 - gençlerbirliği nde, bu akşamki zafer üçlüsü olarak lanse edilebilecek kulusic, aykut ve ramazan dışında elle tutulur bir performans görülmemesine rağmen alınan üç puan kendileri açısından altın değerindedir. jimmy durmaz ın mücadelesi de eklenebilir.
7 - özgür yankaya, ilk yarıda galatasaray lı futbolcular tarafından temiz şekilde müdahale edilen en az üç pozisyonda faul kararı vermesi, kart tercihleri doğru olsa da çalmadığı pozisyonlar, drogba nın penaltı ile alakası olmayan pozisyonunda verdiği karar ve avantajları oyunun hızına sekte vururcasına engellemesi ile göze çarpmıştır.
8 - fatih terim in, umut u sağ atak kozu olarak düşünmesinin anlamsızlığı ve her maç göze çarpan b planı eksikliği, gökhan zan ın iyi oynamasına rağmen yaptığı gereksiz hamle ve riera nın diyaloglarında manasız şekilde agresif olması da diğer noktalardı.
saka maka galatasarayin kazanamadigi mac.
ulan rakiplerimize yardim etmek icin elimizden geleni yapiyoruz simdi.
sorarim sana nolur fb veya bjk ustuste mac kazansa simdi?
hemen kapanir puan farki.
olacak sey degil.
neyse artik olan olmus, onumuzdeki maclara bakicaz..
hakem genÇlerin attığı golde ve kırmızı kartta tartışmasız doğru, penaltı konusunda ise yanlış bir karar vermiştir.(drogba'nın atamaması ise ilahi adalet olmuş resmen).(galatasaraylıyım).
Topun galatasaray adina gol olasi gelmedigi maclardan biridir. Yapilacak bir sey yoktu.
Hatta ilk yari gayet nefis pozitif top oynayan bir takim vardi sahada. Istenince oluyormus demek ki.
En buyuk hastaligimiz yine erkenden atamayinca demoralize olduk. Galatasaray klasigi.
Maca drogba'yla baslayip ilk yariyi 3-0 kapatmak da vardi. Ama hesaba avrupa girince boyle oluyor. Katlanilacak. Bu verilen puan bi yerde avrupanin haraci diger cook puan gibi.
Hee su gun baktigin zaman galatasaray gala sampiyonlugun en buyuk adayi. Cunku ne fener, ne de besiktas ondan iyi takim. Hatta tartiya koydugunda galatasaray ikisinden de iyi. Bunu kabul etmek lazim.
Kisacasi bu yenilgi aldatici olmamali. Bir yerde gecen sene icerde 2-1 kaybettigimiz fener macinin aynisiydi. Bi kere gelip, atti gitti genclerbirligi.
Penalti kactiktan sonra yerle gokle ugrasip hakeme allahsiz muamelesi yapan genclerbirligi futbolculari da hic haci tribine girmemeli bence. Yatip kalkip allah'a dua etsinler tabi de penalti icin degil, bu kadar kacan golden, direkten ve icler acisi oyunlarindan sonra galip gelebildikleri icin.
bir fenerbahçeli olarak üzüldüğüm maç.. zira gs nin her kaybettiği puanin ardından, bu sezon, fb hiç artıya geçemedi. bu sebepten ötürü evi, arabayı sattim tüm paramı bursa ya bastım. nasıl olsa fb galip gelemicek.
galatasaray'ın sadece 3 puan kaybetmediği maç. eğer schalke maçı da istedikleri gibi olmaz ise o zaman işleri ters gidecektir. ben de buradayım. maçı sözlükten takip ettim. anladığım kadarıyla çok gol kaçırmışlar ve bedava bir penaltı almışlar yine de. bir de kolpalıkta kimsenin eline su dökemeyecek bazı taraftarları (istisnaları var ama azınlık) da kaçınca iyi oldu falan deyip riyakar takılıyorlar, penaltı olduğunda havaya zıplamışlar. öyle diyorlar!
bir şu var; stadı terkeden topluluk!
beter olmanız dileklerimle, amin!
(#18830651)
