ilk çeyrekte hafif sallanmamıza rağmen; ikinci çeyrekte toplayıp, üçte sömürdüğümüz ve son çeyrekte slovenlere sahayı yalayıp yutturduğumuz maçtır.*çok yaşayın 12 dev adam!
türkiye'nin savunmada ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gördük bu maçta. fransa'yı rahat bir şekilde geçtikten sonra çoğu kişinin ortak kanısı bu maçın hiç kolay geçmeyeceğiydi. türkiye'nin kazanacağına inanılıyordu ama bu kolay olmayacaktı. ilk birkaç dakika çekişmeli başlayınca öyle olacağı düşünüldü ama seyircinin de coşmasıyla birlikte takım harika savunma yaptı ve o dakikadan sonra maçın kaybedileceği aklımdan bile geçmedi. gerçekten çok azimli ve inanmış bir takım vardı sahada. oyuna giren oyuncu ile oyundan çıkan oyuncu arasında herhangi bir fark yoktu. herkes aynı enerjiyi sahaya yansıttı. zaten açılan fark bir daha kapanmadı.
maçın zor geçmesini bekliyordum, çünkü slovenya'nın şutörleri çok iyiydi ve şu ana kadar türkiye'nin kazandığı maçların hepsinde rakibe üstünlük kurduğumuz anlarda alan savunması yapmıştık. ama çok iyi şutör olan bir takıma karşı alan savunması kötü olabilirdi. beni asıl telaşlandıran buydu. ama neyse ki öyle bir şey olmadı ve milli takım tarihi bir başarıya imzasını attı.
seyirciyi de kutlamak lazım. televizyonda çok göze çarpmasa da seyirci takımı ateşleyen unsurlardan birisiydi. turnuvanın en iyi taraftarlarından birisi olan slovenya taraftarı ise çok az sayıdaydı. 15-20 kadar sloven taraftar vardı görebildiğim kadarıyla tribünlerde.
Her oyuncu mu mükemmel oynar? Her oyuncu mu takım oyununu benimser? Her oyuncu mu kendisinden bekleneni fazlasıyla verir. Maç sonrası ilk röportajdaki canlılık, sevinç görülmeye değerdi. Sırbistan maçında da bu oyunla zorlanmayız. Karşımıza NBA karması falan çıkarsınlar. Hiç farketmez ülkeleri. Yeter ki böyle yürekten oynayalım.
türkiye'nin gümbür gümbür uçtuğunu kanıtlayan maç. şu son iki gündeki tüm tur maçlarını izledim, hepsi göt göte gitti. abd-angola antreman maçı hariç. * diğer tüm maçlar, arjantin-brezilya olsun, sırbistan-ispanya olsun son saniyeye kadar kıran kırana mücadele geçti. ama türkiye, resmen rakiplerini ezip geçiyor. son 15 saniye insanlar artık maçı bırakıyorlar. bu müthiş bir şey. gururlandık 12 dev adam. yolunuz açık olsun.
(#9308847) burada belirttiğim öngörülerimin hiçbiri çıkmadı, çok mutluyum göt olduğum için ama adamlara oyunlarını oynama fırsatı bile vermedik, helal olsun çoccuklar.
haklı galibiyetimize bok atmak gibi olmasın ama sanki sloven basketbolcular maça cenabet çıkmış gibi geldi bana. yani çeyrek finale kadar oynanan maçlarda leblebi gibi üçlük atan adamlar bir anda yeteneksiz kesildiler. öyle ki maçı izlediğimiz cafede maçın sonlarına doğru fark 25 30 sayılara ulaşmışken slovenyadan gelen üçlüğü hep beraber alkışladık. hele şükür amına koyım biraz heyecan gelsin diyerekten. neyse, öyle de ya da böyle türkler uçuyor kardeşim. şimdi sırbistan düşünsün...
mükemmel ötesi oynadığımız, coştuğumuz, uçtuğumuz maç olmuştur. 12 tane dev yürekli adamın inançlarıyla güçlü ekip slovenya ile adeta dalga geçtiği maçtı. süper savunma anlayışı yanına bir de şov tadında hücum gelince fark kaçınılmaz oldu. helal olsun hepsine, yolları açık olsun ve bu yolun sonu şampiyonluk olsun inşallah. müthiş keyif alıyoruz izlerken bu oyun böyle sürerse her şey çok güzel olacak.
türkler gerçekten de uçuyor ayrıca se se se semi semih erden.
turnuvanın en iyi takımlarından biri olarak gösterilen slovenya bizim karşımızda italya ikinci lig takımı gibi kalıyorsa biz bu finali oynarız arkadaş.
başlamadan önce kesinlikle maçın son ana kadar kopmayacağını düşündüğüm,fakat yanıldığımı 2.çeyrekte anladığım müsabaka.95-68 kazandığımız ve bu sonuçla yarı finale çıktığımız maçtır.
tek kelimeyle harika bir biçimde geçmiş maç. tarih yazdık.
ilk çeyrekte, slovenya her takım gibi sayı bulmaya yöneldi, hatta öne geçtikleri oldu. ilk çeyrek performansı her takımın hemen hemen aynı olur. sayı atmalar, rebound almalar felan. ama ikinci çeyrek slovenya'nın istediği gibi pek gitmedi. ersan'ın üçlük çizgisinden bulduğu müthiş sayılar, farkı açtı. yugoslav ekolünün bir temsilcisi olan slovenya karşısında fark, gitgide açıldı. savunmada göstermiş olduğumuz mükemmel performans ve başarılı hücumlarımız farkı biraz daha büyüttü.
ilk yarıyı 19 farkla önde kapattık. ilk yarıyı önde kapatmak, ikinci yarı için olumlu katkılarda her zaman bulunur. slovenya gibi zorlu bir rakip karşısında bu kadar rahat bir farkın moralimizi ve konsantrasyonumuzu zirveye çıkardığına da hiç şüphe yok.
üçüncü çeyrekte yine aynı oyunumuzu, hatta biraz daha iyisini ortaya koyup sayı bulduk, savunmadaki görülmeye değer performansımız ise slovenler'in sayı bulmasını bayağı zorlaştırdı.
tabi durum böyle olunca slovenya, umutsuzluğa kapıldı. son çeyreğe 28 farkla girip, slovenlere dördüncü çeyrekte de fırsat vermedik.
elbette bu maçın zorlu geçeceği konusunda pek çok kişi hem fikirdi. ancak böylesine rahat bir biçimde oynayınca, üçüncü çeyreğin sonlarında "ver elini yarı final" dememiz mümkündü.
son çeyrekte de başarılı oyunumuzu sergileyince, yarı finale çıkmamız için hiçbir sebep kalmadı.
maçın belirli bir kahramanı yok, oyuna girip çıkan herkes aynı mücadeleyi, aynı azmi gösterdi. bu maç için özellikle tanjevic'e teşekkür etmek lazım.
bu maç bizlere bir kez daha gösterdi ki savunmadaki bu direncimiz, başarılı hücumlarımız ve taraftar desteğimiz ile yolumuz finale kadar gidebilir.
sana olan güvenimizi boşa çıkarmadığın için teşekkürler 12 dev adam!
kendimi, bir anda kanepenin üzerinde ve babamın bakışlarının gölgesinde zıplarken bulduğum maçtır.
harikaydık, mükemmeldik, süperdik.
kurt adam seni seviyorum.
(bkz: oğuz savaş)
tarif edilmesi zor bir basketbol oynayıp slovenyalıları şoka uğrattığımız maç olmuştur. maç öncesi yenilme ihtimalimizi zerre aklıma getirmedim ama bu rahatlıkta ki performansı hiiiiç aklıma getirmemiştim. hani şöyle ağız tadıyla bir murat murathanoğlu çemkirmesi bile dinleyemeden maçı bitirdik.
murat murathanoğlu'nun bu maçtaki takıntısı nazar işleriydi...
murat abi'nin hastasıyız hemde efes koraç'ı kaldırmadan önceki senelerden kalma bi hastalık...