şimdi manu 3-1 önde iken eğer beşiktaş bu maçı 2-1 alırsa bjk avrupa kupalarına devam edebiliyor mu merak içinde izlenen maç. ayrıca beşiktaş çok rahat kazanabileceği maçı elleri ile vermek üzere, galatasaray'lı olarak üzülerek izliyorum. umarım son saniye falan atar bir tane daha.
ilker yasinin saç baş yoldurduğu maç. 70. dakikada bu maç sonunda cska şampiyonlar liginde yoluna devam edecekle başlayıp kafa ve gol saçmalığıyla maçı götüyle bize anlattığını kanıtlamıştır. ikinci golün sesindeki sevinci de cabası. bobonun kafası götüne girsin ilker yasin.
bu devirde hala adam adama savunma yaptıran, kazanması gereken maça 5 defans oyuncusu ile çıkan ve sahanın en iyisi michael fink'i oyundan alan bir teknik direktör yüzünden kaybedilmiş maçtır.
rüştü'nün emeklerini boşa çıkaran maç olmuştur. manu maçında takımını ipten aldı, bu maçta yüzüne darbe aldı burnundan oluk gibi kan aktı ama hepsini boşa çıkardılar. bir gs'lı olarak çok istedim beşiktaş galip gelsin ama nihat'tan forvet olursa bu kadar olur.
manchester'ın golleriyle içim rahatlamış olsa da; wolfsburg'a hediye mahiyetinde bir gol daha atmayı arzularken o golü yiyince canım sıkıldı. ha zaten çıkamayacaktık boşver deyip bu maçtaki efsane teknik hataları görmezden gelmeyelim. tam biraz ısınacakken bana teknik direktör olmadığını tekrar hatırlatan denizli neler yapmaya çalıştığını bir basın toplantısıyla açıklasın bence.
edit: o eksiyi veren arkadaşı çok merak ediyorum şimdi. özel mesaj at diyeceğim de, denizli'yi hocadan saymamama bozulduysa zaten futbol tartışılmaz; yok wolfsburg için istediğime kızdıysa sanane der geçerim en fazla. özelden de ulaşmasın, mustafa denizli'nin yanında basın toplantısına katılıp orada açıklasın evet. budur.
hakkında söylenilecek fazla söz olmayan maç.
mağlubiyette mustafa denizli'nin kabahati olmakla birlikte önemli başka bir faktör daha mevcuttur.
bu tip kader maçlarını ligimizde galatasaray'dan başka kaldırabilecek bir takım maalesef ki yoktur.
kader maçının kaybedilmesinde bana göre;
diyarbakırspor maçının berabere bitmesi,
mustafa denizli'nin yanlış kadro ile sahaya çıkışı,
ibrahim toraman'ın yapışık ikiz gibi adam markajında kalıp ortasahasız oynamak zorunda kalmamız.
zaten forvet noksanı olan beşiktaş böyle bir durumda galip gelseydi ciddi ciddi büyük bir mucize olurdu.
ayrıca bilmiyorum gözünüze çarptı mı, rüştü reçber'in maç boyunca ayağı ile kullandığı tüm toplar kısa düştü.(yarım degajlar hariç) acaba sakatlığı geçmediği halde mustafa denizli tarafından zorla mı oynatıldı sorusu geliyor insanın aklına ister istemez.
şunu söyleyebiliriz belki, maçın başlarında rodrigo tello bulduğu pozisyonu golle sonuçlandırsa belki şu an galibiyeti hatta ve hattı konuşuyor olabilirdik lakin o pozisyonun koca maç boyunca tek olduğunu göz önüne aldığımızda yukarıda belirttiklerimin gerçekçiliği bir nebze daha artıyor.
teşekkürler beşiktaş.
teşekkürler beşiktaş taraftarı.
"bizim girdiğimiz kapının dışında kalanlar şimdi sevinebilirler o kapıdan çıkışımıza.. bilmezler ki o kapının ardındaki tattan haberdar olan sadece biziz bu sene.. teşekkürler BEŞiKTAŞ.. " bir taraftar..
alt oynayan benim gibi binlerce kişinin kuponlarını yırtmasına sebep olan maçtır. ikinci golü beşiktaş atsa o kuponu çerçeveletip duvarıma bile asardım oysa ki. bence 20 dakika oynamış bile olsa bu maçın kilit adamı nihat'tır.
nihat girdikten sonra bir müddet sol bek oynadı, ileri gittiğinde ise tabelayı değiştirme fırsatlarını yakaladı ama o fırsatları şut çekerek harcayınca gol atamadı beşiktaş. diyoruz ki ibrahimovic, eto'o, david villa büyük golcüler. neden? her aldıkları pası şut olarak kaleye gönderdikleri için mi? hayır. gerektiğinde pas attıkları için büyük golcü bu adamlar.
nihat kaleye üç şut çekti. ilkinde soldan ibrahim üzülmez bomboş ceza sahasına inecekti pas verseydi. ikincisinde top zora gitti sıfıra doğru yine şut çekti. ama topu durdurup pas düşünse bobo içerde bomboştu. üçüncüsüne şut bile diyemiyorum adam şut çekmeye kastı resmen. karate kid'den esintiler gösterdi havada topa öyle vurdu. yine durdursa içerde iki kişi boş. ama mr. miyagi görse gurur duyardı kendisiyle.
evet nihat biz de biliyoruz forvet oyuncususun, uzun zamandır golün yok, kötü oynuyorsun, gol atarsan biraz kendine geleceksin. ama bu maçta deneme bunları. bu maç puan kazanmanız gereken bir maç. ben isterdim avrupa ligi'nde üç takımla mücadele etmeyi.
rıdvan'a da bir çift sözüm var. doping olayından her laf açıldığında şimdi tello'dan, bobo'dan, ernst'den değil de dopingden mi medet umacağız deyip durdun. şu maçın bir dakikasında bile beşiktaş'ın kazanmasını istediğine ben inanmıyorum.
8 kişi defansif takımın ilk yarı gol yemesi ve ikinci yarı 3 gole ihtiyacı olmasına rağmen 8 tane defansif adamla oynamaya devam ettiğimiz, 77'de en iyi oynayan fink'i çıkartıp hiç bi vasfı olmayan uğur incemanı alıp hücum yapmaya çalıştığımız, 87'de oyunu soğutmak için tello'yu çıkartıp nobre'yi aldığımız sonrada birilerinin demeçlerinde kazanmak için herşeyi yaptık denilen maç. yazıklar olsun mustafa hoca.
maçı kapattığımda dk 80 civarı skor ise 1-0dı.Aslında burada tartışılması gereken teknik,taktik konular değil bence.Beşiktaş futbolcularının ve özellikle taraftarının,dünyanın bence en büyük organizasyonunda(futbol bazında) hissedemediği heyecan.Ya fener macındaki atmosfer ile bugünkü atmosferi bir karşılaştırın.inanın bugün galatasaray veya fenerbahçenin maçı olsaydı o tribünler yıkılırdı.Valla yazık o kadar para tsl için mi harcandı.Mantalite bu mu yani,bence beşiktaşlılar bu maçı kaybettiklerine değil vizyonlarını kaybettiklerine üzülmeliler.Yani ben bir galatasaraylı olarak gerçekten üzüldüm şampiyonlar ligi gibi bir arenada kendi sahanda puan alamıyorsun en önemli maçında rakibi korkutacak atmosfer yaratamıyorsun.Yazık harcanan paralara verilen bilet paralarına yazık.
not:isterseniz eksileyin ama ben bunları beşiktaşı sevdiğimden yazdım.
beşiktaş'ın kendi sahasında kaybettiği bir başka maç. şampiyonlar liginde en önemli şey kendi sahanda maç kazanmaktır. bu amcamlar 3 maçı da puansız kapadı. e normal bu durumdan sonra hadi hacı size fazla avrupa deyip evine yolladılar.
fink'in ilk yarıda tello, tabata, yusuf üçlüsünün sezon başından beri yapamadığı şeyi yapıp kafayı kaldırıp biri
bobo'ya biri tello'ya iki adet nefis arapası attığı maç.
üzülmeye değmez maç. 5-0 yensen ne olacaktı ki. manu 3 tane sallamış wolsburg'a zaten.
iş önceki maçlardan puan çıkarabilmekteydi, olmadı. ben beşiktaş'ın berbat oynadığına katılmıyorum. iyi de değildik ama oyuncular mücadeleciydi. defansif anlayışı ile de çıkılmasına karşı değilim. rakibin üç tane canavar oyuncusu var, birini tutsan öbürü, hangi birini tutacaksın. iyi futbol haldır haldır saldırmak mı.tabi ki kontrollü oynayacaksın. gollük pozisyonlar yakalandı ama forvetlerin bu kadar beceriksiz olursa ne yapacaksın,
yalnız fink niye çıktı anlamadım. baskılı oynarken çıktı bir de. ve maçın en iyisi idi. aman nazar değmesin. oynadıkça açılıyor.