79096 caminin aylık elektrik masrafı

entry20 galeri0
    19.
  1. akla din öğretmeni sayısının müzik ve resim vb. dersleri öğretmenleri sayısından fazla olması mevzuunu getiren başlık. o ne kadar sakat bir düşünceyse bu da öyle.
    öncelikle bilinmeli ki hiçbir camiide cemaat nasıl olsa devlet ödüyor diye elektriği, suyu vb. har vurup harman savurmaz. bunu görmek için herhangi bir vakit namazında camiide olmak yeterli. bazı büyük camilerde belki olabilir, tüm lambalar açık olabilir ama bu da namazdan sonra gereken seviyeye iner. caminin büyüklüğünü, haşmetini, güzelliğini göstermek için. mesela selimiye camii'nde.
    bu yüzden cemaate savurganlık yapıyor imasında bulunulmamalı. kaldı ki her cami kendi masrafını kendisi ödeyecek dense bunu gücü yetmeyecek cami cemaati olduğunu sanmıyorum.
    bir de şöyle bir algılama var, devlet 79 bin açmış, buna harcayacağı parayla okul, hastane vb. açsaydı daha iyi olmaz mıydı ? iyi de her camiyi devlet yaptırmıyor ki? çoğunu cami yaptırma dernekleri, yani halk yapıyor. ve bu nedenle caminin şu eksiğiyle bu eksiğiyle cemaat ilgileniyor. yani devlete yük olma durumu yok.
    sonuçta bu tür düz mantık laflarla insanların beynini sulandırmak, hiç de hoş değil.
    2 ...
  2. 18.
  3. atatürk düşmanlığının altında yatan sebeplerin dindarlık ve müslümanlıkla ilgili olduğunu düşünen yazarların serzenişidir. Atatürk düşmanlığı yapanlar dindarlar değil dincilerdir. dindarlar sessiz kimseden habersiz dinlerini yaşarlar, dinciler dini istismar ederler. Aman ataya bok attılar dur bende islamiyete bok atayım mantığı ile yaklaşmak kemalistleri daha fazla kemalist, daha düşünceli bir aydın yapmaktan ziyade o dalga geçtiği dincilerden daha yobaz yapacaktır hem de çağdaş yobaz. süt mavi mi siyah mı diye cebelleşeceğinize sütün beyaz olduğunu kabul edip, ota boka çamur at izi kalsın taklidi yapmanız dindar kesim tarafından daha fazla antipati ile karşılaşılmasına sebebiyet verecektir ki bunu kimsenin isteyeceğini zannetmiyorum.

    Tabi kendini aydın zanneden gençlerin kafalarını geriye çevirip çok değil 35-40 sene öncesine bakmaları bugün kü durumun kaynağını gösteriyor. 1960-1970 yıllarında sağcılık solculuk ayrışımın tohumları atılmış (ki amaç türk gençlerinin apolitikliğini sağlamak) , filizlerini 1979-80 yıllarında görmüştük. 1978 yılının ortalarında türk-kürt ayrımcılığının tohumları atılmış, 30 senedir de meyveleri yenmekte. 1990-2000 yılları arasında dinci-kemalist ayımcılığının tohumları atılmış 2002 seçimlerinde seçimi kazan akp ile bu tohumlar sulanmış ve filizlenmiştir.

    Bir insanın hem müslüman hem kemalist olma ihtimalini yok saymanız saçmalıktan öte birşey değildir. Atatürk ve hz.muhammed kıyaslamaları yapanların 1990-2000 yılları arasında bu ülkenin bölünmesi için tohum ekenlerden nazarımda hiç farkı yoktur. pkk nasıl bölücü bir terör örgütü ise bu tarz ayrıştırmaları yapanlar da o denli bölücü terör örgütüdür.

    Atatürk'e, peygambere, dine, allah'a, kutsal inanışlara çamur at izi kalsın taktiği ile kahpece eleştirenlere son söz; "güneş balçıkla sıvanmaz"
    2 ...
  4. 18.
  5. 17.
  6. 79096 camiyi yapan halk, eletkrik masrafını karşılamasını da bilir. Sözü edilebilecek bir mevzu değildir. Materyalistlerin anlayamadıkları bazı şeyler inananların kafasında nettir. Camiler allah'ın evidir. Ve oraları allah, kulları eliyle yaptırır ve yaşatır. Hem yapana mükafaatını verir, hem de yaşatana.
    1 ...
  7. 16.
  8. kimileri de çydd yerine camiye bağış yapıyor ve bu şekilde karşılanan masraftır. şu şekilde oluyor:

    - cemaat bir duyurumuz olacak, camimizin birtakım ihtiyaçları vardır. yardımlarımızı esirgemeyelim.
    dışardaki amca: - boş geçmeyelim aziz cemaat... şeklinde konuşur ve bu para karşılanır.

    merak edenler için bu şekilde karşılandığını söylemek istedim, o kadarda hesap kitaba gerek yok...
    2 ...
  9. 15.
  10. bir islam ülkesinde yaşıyoruz. tabi ki camiler de olacak, bu camilere hoca atanıp maaş da bağlanacak.

    hastane kapılarından, parası olmadığı için kovulanları, bir muayene olabilmek için günlerce sıra bekleyen insanları, duvarları bakımsızlıktan dökülen okulları, köylerinde okul olmadığı için her gün kilometrelerce yol yürüyen çocukları düşündüğümüz zaman, ibadet alanlarına ayrılan masrafların biraz fazla olduğunu düşünmek ne kadar yanlış olur bilemiyorum.

    bu başlık, türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu olan atatürk'ün büstlerinin eritilip sanayi de kullanılmasının türkiye ekonomisini kalkındıracağını düşünen insanlara itafen açılmış bir başlıktır. nasıl ki islam ülkesinde yaşadığımızı kabul ediyorsak, nasıl ki camiler müslüman insanları maneviyat bakımından güçlendiriyorsa, atatürk'ün büstlerini görmek de ülkesi için her türlü fedakarlıkta bulunmuş bir insanın anısını yaşatmaktan çok daha fazlasıdır. tabi ki üzerinde bulunduğumuz coğrafyaya her baktığımızda da unutmuyoruz ama maalesef unutanlar var.

    camilere gelene kadar daha pek çok israf olduğunu ben de biliyorum herkes kadar. ama malesef atatürk düşmanlığının altında yatan sebebin ne oduğunu da biliyorum.
    0 ...
  11. 14.
  12. 42 milyon tl miş ayıptır lan. o kadar para ödenir mi. en iyisi adana tedaş konutlarında yapıldığı üzere kaçak elektirik kullansın camiler, diyanette fetvayı verir misler gibi.

    olmadı diyaneti kapatın. her mahalleye de deyin ki kardeşim caminizin masrafını siz karşılayacaksınız. imam da buluruz biz sıkıntı değil. vallahi değil, bizim mahalle de kafi amca var, herkes arkasında durur onun. ama camiye hiç karışmaca yok. cuma hutbelerini yollama yok. her imam bilgisi ve yeteneğiyle verecek vaazını,hutbesini. biz elektirik, doğalgaz faturalarını öderiz camilerin. devlet elini çeksin. peh 42 milyon için sizi mi üzeceğiz keretalar.

    ama yok biz herşeyine karışırız, kabotaj bayramında, vergi haftasında cart günü, currrt gününde hutbe hazırlar müslümanları kontrol altına almak isteriz derseniz, paşa paşa ödeyeceksiniz o faturaları. merak etmeyin paşa tesislerinin yıllık maliyetinden ucuz.
    4 ...
  13. 13.
  14. diğer masraflar gibi, cemaatin bağışlarıyla ödenir.
    2 ...
  15. 12.
  16. Yaklaşık 42 milyon TL olduğu söylenen masraf.
    Burada bir kaç kez dile getirdik. Yine getirelim. Vakti gelir yine söyleriz. Üşenmeyiz. Diyanet işleri Başkanlığı'nın ibadethane yapımı için ayrılan bütçesi yoktur. Türkiyede camiler , kurulan yerel vakıf ve yaptırma dernekleri tarafından yaptırılır. Bu vakıflara Türkiye Diyanet Vakfı da dahildir ki bu vakfın gelirleri bellidir. Her Cuma namazı çıkışında zaten para toplanıyor bilmem nerdeki cami için. O zaman diyanet bütçesi nedir diyen aklıevvele şunu demek farz oluyor. Diyanet bunun için bütçe ayırmadığı için.
    Aklıevvelin biri de camiler için harcanan elektrik masrafı ile ne okullar hastaneler yapılacağını söylüyor. Yahu biraz insaf. Elektrik ve personel giderleri hariç diğer bütün masrafları zaten halk kendi karşılyor gerek yaptırma ve yaşatma dernekleri ile , gerek cemaat ile , gerekse başka camilerin cemaati ile. Bırakalım devlet müslümanlar için bu kadar harcama yapsın artık.
    Acaba böyle fütursuzca ve cahilce yaklaşım içine giren zihniyet , aynı mantıkla hareket ederek , ülke bütçesindeki en büyük payın askeri harcamalara aktarıldığını , yani eğitime , sağlığa , bilim araştırmalarına ayrılan payın kat be kat fazlası olduğunu eleştirecek mi? Halbuki savaş halinde değiliz. Savaşa hazır olmak durumundayız eyvallah ama temel askeri eğitimi vermek 15 ay sürer mi ? Sürmez. Sürmüyor da. Kalan sürelerin tamamı eleman ihtiyacı içindir. Biraz da bu açıdan bakın.
    Benim arabam yok. Karayolları yapımı için vergi vermem diyebilrmisiniz. Müslümanların ibadetlerine ve müslüman kesim için yapılan harcamaları bu kadar kendinize dert etmeyin. Mütedeyyin kesimin geneli mülayimdir ama bazen insanların sabrını zorluyorsunuz. Yapmayın akıllı olun. inadına iş görmeyin. Uzun vadede zaralı çıkarsınız.
    7 ...
  17. 11.
  18. ya olayı sadece cami diye kıyaslamamak gerekir, bugun belediyelerin hemen hemen hepsi bi halta yaramamakta ama onların elektrik paralarını, su paralarını, calısanların maaşlarını sen ben ödüyoruz. sadece belediye de değil kamusal olan her bi haltın parası herkesten çıkıyor. bu para çok mu evet çok fakat ülkenin soyulan paralını düşündükçe ne yapayım arkadaş o kadar yolan var nolcak diyorum. dememem lazım aslında bi çözüm olmalı ama işin içinden çıkamazsın. şimdi düşünüyorum burda atıp tutanlar ben inanmıyorum ben niye para veriyorum diyenler çıkıp rahat rahat gayrimüslim olduklarını söyleyebiliyorlarm, çoğunun ailesinin yanında dine sövebileceklerini bile zannetmiyorum, biraz gösteriş gibi geliyor. dürüst gayrimüslimler alınmasın (gayrimüslimlige karsı da değilim bu arada herkes istedigine inanabilir) ayasofya müzesini ülkenin yarısından fazlası kesin görmemiştir bunun gibi bir sürü de yer vardır ama oranın masraflarını da biz veriyoruz( yoksa vermiyomuyuz) boşuna nefes tüketme gibi geliyo bana. daha fazla eğitim yapısı olsun, hastane olsun tabiki hatta cami sayısının fazla oldugunu da kabul ediyorum ama bunun çözümü yok gençler bundan sonra cami yaparken daha fazla planlı programlı yapılırsa, üç adıma bir cami yapılmazsa kimsenin gözüne batmaaz heralde ya da batarsa batsın banane be.
    2 ...
  19. 10.
  20. 9.
  21. beğenelim ya da beğenmeyelim, bize ait olsun ya da olmasın, -işin içine camii girdiği için belirtiyorum- biz inanalım ya da inanmayalım, ülke ihtiyaçlarından birine harcanan masraftır. çoğunluğu müslüman olan halkın veya aslında camii diyerek özelleştirmek de anlamsız, her hangi bir dinin mensubu insanların içsel ya da eylemsel ihtiyacını karşılamak adına, devletin yapmak zorunda olduğu masraftır.

    atatürkçü olsak da olmasak da, islamı da geçtim herhangi bir dine inansak da inanmasak da, tanrının varlığını sorgulasak da sorgulamasak da kabullenmek zorunda olduğumuzdur. işin gerçeği böyle.
    2 ...
  22. 8.
  23. atatürk ile ilgili saçma sapan bir başlık açıldığında (atatürk heykellerini eritip sanayide kullanmak gibi) karşılığında dinle ilgili saçma sapan bir başlık açma furyasının son dalgası(örneğin; 79096 caminin aylık elektrik masrafı). Müslüman olmanın atatürke karşı olmak olmadığını bilen insanlar da var bu ülkede ve açılan iki başlık da bu insanları rahatsız ediyor. inanan insanların atatürkçü olamayacağını ya da inanmayan insanların hepsinin atatürkçü olduğunu düşünmek sizce de garip değil mi?
    5 ...
  24. 7.
  25. (bkz: kemalistlere açık mektup/#5215159)
    öncelikle şu linki verelim kimse okumadı uzun diye ama olsun yazmaya devam...
    ortada iki durum var;bir taraf atatürk büstlerini eritip götlerine sokucakmış demek isterdim ama ayıp olur,sanayide kullanıcakmış ve bu başlığa itafen cami masrafları durumu...

    cami masraflarında kısıtlanan bütçe eğitime ve ilerlemeye ve sömürüye kullanılıcaksa bu anlmda bir revizyona gidilmesi kuşkusuz şartır.
    bunu daha verimli hale getirip iki ana kutubun at gözlüklerini çıkartıp ülke gerçeklerini görmek zorundadır bu ülkede tek sorun ne laiklik ne de din elden gidiyor sorunu.

    bu iki tarafın çarpışmasından açıkcası şu kısır döngü çıkıyor ortaya ilerlemeden ve gelişmeden ve sömürelen emekten daha çok uzaklaşma daha çok küçük burjuvaların ago tatmini gibi başlıklar va eleştiler görüyoruz.

    100 senedir bu ülkede bu yapılıyor bir taraf kalkıp;tekbir çekerken bir tarafda;türkiye laiktir laik kalıcak diyor.

    peki ülkenin veya dünyada ki sorunlar bunlardan mı ibaret yada laiklik ve islam sadace bu mu?
    5 ...
  26. 6.
  27. bırakın camiilerin elektrik masraflarını da kaçak elektrikten çıkan açığa bakın. ulan her ay kaçak elektrik kullanan ibnelerin cezasını faturalarımda görmek zorunda mıyım. elin ibnesi atmış teli trafoya cayır cayır elektriği çekiyor sefasını sürüyor; cezasını da sen ben gibi kanunlara uyan vatandaş ödüyor. biz keriz miyiz? ayırca bu kaçak elektiriği kullanana da buna göz yuman devlet görevlilerine de ve hatta görüp de şikayet etmeyip içine sindiren vatandaşa da ana avrat sövüyorum.
    2 ...
  28. 5.
  29. 4.
  30. atatürk şimdi yaşasaydı, atatürk mezarından çıksaydı, atatürk şimdi ki gidişatı görseydi bla bla bla. Geçmişle yaşanmadığını, geçmişten sadece dersler çıkarılacağını öğrenememiş yazarların serzenişi. cami mevzusuna dönecek olursak bir müslüman olarak müslüman bir ülkede bu kadar camiinin olmasını yadırgamıyorum. sağcısı, solcusu, dincisi, atatürkçüsü devletin ileri gelenleri bu ülkeyi çatır çatır hortumlarken o camilerin yaktığı 40 küsur milyon luk elektrik faturası zoruma gitmiyor açıkçası. Bu ülkede her ay 1 milyar (yeni parayla) vergi kaçırıldığını biliyor muydunuz? madem duyarlı vatandaşsın bu konuların üzerine git. milletin ibadethanesinden sanane? ister 3 kişi namaz kılar içerde isterse 300 kişi. bu durum kılanları ilgilendirir. ha ben kılmıyorum namaz, benim ödediğim vergilerden cami faturaları ödeniyor ki helali hoş olsun. Ama ben vergi öderken her ay çatır çatır, her ay 1 milyar vergi kaçıran grup varya işte o zoruma gidiyor. sözlükte ticaretle uğraşıp, sapına kadar atatürkçüyüm diye gezinen, ama her ay devletten vergi kaçıranlar yok mu? var.

    (bkz: haydi şimdi dağılın)
    5 ...
  31. 3.
  32. birkaç peygamberin yıllık maaşını karşılayacak kadar bir paradır.

    edit: eksi butonunu bulamayanlar için ahanda burda aşağı bak
    2 ...
  33. 2.
  34. atatürk heykellerini eriterek tasarruf planları yapanların kulakardı edecekleri hadise. hatta pişkinlikleri tavan yapacaktır, zetinyağlı damarları kabaracak, üste çıkmaya çalışacaklardır. hayır hayır aslında çalışmayacaklardır, bu başlığın altında sadece birkaç tane entry olacaktır.

    biz böyle bir başlık görmedik, duymadık, bilmiyoruz...
    4 ...
  35. 1.
  36. evet efendim türkiye'de büyüklü küçüklü 79bin küsür cami var ve ayda 42milyon tl'lik elektrik harcanıyor. bu harcanan elektrik parasıyla ne hastaneler, ne okullar yaptırılabilir tahmin etmek zor değil sanırım. insanlar evlerinde de ibadetlerini yapabilirler. şart değil yani camiye gidip ibadet etmek. ama eğitime ve sağlığa evlerde kavuşulmaz. bunun için ciddi bir yapılanma gerekir. iş sadece eğitim ve sağlıkla da bitmiyor. iş imkanları durumundan türkiye'nin hali malumunuz.
    Türkiye’de her gün camide sabah namazı kılanların sayısının 2 milyon, cuma namazı için camiye gidenlerin sayısının ise 13 milyon olduğu tahmin ediliyor.

    --spoiler--
    Diyanet’e son 10 yılda 7.2 milyar doların üzerinde kaynak aktarıldı. Yaklaşık 80 bin caminin aylık elektrik masrafı 42 milyon YTL’yi buluyor. Türkiye’de toplam okul sayısı 67 bin, hastane sayısı 1200.

    Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Avrupa Parlamentosu (AP) Dış ilişkiler Komitesi üyelerine Türkiye’de sadece gayrimüslim azınlıkların değil, Müslüman çoğunluğun da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşadığını söylemişti.

    Babacan, bu çıkışıyla bir yerde sistemi eleştirdi ancak devlet Müslümanların dini özgürlüklerini yaşayabilmesi için oldukça büyük bir ekonomik yükün altına girmiş durumda. CNBC-e Business dergisi temmuz sayısında ‘kutsal’ ekonomiyi masaya yatırdı.

    Bu yıl 2 milyar YTL
    Türkiye’de son 10 yılda (1999-2008) Diyanet işleri Başkanlığı’na 7.2 milyar doların üzerinde kaynak aktarıldı. Sadece bu yıl ayrılan bütçe 2 milyar YTL’ye yakın. Bütçenin birimler arasındaki dağılımına bakıldığında Diyanet’e ayrılan kaynak, Cumhurbaşkanlığı’nın 36, Meclis Başkanlığı ve MiT’in yaklaşık beş katı, Başbakanlık bütçesinden ise yaklaşık yüzde 20 daha fazla. Aynı zamanda Milli Savunma Bakanlığı’na ayrılan bütçenin yüzde 15’ine, Milli Eğitim’e ayrılanın yüzde 8.7’sine ve Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 18.5’ine denk geliyor.

    Köylerde 48 bin cami var
    Aslında Diyanet bütçesinin yüksekliği cami sayısının fazlalığından kaynaklanıyor. Çünkü bütçenin neredeyse tamamına yakını personel maaşları ve SSK primlerinin ödenmesinde kullanılıyor. Türkiye’de 79 bin 96 adet cami var. Bu camilerin 47 bin 553’ü köylerde bulunuyor. Her şeyden önce bu kadar cami yapabilmek tamamen ekonomik bir temel gerektiriyor.

    Diyanet işleri Başkanlığı tüm bu camilere gereken din görevlisi ihtiyacına karşılık verebilmek için 84 bin 195 personel istihdam ediyor. Milli Emlak 2007 yılı faaliyet raporuna göre Diyanet işleri Başkanlığı’nın personeline ait 550 lojman bulunuyor. Yaklaşık 80 bin caminin aydınlatması bile başlı başına bir maliyet. 2003 başına kadar (yaklaşık 19 yıldır) camilerden elektrik parası alınmıyordu.

    Diyanet işleri Başkanlığı’nın 2004 yılında yaptığı 15 aylık araştırma sonucu 75 bin 941 caminin elektrik borcunun yaklaşık 50 milyon YTL olduğu ortaya çıktı.

    Bir caminin aylık elektrik masrafı ortalama 43 YTL civarında. Elektrik zammı dikkate alınmadığında Türkiye’deki bütün camilerin yıllık elektrik masrafı 42 milyon YTL’yi buluyor.

    46 kat fazla ödenek
    Diğer yandan din eğitimini derinleştirmek isteyenlerin tercih ettiği imam hatip liselerine de giderek artan miktarlarda ödenek ayrılıyor. 2007 yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı 120 bin 688 öğrencinin eğitim gördüğü 455 imam Hatip ve Anadolu imam Hatip Lisesi’ne 21 milyon 360 bin 969 YTL ödenek ayırdı.

    Bu ödenek toplam 2 bin 839 Anadolu, fen, güzel sanatlar, sosyal bilimler ve spor lisesi ile burada eğitim gören 1 milyon 728 bin 346 öğrenciye aktarılan bütçenin neredeyse yarısı. Milli Eğitim Bakanlığı bir düz lise öğrencisine yılda 66 YTL, bir imam hatip lisesi öğrencisine ise 3 bin 32 YTL (yaklaşık 46 katı) ödenek ayırıyor. Türkiye’de 15-19 yaş grubuna dahil 6 milyon 157 bin kişi var. Bu da gösteriyor ki 2007’de her 51 kişiden biri imam hatip lisesinde okumayı tercih etmiş.

    892 kişiye bir cami düşüyor
    Türkiye’de 79 bin 96 adet cami var ve bu camilerin 47 bin 553’ü köylerde. Yani 892 kişiye bir cami düşüyor. Cami sayısı okul ve hastane sayılarıyla karşılaştırıldığında hep tartışma konusu oldu. Türkiye’deki toplam okul sayısı 67 bin, hastane sayısı ise 1200 civarında. Yani 58 bin kişiye bir hastane, 1053 kişiye bir okul düşüyor. Peki cami sayısı fazla mı? Diyanet işleri Başkanlığı’nın resmi rakamlarına göre bayram namazlarına 20 milyon kişi katılıyor. Her gün camide sabah namazı kılanların sayısının 2 milyon, cuma namazı için camiye gidenlerin sayısının ise 13 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bir camide ortalama 300 kişinin namaz kılabildiği düşünülürse şu anda yaklaşık 24 milyon kişiye yetecek cami var.Takvim
    --spoiler--

    (bkz: atatürk heykellerini eritip sanayide kullanmak)

    atatürk'ü biraz olsun anlasaydılar, atatürk'ün heykelle vs. ile işi olmadığını bilirlerdi. atatürk'ü anlamak büstlerine çelenk bırakmaktan ibaret değildir. şuanki gidişatı görseydi, eğer o büstlerin eritilmesiyle çözülecekse olay, bizlere bırakmaz kendisi yıkardı.

    Beni övmeyi bırakınız gelecek için neler yapacağız onları söyleyiniz...
    mustafa kemal atatürk
    17 ...
© 2025 uludağ sözlük