unutuldu.kaybolan canlar yitip gidem umutlar unutuldu. Kerpiç yapılar mezar oldu.çoğu deprem sonrası yıkılan kerpiç yapida boğularak öldü.evet boğularak... sözü verilen afet konutlari, bölgede yaşıyan garibanlar soğuğun en kesicisini çadırda yedikten uzun bi süre sonra teslim edildi. Stajimi yaptığım afet konutlari tamamlandıktan kısa bir süre sonra çatıları uçtu. Ne de olsa onlar afetzedeydi alışkınlardi yani sıkıntı çekmeye. Daha acılar tazeyken üç büyüklerden sayılan kanallar başladi röportaja.ıstanbulda deprem riski diye. Ulan şerefsiz burda ölen senin vatandaşın değil mi?
şüphesiz ki burada önemli olan elazığ'da yitip giden canlar, yıkılan hayatlar değildir. burada önemli olan bu depremin olası istanbul depremini tetikleyip tetiklemeyeceği olabilir. malum, istanbul'a kar yağmadan kış gelmeyen müthiş ülkemizde anadolu'da yitip gidenler genelde patates çuvalından ibarettir. nerede deprem olursa olsun, hemen çağırırlar bir profesörü, zort tv ana haber bülteninde stüdyoya çıkartıp istanbul fay hattının analizini yaptırırlar. bu anlayışa sahip ne kadar medya mensubu varsa o olası istanbul depreminde göçüp gitmesi ülkenin hayrına olacaktır.
sabah ntv den dinlediğime göre richter ölçeği bakımından şili depreminden 25 kat daha zayıf, şiddet bakımındansa eşdeğermiş.
nasıl oluyor böyle demeyin, benim gibi 17 ağustos ve 12 kasım depremlerini yaşayanlara sorun düzce depremi daha bi şiddetli vurmuştu. rivayetler vardı yıkıcılık bakımından 10 kat daha büyükmüş diye.
göz yaşı döktüren afet. üzüntüsünü paylaşıyoruz elazığlıların ama onların acısının yüzde birini bile hissedemeyiz. dualarımızdan başka bir şeyimiz yok. allah yardımcıları olsun.
acı bir depremdir. çok da büyük olmamasına rağmen yöre halkında büyük yaralar açmıştır. her zamanki gibi giden gitmiştir, "ama sorumlusu kim?" sorusu her zamanki gibi havada kalacaktır. ta ki bir sonraki depreme kadar.
merkez üssü karakoçan'dır. 5n 1k'da dedikleri gibi: japonya'da çok daha büyük bir deprem olduğunda çocuklar sabah kalkıp okullarına gidiyorlar, biz de ise gözyaşı...
uğur dündar bugün bu konu ile ilgili çok güzel bir şekilde tepki gösterdi.
zira deprem bölgesinden canlı yayın yaparken, arkadaki salak topluluk cep telefonu ile akrabalarını arayıp, ben televizyondayım tribine girmişti.
uğur dündar ise bunu görünce delirdi.
insanlar can derdinde, bunların yaptığına bak falan diye epey bir kalay çekti.
ek olarak olası istanbul depremi için umarım topbaş veya akp önlem alma yoluna gider.
öyle lale dikerek, balyoz ile asker tutuklayarak mı acaba depremi engellemek istiyorlar.
adamlar bas bas bağırıyor deprem diye ama 8 senedir bu hususta adam gibi ilerleyemedik maalesef.
umarım ilerleyen zamanlarda saçma sapan yargı reformu, anayasa değişecek zırvaları yerine depremle mücadele, depreme karşı savaş tarzı çalışmalar yaparlar.
"bilim adamları acaba yanılıyormu?" düşüncesini kafama sokmuş depremdir.ne kadar uzakta olursa olsun şili ve haiti depremleri elazığ daki fayı tetiklemiş olabilir.
1999'un 17 ağustos'undaki gibi yüreğimizi dağlayan; kayıp sayısının daha artmamasını dilediğim acı gün.
tüm elazığ ve türkiye'ye geçmiş olsun...
acımız ortak...
Depremi Allah bilir.
Ölüm kader de varsa, olur.
Ama depreme önlem almamak aptalların işidir. Her işimizi Allah a havale eder. Başımıza gelenlerden ders almak varken kader dersek. Orta şiddetli bir depremde hiç de az olmayan sayıda insanımız ölür.
Çok mu zor prefabrik yapılar kurmak? Çok mu maaliyetli? Her iki sorunun cevabı da hayır.
Devlete kızdığım kadar, her şeyi devletten bekleyen halka da kızıyorum.
Bu kafayla daha çok insan ölür, kelle hesabıyla sayılır, Yanlış mezara gömülür.
silinin bir ulke, elazıgın bir sehir,
8.8in bir asırı siddetli, 6.0ın siddetli bir deprem oldugunu varsayarsak;
olusan can kaybı oranında ne kadar geride kalmıs, isimizi sansa baglayan ve alt yapısız bir ulke oldugumuzu kanıtladıgımız dogal afettir. yasayan ve hisseden herkese gecmis olsun, kaybı olanlara ise sabır ve bas saglıgı dileklerim ile.
Az gelişmiş ülkelerde bile bu depremlerde can kaybı görünmüyor neredeyse. insan hayatının sudan ucuz olduğu türkiye için ise söyleyecek pek bir şey yok sanırım. Şimdi iki bakan, bir başbakan çok üzgün olduklarını söyleyecekler olay kapanıp gidecektir. Teselli ölü sayısının daha fazla artmaması diyeceğim ama bu şartlarda yeni bir deprem sonucu daha fazlası yine muhtemel.