ilk yarı itibariyle rakipten ezici bir şekilde ribaunt kaptığımız fakat ondan daha çok top kaybederek ve daha düşük yüzdeli şut kullanarak bu farkı kapattığımız maç olmuştur. üç uzunumuz üçer faulle kenardadır. slovenlerin en büyük silahı nesterovic dinlenmiş ve soğuk bir şekilde ikinci yarıda yerini alacaktır. dileriz memo nesterovic'e bir iki faul daha yaptırır ve şut yüzdemiz düzelirse, bu maçı alabiliriz. son olarak japonya'daki havayı yakalama eğilimizi ilk defa gördük. en azından koç zırp pırt oyuncu değiştirmiyo. buda takdire şayan bişey.
slovenya'nın, osmanlı'dan kurtuluşunun 788. yıldönümü olduğundan slovenlerin tarihi duygu ve heyecanla çıktığı maç. ağlayanlar varmış sözlük. 'maltalıların yaptığı yapmak istiyoruss' demişler.
yürekten inanıyorum ki bu maçta patlama yapacağız. yenmek yenilmek değil patlama yapmaktan kastım, şu ölü toprağını üstümüzden atmak. millilerimiz bildiğimiz 12 dev adam gibi savaşarak oynayacaklardır, toplara ölümüne atlayacaklardır. (bkz: haydi çocuklar)
dün akşam gördüklerimin üzerine hala kara kara düşündüğüm maçtır. çeklere bile baltayı indiremedik kafayı yicem. potansiyel olarak nasıl bir takım olduğumuz ortada ancak durum hiç iç açıcı değil.ama çizili bir set bir oyun görebilecek miyim diye meraktan izleyeceğim.son 3 akşamdır oldukça az gördümde.ha bir de dua edeceğim "tanrım n'olur önceki akşam gördüklerimizin hepsi birer taktik olmuş olsun. takımın bu gruptan çıkmak için bi planı olsun.bu sık sık oyuncu değiştirmeler rakibe taktiğimizi göstermemek için bir çakallık olsun.bu koşmamalar, asıl grup için enerji depolamak için olmuş olsun.bir mucize tanrım"
üç maçımızı yürüyerek oynadık ve birini kazandık. çekler zayıftı belki ama kazanmasını bildik. eğer koşmaya başlarsak ve 2006 dünya kupasındaki ruhu yakalarsak slovenler önümüzde duramayacaktır.
yeterki adam gibi oynayalım.