Yaklaşık 42 milyon TL olduğu söylenen masraf.
Burada bir kaç kez dile getirdik. Yine getirelim. Vakti gelir yine söyleriz. Üşenmeyiz. Diyanet işleri Başkanlığı'nın ibadethane yapımı için ayrılan bütçesi yoktur. Türkiyede camiler , kurulan yerel vakıf ve yaptırma dernekleri tarafından yaptırılır. Bu vakıflara Türkiye Diyanet Vakfı da dahildir ki bu vakfın gelirleri bellidir. Her Cuma namazı çıkışında zaten para toplanıyor bilmem nerdeki cami için. O zaman diyanet bütçesi nedir diyen aklıevvele şunu demek farz oluyor. Diyanet bunun için bütçe ayırmadığı için.
Aklıevvelin biri de camiler için harcanan elektrik masrafı ile ne okullar hastaneler yapılacağını söylüyor. Yahu biraz insaf. Elektrik ve personel giderleri hariç diğer bütün masrafları zaten halk kendi karşılyor gerek yaptırma ve yaşatma dernekleri ile , gerek cemaat ile , gerekse başka camilerin cemaati ile. Bırakalım devlet müslümanlar için bu kadar harcama yapsın artık.
Acaba böyle fütursuzca ve cahilce yaklaşım içine giren zihniyet , aynı mantıkla hareket ederek , ülke bütçesindeki en büyük payın askeri harcamalara aktarıldığını , yani eğitime , sağlığa , bilim araştırmalarına ayrılan payın kat be kat fazlası olduğunu eleştirecek mi? Halbuki savaş halinde değiliz. Savaşa hazır olmak durumundayız eyvallah ama temel askeri eğitimi vermek 15 ay sürer mi ? Sürmez. Sürmüyor da. Kalan sürelerin tamamı eleman ihtiyacı içindir. Biraz da bu açıdan bakın.
Benim arabam yok. Karayolları yapımı için vergi vermem diyebilrmisiniz. Müslümanların ibadetlerine ve müslüman kesim için yapılan harcamaları bu kadar kendinize dert etmeyin. Mütedeyyin kesimin geneli mülayimdir ama bazen insanların sabrını zorluyorsunuz. Yapmayın akıllı olun. inadına iş görmeyin. Uzun vadede zaralı çıkarsınız.
atatürk ile ilgili saçma sapan bir başlık açıldığında (atatürk heykellerini eritip sanayide kullanmak gibi) karşılığında dinle ilgili saçma sapan bir başlık açma furyasının son dalgası(örneğin; 79096 caminin aylık elektrik masrafı). Müslüman olmanın atatürke karşı olmak olmadığını bilen insanlar da var bu ülkede ve açılan iki başlık da bu insanları rahatsız ediyor. inanan insanların atatürkçü olamayacağını ya da inanmayan insanların hepsinin atatürkçü olduğunu düşünmek sizce de garip değil mi?
(bkz: kemalistlere açık mektup/#5215159)
öncelikle şu linki verelim kimse okumadı uzun diye ama olsun yazmaya devam...
ortada iki durum var;bir taraf atatürk büstlerini eritip götlerine sokucakmış demek isterdim ama ayıp olur,sanayide kullanıcakmış ve bu başlığa itafen cami masrafları durumu...
cami masraflarında kısıtlanan bütçe eğitime ve ilerlemeye ve sömürüye kullanılıcaksa bu anlmda bir revizyona gidilmesi kuşkusuz şartır.
bunu daha verimli hale getirip iki ana kutubun at gözlüklerini çıkartıp ülke gerçeklerini görmek zorundadır bu ülkede tek sorun ne laiklik ne de din elden gidiyor sorunu.
bu iki tarafın çarpışmasından açıkcası şu kısır döngü çıkıyor ortaya ilerlemeden ve gelişmeden ve sömürelen emekten daha çok uzaklaşma daha çok küçük burjuvaların ago tatmini gibi başlıklar va eleştiler görüyoruz.
100 senedir bu ülkede bu yapılıyor bir taraf kalkıp;tekbir çekerken bir tarafda;türkiye laiktir laik kalıcak diyor.
peki ülkenin veya dünyada ki sorunlar bunlardan mı ibaret yada laiklik ve islam sadace bu mu?
kimileri de çydd yerine camiye bağış yapıyor ve bu şekilde karşılanan masraftır. şu şekilde oluyor:
- cemaat bir duyurumuz olacak, camimizin birtakım ihtiyaçları vardır. yardımlarımızı esirgemeyelim.
dışardaki amca: - boş geçmeyelim aziz cemaat... şeklinde konuşur ve bu para karşılanır.
merak edenler için bu şekilde karşılandığını söylemek istedim, o kadarda hesap kitaba gerek yok...
akla din öğretmeni sayısının müzik ve resim vb. dersleri öğretmenleri sayısından fazla olması mevzuunu getiren başlık. o ne kadar sakat bir düşünceyse bu da öyle.
öncelikle bilinmeli ki hiçbir camiide cemaat nasıl olsa devlet ödüyor diye elektriği, suyu vb. har vurup harman savurmaz. bunu görmek için herhangi bir vakit namazında camiide olmak yeterli. bazı büyük camilerde belki olabilir, tüm lambalar açık olabilir ama bu da namazdan sonra gereken seviyeye iner. caminin büyüklüğünü, haşmetini, güzelliğini göstermek için. mesela selimiye camii'nde.
bu yüzden cemaate savurganlık yapıyor imasında bulunulmamalı. kaldı ki her cami kendi masrafını kendisi ödeyecek dense bunu gücü yetmeyecek cami cemaati olduğunu sanmıyorum.
bir de şöyle bir algılama var, devlet 79 bin açmış, buna harcayacağı parayla okul, hastane vb. açsaydı daha iyi olmaz mıydı ? iyi de her camiyi devlet yaptırmıyor ki? çoğunu cami yaptırma dernekleri, yani halk yapıyor. ve bu nedenle caminin şu eksiğiyle bu eksiğiyle cemaat ilgileniyor. yani devlete yük olma durumu yok.
sonuçta bu tür düz mantık laflarla insanların beynini sulandırmak, hiç de hoş değil.
ya olayı sadece cami diye kıyaslamamak gerekir, bugun belediyelerin hemen hemen hepsi bi halta yaramamakta ama onların elektrik paralarını, su paralarını, calısanların maaşlarını sen ben ödüyoruz. sadece belediye de değil kamusal olan her bi haltın parası herkesten çıkıyor. bu para çok mu evet çok fakat ülkenin soyulan paralını düşündükçe ne yapayım arkadaş o kadar yolan var nolcak diyorum. dememem lazım aslında bi çözüm olmalı ama işin içinden çıkamazsın. şimdi düşünüyorum burda atıp tutanlar ben inanmıyorum ben niye para veriyorum diyenler çıkıp rahat rahat gayrimüslim olduklarını söyleyebiliyorlarm, çoğunun ailesinin yanında dine sövebileceklerini bile zannetmiyorum, biraz gösteriş gibi geliyor. dürüst gayrimüslimler alınmasın (gayrimüslimlige karsı da değilim bu arada herkes istedigine inanabilir) ayasofya müzesini ülkenin yarısından fazlası kesin görmemiştir bunun gibi bir sürü de yer vardır ama oranın masraflarını da biz veriyoruz( yoksa vermiyomuyuz) boşuna nefes tüketme gibi geliyo bana. daha fazla eğitim yapısı olsun, hastane olsun tabiki hatta cami sayısının fazla oldugunu da kabul ediyorum ama bunun çözümü yok gençler bundan sonra cami yaparken daha fazla planlı programlı yapılırsa, üç adıma bir cami yapılmazsa kimsenin gözüne batmaaz heralde ya da batarsa batsın banane be.
atatürk düşmanlığının altında yatan sebeplerin dindarlık ve müslümanlıkla ilgili olduğunu düşünen yazarların serzenişidir. Atatürk düşmanlığı yapanlar dindarlar değil dincilerdir. dindarlar sessiz kimseden habersiz dinlerini yaşarlar, dinciler dini istismar ederler. Aman ataya bok attılar dur bende islamiyete bok atayım mantığı ile yaklaşmak kemalistleri daha fazla kemalist, daha düşünceli bir aydın yapmaktan ziyade o dalga geçtiği dincilerden daha yobaz yapacaktır hem de çağdaş yobaz. süt mavi mi siyah mı diye cebelleşeceğinize sütün beyaz olduğunu kabul edip, ota boka çamur at izi kalsın taklidi yapmanız dindar kesim tarafından daha fazla antipati ile karşılaşılmasına sebebiyet verecektir ki bunu kimsenin isteyeceğini zannetmiyorum.
Tabi kendini aydın zanneden gençlerin kafalarını geriye çevirip çok değil 35-40 sene öncesine bakmaları bugün kü durumun kaynağını gösteriyor. 1960-1970 yıllarında sağcılık solculuk ayrışımın tohumları atılmış (ki amaç türk gençlerinin apolitikliğini sağlamak) , filizlerini 1979-80 yıllarında görmüştük. 1978 yılının ortalarında türk-kürt ayrımcılığının tohumları atılmış, 30 senedir de meyveleri yenmekte. 1990-2000 yılları arasında dinci-kemalist ayımcılığının tohumları atılmış 2002 seçimlerinde seçimi kazan akp ile bu tohumlar sulanmış ve filizlenmiştir.
Bir insanın hem müslüman hem kemalist olma ihtimalini yok saymanız saçmalıktan öte birşey değildir. Atatürk ve hz.muhammed kıyaslamaları yapanların 1990-2000 yılları arasında bu ülkenin bölünmesi için tohum ekenlerden nazarımda hiç farkı yoktur. pkk nasıl bölücü bir terör örgütü ise bu tarz ayrıştırmaları yapanlar da o denli bölücü terör örgütüdür.
Atatürk'e, peygambere, dine, allah'a, kutsal inanışlara çamur at izi kalsın taktiği ile kahpece eleştirenlere son söz; "güneş balçıkla sıvanmaz"
atatürk şimdi yaşasaydı, atatürk mezarından çıksaydı, atatürk şimdi ki gidişatı görseydi bla bla bla. Geçmişle yaşanmadığını, geçmişten sadece dersler çıkarılacağını öğrenememiş yazarların serzenişi. cami mevzusuna dönecek olursak bir müslüman olarak müslüman bir ülkede bu kadar camiinin olmasını yadırgamıyorum. sağcısı, solcusu, dincisi, atatürkçüsü devletin ileri gelenleri bu ülkeyi çatır çatır hortumlarken o camilerin yaktığı 40 küsur milyon luk elektrik faturası zoruma gitmiyor açıkçası. Bu ülkede her ay 1 milyar (yeni parayla) vergi kaçırıldığını biliyor muydunuz? madem duyarlı vatandaşsın bu konuların üzerine git. milletin ibadethanesinden sanane? ister 3 kişi namaz kılar içerde isterse 300 kişi. bu durum kılanları ilgilendirir. ha ben kılmıyorum namaz, benim ödediğim vergilerden cami faturaları ödeniyor ki helali hoş olsun. Ama ben vergi öderken her ay çatır çatır, her ay 1 milyar vergi kaçıran grup varya işte o zoruma gidiyor. sözlükte ticaretle uğraşıp, sapına kadar atatürkçüyüm diye gezinen, ama her ay devletten vergi kaçıranlar yok mu? var.
atatürk heykellerini eriterek tasarruf planları yapanların kulakardı edecekleri hadise. hatta pişkinlikleri tavan yapacaktır, zetinyağlı damarları kabaracak, üste çıkmaya çalışacaklardır. hayır hayır aslında çalışmayacaklardır, bu başlığın altında sadece birkaç tane entry olacaktır.
biz böyle bir başlık görmedik, duymadık, bilmiyoruz...