kaos kavramını tanılayamayan ve düzensizliğin de bir düzen olabileceğini kavrayamayan insan beyninin, yanılsamasıdır. keşfedebildiğimiz evrende 400 milyardan fazla galaksi ve 10.10 üzeri 88 yıldız olduğu tahmin edilmektedir. ve biz, bir dakika bile durup düşünmeden, her şeyin bir sistem dahilinde işlediğini söylemekten geri durmayız. nerden biliyorsun?
modern fiziğin hala keşfedemediği veya varlığı hususunda bir fikir birliğine varamadığı evreni, kişinin sadece kendi farkındalığından yola çıkarak; mistik dayanaklarla bir döngü ilan etmesi oldukça gülünçtür. belki de senin varlığın, evren için düzensizliktir? bunun aksini ispat edebilir misin? bir evde yaşayan aşırı dağınık 4 kişinin, sadece ev içinde birbirleriyle çarpışmaması, o evi düzenli bir ev yapmaya yeter mi?
inancınızı tazeleyin vs. ancak tam bilimsellik isteyen uç konuları bu işe dahil etmeyin artık. "koskoca evren" ile başlayan cümlelerinizi kendize saklayın. bu bilimsel düşünceyi köreltir. bir önermenin doğruluğunu baştan kabul ederek, bilimsel olunamaz. ve bilimsellik demek; sadece laboratuar ortamında atomları çarpıştırmak, deneyler yapmak değildir. olaylara yaklaşım ve yorumlama işinde de sağlıklı sonuçlar adına bilimsellik şarttır. bazıları ise daha bunu en baştan köreltmektedir. kendi varlığını dahi sorgulamaktan kaçınmaktadır.
Şuursuz uzay cisimlerinin düzeniyle , mantık yürütebilen insan oğlunun düzensizliklerini bir tutup , bu düzensizliği fizik kanunuyla açıklamaya çalışıp aklısıra bu düzeni inkar etmeye çalışan şuursuz bünyenin itirazıdır. Her fizik kanununa neden sorusuyla yaklşırsanız sonunda siktir lan diyeceğiniz noktaya gelirsiniz.
Sırf bizim bulunduğumuz güneş sisteminde sekiz gezegen, dört kadar cüce gezegen, mars ve jupiter arasında yer alan meteor duvarı Kuiper kuşağı ve binlerce başka gök cismi aynı rotada sürekli olarak hareket etmekte. Elbette dev galaksilerden tutun, en küçük meteorlara ara sıra çarpışmalar gerçekleşiyor ancak astronomi ve fizik bilimleri hala bu akıl almaz kaos içindeki düzeni açıklayamıyor. Evren ilk patlamadan bu yana aynı hızda genişliyor. Evrenin her yerinde -en azından keşfi yapılan bölümünde- ilk patlamadan yayılan radyasyon aynı miktarda yer almakta. Ancak başlığı açan felsefe özürlü arkadaş en şuursuzu bile en şuurlu nesneden daha şuurlu olan insanı kaotik evrenle bir tutuyor. Benzetmeye bak "aynı evi paylaşan ve dağınık dört arkadaş birbirlerine çarpmıyor diye ev düzenli mi oluyor" diye sormuş. Kaos içinde de düzen olabiliceğinin ya da ev dağınıklığıyla "koskaca evrenin" karşılaştırılamayacağını bilmiyor. Zaten mesele bu evren gerçekten kaos içinde mi yoksa bize mi öyle görünüyor? Yoktan varolmuş, sürekli olarak aynı hızda genişliyor ve ne zaman çökecek?
bu iddiayı öne süren çok felsefeli şuurlu insanın gözünden kaçırdığı en önemli şey; sekiz gezegen, dört kadar cüce gezegen, altı şirin baba ve kuiper kuşağının aynı rotada sürekli olarak hareket etmesi, kaosun bir parçası olabilir.
daha kaosla, mutlak kaos arasındaki farkı bilmiyorsa kişi; felsefe lafını ağzına dahi almamalıdır.
kaos Fr.chaos
1. Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu. 2. mec. Karışıklık, kargaşa: § “Bu kaosu bile bir düzene koymaya çalışmak alışkanlığından kaynaklanmakta” -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 112. § “Çevremizdeki bütün kaos ve huzursuzluğa inat burada dağ taş kırmızı gelinciklerle dolu.” -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 97.
TDK sözlük.
Mutlak Kaos tabiiki bu durumun sonsuz bir hal alması. Evren hala kaos döneminde mi yoksa mutlak kaos içinde mi yoksa kaostan düzenemi geçti. Başlığı açan zaten evreni sadece bizim güneş sistemimizden ibaret sanıyor bir de felsefe yapıyor. Şuursuz varlıklarla insanı bir tutuyor. insan davranışlarını kuyruk yıldızın yörünge hareketiyle bir tutuyor. Ordinaryus doçent diye birşeyin varlığına inanmış bir kere.
Alıntı yaparken eksik alıntı yaparak öne geçmeye çalışıyor. Sen önce evreni sadece içinde bulunduğun gezegenin, içinde bulunduğu güneş sisteminden var olduğunu zannetmekten vazgeç. Sonra gel buraya felsefe yap. Felsefe yapmak için sadece kitap okumak yetmez bir de ortaya fikir koyacak zeka gerekir.
önermesini savunan kişilerin, genelde sadece güneş sistemindeki 8 gezegeni baz almasıdır.
ve evrenle, insan davranışlarının bir tutulması zaten olası değildir. o sadece mecazi bir örnektir. ayrıca, şuur kavramı yüklediğin anlama göre değişir. bir varlığın şuursuz olup olmadığını bilemezsin. "şuursuz" dediğin vakit dahi, o varlığın bir şuuru olduğu anlamına gelir. şuursuzluğun hakim olduğu bir şuura sahip demektir. o yüzden ne dediğimizi bilelim önce.
ayrıca şuurlu/şuursuz ayrımı, nicel bir ayrımdır. senin şuur dediğinin önemi ve avantaji; karar verebilme yetisinin önem taşıdığı bir boyutta geçerlidir. kararsızlığın hakim olduğu bir boyutta, senin şuurlu olman; o boyutta hiç bir anlam ifade etmez veyahut sen o sistemde, daha komplike ve önemli konuma yükselmezsin.
