katliam sebepsiz ve boş yere yere bir canlıyı katletmektir. Kurban bayramı'ndaki amaç ise yiyecek yüzü görmeyen, geceleri yarı aç yarı tok yatan fakirlerin yüzünü güldürmektir. Ayrıca kurban bayramı'na katliam diyen zihniyetin başta ispanya olmak üzere avrupanın ve dünyanın birçok yerinde yapılan boğa güreşlerine spor demeside gariptir.
hayvan canlı ise bitkide canlı meyve sebzede yemeyelim o zaman
buna katliam demek saçma bir şeydir. islam alemine inanan kişilerin ibadetidir. şunu da belirtmek isterim, her gün binlerce hayvan kesiliyor, buna kimsenin sesi çıkmıyor. insanlar ibadetleri için yapınca, her kafadan bir ses çıkıyor. bırakın da insanlar ibadetlerini rahatça yapsınlar.
her sabah salamları, sucukları götürürken katliam filan aklına gelmiyormuydu denilesi durum.hem bu katliam değil ibadettir.
(bkz: bitkilerde canli hıyarda yemeyelim)
ibadetlere en önemli derinliği katan ve aynı zamanda onları taklitlerinden ayıran husus niyettir..kurban Allah'a yakınlaşmayı sağlayan bir ibadettir..bu anlamda maksadı kişinin en sevdiği şeyi Allah'a feda edebilecek düzeyde ve derecede yüksek takva sahibi olduğunu sembolle ifade etmesidir.Geç yaşında kavuştuğu oğlu ismail'i feda edebilmeyi göze alan HZ.ibrahim bunu açıkça ortaya koymuştu..ibrahim'i Allah'a yaklaştırcak fiil buydu lakin Allah'ın et ve kana ihtiyacı olmadığından ismail'i sembolize etmek üzere ibrahim'e koç kesmesini emretti..
anlam kargaşasına sebep olan husus kesilen etin ihtiyaç sahiplerine faydası veya yurt dışına gönderilen kurbanların orada ülkemizin prestijini arttırdığı noktasındadır..bunlar kurbanın sağladığı önemli ve dolaylı faydalardır,lakin uhrevi anlamların boşaltılıp meselenin dünyevileştirilmesi devletin ulusal amaçları ve çıkarları doğrultusunda değerlendirilmesi anlam kaymasına yol açar..mesele fedakarlık bağlamında sevilenleri(çocuk,servet,statü vs) kurbanda sembolize ederek ve bütünleştirerek feda edebilmektir..
meselenin özü budur da zihinler örtünmüşse ideolojinin küflü tabakasıyla zordur anlaşılmak zira..
işsiz ve eve ekmek getiremeyen bir kocası, lösemili olan ama tedavi ettiremediği bir oğlu, okula gönderemediği, kışlık ayakkabı alamadığı bir kızı olan bir anneye 3 kilo kavurmalık et vermek içindir. bütün yaralara merhem olacaktır, toplumsal kaynaşma gerçekleşecektir.
lan akılsız ateist bozuntuları, size sesleniyorum. beni dinleyin daha sonra susun. bizim inandığımız bir değer, bir varlık var ve onun için kurbanlar veriyoruz. bu kurban ile fakirleri doyuruyoruz. peki siz niye bu olaya maydonoz oluyorsunuz? ilgi çekmek için di mi? herkes biliyor aslında bu gerçeği. niçin balina yağlarından yapılan makyaj ürünlerini kullanıyorsunuz, hayvanlara çok acıyorsanız? niçin burger king e gidip hamburgerinizin yarısını yedikten sonra bırakıyorsunuz? niçin kafeslerinizde papağan var? madem hayvanları seviyorsunuz. hayvanları seven insanları da sever di mi? niye bir aylık ücretiyle bile alamayacağı ayakkabılar üreten bir çocuğun* hayalleri ile oynuyorsunuz?
sizin bu soruların tamamına verecek cevabınız var ise, emin olun bizim de kurban bayramı adına verilebilecek yanıtlarımız var.
hayvan katliamıyla alakası olmayan,yüce allahın islamın şartlarından biri olarak her müslümanın boynunun borcu olan bir görevdir.kurban kesmenin amacını bilmeden hayvansever modunda takılanların da ne kadar komik olduklarını görüyoruz.
allah rızası için kurban kesip bunu fakire fukaraya dagıtmakla, hayvan katletmek arasında ki ayrımı yapamayacak olan zihin için bu durum hayvan katletmekten başka bir şey olmaz tabi.KUR'an'da nasıl , ne şekilde geçtiğini bilmeden konuşmak saçmalamaktan başka bir şey olmaz.
kurbana gelince hayvan katletmekse, acaba kasaba gidip aldıgınız, mangal yapıp götürdüğünüz etler söz konusu olunca hayvan katletmek olmuyo mu?yazmadan önce düşünün kendinizle ne kadar çeliştiginizi...
bu durum müslamana karşı hazımsızlık problemi yaşayan zihniyetin içindekileri dışarı yansıtmasından başka bir şey degildir.
ibadeti geçenlerin en kötü ihtimal doğudan buraya büyükbaş hayvanlarını kesmek için gelen insanların ayda yılda bir ceplerine giren paralarını düşünüp en azından ticari olarak fakirlerin kazandığını da görmesi gereken sözde katliamdır.
açılan başlığa gelen tepkiler çok sert oldu. gelen tepkilere cevap vermek gerekirse. katliam dememe kızıyorlar. katliam ne demek toplu olarak öldürme eylemi. burada toplu bir öldürme olayı yok mu. sadece insan öldürmeye mi katliam olarak bakıyorsunuz. dini hasasiyetlerinize katılıyorum fakirler et yesinler diyorsunuz ekmeksiz et olur mu. bırakın et edebiyatını adamlara ekmek verin, para verin inanın allah katında daha çok sevaba geçersiniz. daha öncede din bilginlerinin dinde yeni fıkıhlar üretmesi gerektiğini çağa ayak uydurmak gerektiğini yazmıştım. bugün nasıl kasetten ezan okunuyorsa kurban bayramında da et kesmek yerine o hayvanın değeri kadar para yardımı malzeme yardımı yapılabilir.
linçtir linç.
şimdi efendim elbette haklısınız, hemen hemen hepimiz et yeriz, o sırada katliam değil de neden şimdi katliam?
size bir örnekle anlatayım durumu:
ben daha mini mini bir kız çocuğuykene istanbulun parıltılardan uzak, kendi halinde bir mahallesinde bir apartman dairesinde yaşardık. yan komşumuz vardı, olmaz olsun. ne ben ne de ailemizden biri kurban bayramında balkona çıkmazdık. çıkamazdık. çünkü pek sevgili yan komuşumuz hayır niyetine kesmesi gereken kurbanını kimseciklere dağıtmamak için kendi balkonunda keserdi. daha sonraları pimapen yaptırdı, pimapenin camları hayvancıktan fışkıran kanla boyanırdı.
bu sadece bir örnek. belediyler istedikleri kadar biz çalışıyoruz bilmem ne desin.
bizim halkımız gariptir efendim. sessiz sedasız gizlice yapması gereken yerde bunu gösteriye çevirir. beceremez hayvanı elinden kaçırır. kör bıçaklar kullanır hayvana eziyet çektirir. sokaklarda yağmur suları gibi kan akar. neymiş efendim kurban veriyorum Allah'ıma. hayır, egonu tatmin ediyorsun. git, yetkili yerlerde bu işi yoluyla yöntemiyle, dinin kuralları çerçevesinde gizlice yap. olmayana, et bulamayana dağıt, zaten zengin olan komşularına değil. aman kim koyun kesmiş kim dana kesmiş, kim deve...
haydi olmadı bir örnek daha vereyim size:
iki sene önce dedemler kesim yapan bir kuruluşa giderler. kesilecek hayvanı seçerler ve sıralarını beklerler. yan tarafta sırası gelen hayvanlar kesilmektedir fakat kesilen hayvanların başları üst üste yığılmıştır, bir yanında sakatatlar vardır vs vs... o sırada kesilmek için başkabir hayvan daha getirilir. ne gözleri bağlanmıştır ne de o sahneden uzak tutulmaktadır. ve o düşünemediğini sandığınız hayvan sahneyi görür, bakınır biraz ve bayılır. bayılır evet, korkudan bayılır...
evet kurban kesimi bizim ülkemizde linçtir. çok nadiren ibadete benzer.
ali kırca'nın itirafını akıllara getiren saçma sapan katliam kolpasıdır. ali kırca'nın itirafı da şudur; "1 2 tane kesiminde yanlışlıklar olan kurban bulup türkiye'nin tamamında böyleymiş gibi bir izlenim uyandırıyorduk" yani show haber izleyip de ahlam lesmeyin. ** "yediğin döner nasıl kesildi acaba?" demek istiyorum bu insana şayet vajeteryan değilse. yoksa göz görmeyince gönül katlanıyor mu?
satanizmi kedi kesip yemek sanan fikri olmadan zikri olanların mantıklı bulduğu cümle. değil ama canım. sadettin teksoy, stv, barnah izi, satanist evlat arif türevlerinden öğrendiğiniz satanizm doğru değil.
kasap denilen kirallık katillere çok iş düşecek gündür. evimize giren etlere verdiğimiz paraların bu katillere gittiğini unutmamalıyız ve hep ot yiyip ot gibi düşünmeliyiz ki çevremize entelektüel bir bakış açısıyla bakalım.
evet yaşasın marul yaprağı!
kurban bayramlarda gül yiyelim, menekşe çiğneyelim!
sırf islama küfretmek için entry giren çakma neyzenler tarafından ekonomik çıkarıma tabi tutulmuş katliamdır. adam, kesilen hayvanların çektiği eziyetleri geçmiş yine papaza, imama vurmuş işi. vallahi aferin lan. helal olsun diyorum. o kadar adam gördüm ama siz bambaşkaymışsınız.
evet arkadaş kıvırmış sonraki entrysinde. ne demişti bir dost.
(bkz: dan sözlük)
normal zamanlarda köfteleri kebapları götürürken ham maddesi aklının ucundan geçmeyen, yılda bir kez de fakir fukara et yesin diye kesilen hayvanlar için yaygarayı basan sevgili hayvanseverler ya da islam karşıtları ya da ikisi birden ya da her kimseniz; ulan neyse ben bir şey demiyorum.
not: bunu yazan bir vejeteryandır.
bu "katliam" 13-14-15-........n(gün) aralık, ocak, şubat....n(ay) sabahı yapılacak hayvan "katliam"larıyla aynı paralellik gösterir ancak işbu iddia bayram gününün güzelliğine saldırmada akıl ve zeka melekelerini iyice kaybetmiş "hayvan"ların( ki katliam kelimesi daha çok insanlar için kullanılır) saçma argümanıdır. **
