türkiye saatiyle 18:00'de başlayıp spormax'tan naklen yayınlanacak maçtır. ne olursa olsun çok büyük bir maçtır, emin konuşmamak gerekir fakat ev sahibinin galibiyete yakın olduğu aşikârdır. iddaa da böyle düşünüyor olacak ki, pek yüksek vermemiş chelski'ye. maçın iddaa oranları şöyle,
sezonun en iyi topunu oynayan ve "bugüne kadar neden kimse drogba ile anelka'yı beraber oynatmayı düşünmemiş ki?" diye sorarak gönüllerde yer eden carlo ancelotti gibi bir hocaya sahip chelsea ile cristiano ronaldo olmadan da bu sene şampiyon olmak isteyen sir alex'in manchester united'ının kapışacağı maç. bu sezon oldukça formsuz olan rio ferdinand'ın oynamaması çok da büyük bir dezavantaj değil kırmızılar için. orta sahayı çabuk geçip valencia ve nani'ye hızlı top atma şansını bulurlarsa kırmızılar 8 sene sonra üç puanla eve dönebilir; ama maç londra'da olduğu için favori maviler.
kalplerin chelsea için atacağı karşılaşma. bugün bütün gün akılda bu maç vardı. sabah kalkıldığında ilk iş mavi formayı giymek oldu, daha sonra bilgisayar açılır açılmaz o güzel armayı masaüstüne çakmak. face'ye c'mon chelsea !! yazısı yazıldı. rakip manchester united. ne kadar formda olsakta tedirginlik yok değil aslında. bugün sahaya çıkacak 11 oyuncuya da güveniyorum. ancak carlo'nun sol kanatta malouda'nın yerine joe cole'e şans vermesini istiyorum. iki cole bu maçta united'a ''kol'' gibi girer. united'ta ferdinand dışında çok önemli bir eksik yok.. chelsea'de ise bosingwa, mikel, ve zhirkov sakat..
carlo chelsea'yi muhtemelen şöyle bir 11'le maça çıkaracaktır; cech, a.cole,terry,carvalho,ivanoviç,ballack,lamps,essien,malouda, ( j.cole'ü tercih ederdim )
anelka,drogba..
bir dynamo dresden taraftarı olarak söylemeliyim ki her ikiside alman' ın daşşanı yesin. sir ferguson as oyuncularını beşiktaş maçına saklayacağından chelsea' nin kazanmasına kesin gözüyle bakılan maç.
bir tarafsız izleyici olarak ve bahis şirketlerinin habire ortak karar almışcasına chelsea'nın oranlarını düşürdüğünden yola çıkarak chelsea'nın kazanacağını düşündüğü maç. bana kalsa bol gollü olsun, düşmanlık kazansın.
bir chelsea taraftarı olarak söylenmesi gerekir ki chelsea'nin rakibini tepeleyeceği maç olacaktır. hakemler tarafından genelde korunan manchester united sürpriz yapmazsa tabi.
en üst düzey lig olan premier lig'e yakışır bir maç oldu ilk yarı itibariyle. chelsea daha üstün gözüktü. müthiş tempolu, seyir sevki olan bir karşılaşma oluyor ayrıca.
maç öncesi yapılan saygı duruşu ders niteliğindeydi. hayatımda ilk kez 1 dakikalık saygı duruşunun gerçekten 1 dakika sürdüğünü gördüm. sessizlikten dolayı öksürenlerin bile sesi yansıyordu ekrana. gerçi sonlara doğru pub mazlumu birisi çelsi çelsi diye haykırdı ama pek uzun sürmedi.
maça gelirsek,ilk yarı cidden bir tenis maçı gibi oldu. biraz nefes alsaydınız yahu. paldır küldür atak. millet olarak pek alışık değiliz bu tarz oyunlara. ilk yarıda kuşkusuz en iyi isim nicolas anelka oldu. etkili çalımlar,şutlar,paslar..
golden önce evans'ın drogba'ya uçan tekmesini hakemin es geçtiği, penaltı vermesi gerekirken üzerine bir de sarı kart görtermesinden birkaç dakika sonra, sol taraftan kullanılan duran topta, lampard'ın ortasına kafayı vuran terry'nin chelsea'yi 1-0 öne geçirdiği maç.
ilk yarıda chelsea'nin bariz üstünlüğü, ikinci yarının ilk 25 dakikasında ise manu üstünlüğü mevcuttu. golden önce hakem ceza sahası içinde 2 kez tekmelenen drogba'ya sarı kart göstererek kendini aciz duruma düşürdü. manu yine hakem tarafından korunuyordu. net penaltı verilmemişti. ancak 5 dakika sonra hakem de golü yedi ve mağlup oldu.
o kadar maç seyrettim, hayatımda ilk defa tribünde birinin ağzında diş fırçası maç seyrettiğini gördüm. arada da bildiğin dişini fırçalıyordu lan herif.