galatasaray oynadı, burak kaçırdı, hamit direkleri dövdü, drogba çim kurbanı oldu garip bir şekilde gençlerbirliği kazandı. maçın özeti bu ama geçen hafta şansıyla sahadan bir puanla ayrılan galatasaray bu sefer şanssızlıkla yenildi. iyi oldu güzel oldu. trabzonu yenersek aradaki puan farkı sadece 2 kalacak. bursaspor da fenerbahçeyi yenerse tadından yenmez olur.
eskişehir maçında yenilsek hiç zoruma gitmezdi, hak ettik derdim. ama dünkü maçta nasıl yenildik ya, nasıl basiretimiz bağlandı bizim. ilkyarı tek kale oynadığın maçta nasıl gol atamazsın ya.
hala aralarda galatasaray durdurulmayacak dıyenler var, arkadaşım bu kacıncı penaltı, besıktas macında 1puan aldınız, bu gol olsa burdan da 1 puan alacaksın hıcmı yuzun kızarmaz onda sonra yok şikeciler, yok şike kardeşiği falan utanın bıraz!
az evvel özetine baktığım maçtır. kelimenin tam manasıyla cenabet bir galatasaray izledim. diğer yanda sürekli secde eden sow gibi müslüman kara adamlara sahip fenerbahçe varken bizim kara topçlularımızı* istavroz çıkarırken görmem zoruma gitti. bilindiği üzere hıristiyanlar gusül abdestine ihtiyaç duymazlar.
bu maçta golü yediğimiz pozisyonda iki seksen uzanan eboue*, golü atamayıp çimleri işaret ettiğimiz pozisyonda da drogba* vardı hatırlatırım. hamit desen, golle sonuçlanmayan ibretlik pozisyonlar yaratmaya devam etmiş. adam direk kralı oldu! burak da maç öncesi cuma namazında bulunmamış olacak ki kendisine çarpsa ağlarla buluşacak olan top değil de kendisi ağlarla buluşuyor falan.
diyeceğim o ki, son zamanlarda takımımız mübarek cuma günleri oynanan maçlarda hiç olumlu sonuç alamamakta. ne bileyim takımca bir cumaya falan gitsinler. takımın durumu için ve özellikle de hamit için dua etsinler. olmuyor böyle.
bu sezon ilk kez izlemedim bir galatasaray maçını, daha doğrusu izleyemedim.
sadece özetini izledim ve sözlükte yorumları okudum.
ilahi adalet diyorlar, neyin ilahi adaleti gençler? siz bu maç galatasaray'ın hakkı değildi diyebiliyorsanız ve vicdanen ve aklen mantıken bunu kabul ediyorsanız yolunuz açık olsun.
ama bir ilahi adaletten bahsedersek o da penaltı pozisyonu, haksızdı ve kaçtı.
bir de medya desteği falan diyorlar, rüya takım falan... hiçbir galatasaray taraftarı bunu kabul etmedi, etmiyor. aklı mantığı olan hiçkimse kendi takımının bu kadar havaya sokulmasını istemez, zira ters tepmiştir hep bu mantık. futbolda da, savaşta da, yönetimlerde de, iktidarlarda da, devletlerde de... dünyanın değişmeyen kuralıdır bu. "rüya takım" medyanın gazıydı evet ama bu hareket hiçbir zaman galatasaray'ın lehine bir hareket olmaz. daha doğrusu bugün herhangi x bir takım bile olsa o da ters teper. psikoloji... değişmez. sabittir. onlarca şeyle kanıtlarım ki kanıtlanmıştır.
maça gelince, dediğim gibi sadece özetini izledim ve şunu diyebiliyorum. benim takımım böyle oynasın, puan kaybedecekse böyle kaybetsin kabulümdür. eskişehir maçındaki puan kaybı için nasıl tüm galatasaray taraftarı "1 puan bile hakkımız değildi" diyebiliyorsa bugün de "maçı kaybetmek hakkımız değildi" diyor.
velhasıl; bir şeyler değişti, değişmek zorundaydı, bunu sistemsel olarak açıklamıştım geçen hafta, şimdi ise sürekli deniyoruz. o kulübede sinyor olduğu sürece işler iyi olacak buna inanıyoruz.