bir gün beşiktaş iskelesinde bir amcanın bağırtısı işitildi:
- ne diye önce eminönü vapuru geliyor! neden kadıköy vapuru önce gelmiyor! neden bizi enayi yerine koyuyorsunuz! herkesin işi gücü var burda! enayi sanıyorlar bizi! konuşun! siz de konuşun! hepimizi enayi sanıyorlar! biliyorum, hepiniz aynı şeyleri düşünüyorsunuz! neden arkamda durmuyorsunuz! bunun için batıyor bu halk! arkamda dursanıza!
amca kızmış önce eminönü vapurunun gelmesine. her gün aynı saatte bu vapura biniyor.
her gün kavga çıkaracak bir sebep buluyor. sonraki gün kavgası da şundan oldu:
beltur firmasının çalışanı olup vapurun kapı girişinde yiyecek içecek satan çocuk amcaya;
-efendim, içecek yiyecek bir şey ister misiniz?
amca-istemem ben!
-peki efendim. (ve akabinde çocuk şarkı mırıldanmaya başlar.)
amca-sen ne yaptığını sanıyosun! ben seni dinlemek zorunda mıyım! kaptanınız hiç mi kontrol etmiyor personelini! ne biçim gemi bu be! enayi sanıyorlar bizi! herkes benimle aynı fikirde kimse sesini çıkarmaz! konuşsanıza be! arkamda dursanıza!
bu amca o kadar sinirli bir amca olsa gerek ki yaşlılık çizgileri bile düz yerine çatık çatık. kimdir nedir bilinmez ama allah onunla çatışanlara kolaylık versin.