75 milyonluk ülkede nobel alan fizikçi, kimyacı... yetişmemesi kadar büyük bir dert değildir. ilkokul mezunu bile olmayan birinin derdi futbol olalabilir. Gelişmişlik onun için pek önemli olmayabilir. Ancak futbola yapılan yatırım keşke bilime yapılıyor olsa. Teknik adamlara verilen paralara çalışma grupları kurulsa ar-ge ye hibe edilse o para. O zaman oturup futbolu dert eden kişi sayısı azalır. Bir keyif aracına dönüşebilir spor karşılaşmaları.
ülkede bir şey yetişmemesinin bir koludur. herkes bu ülkede sikinin ucuyla iş yapar. kimse kendi işini adam gibi yapmaz. aman oyuncu arayalım vay efendim genç yetenek bulalım mal mal insanlara para dökmeyelim demezler. lan düşünün ersun yanal'ın 5 dakika oynatmadığı adama roma 11 milyoun euro teklif edebiliyor. görüş farkını siz düşünün. sonra gelsin mustafa sarplar , mehmet topuzlar , serdar kurtuluşlar , selçuk inanlar , burak yılmazlar. ne alt yapı var ne bir şey. ha bir de tek adamcılık var aman yetiş fatih terim. ulan futbol da gelişiyo. modern futbol diye bir şey var artık. tak tak tak hızlı oynuyorlar. bizim hangi takımımız hızlı top oynuyor türkiyede ? leş aq. izlanda dan tabiki 3 yersiniz dimi uyuz uyuz top oynamak kalmadı artık. sike sike her takım hızlı oynayacak. ortasahası duran takım mı olur ? sorumluluk alan oyuncusu olmayan takım mı olur ? medyada şişirin şişirin de bi yol olmaz.
sorunu futbolcu yetiştirmek, basketbolcu yetiştirmek, sporcu yetiştirmek veya doktor, asker, öğretmen, öğrenci yetiştirmek olarak görürsek asla çözemeyeceğimiz bir sorunumuz var demektir,
diyelim ki bir futbolcu şerefsizlik yapıyorsa ve bu şerefsizliğine rağmen taraftarlarınca savunuluyorsa, geri adım atıp özür dileyeceğine, karaktersizliğinden dolayı ve destek bulduğundan dolayı bu durumu daha da ileri taşıyabiliyorsa gerçekten milletçe bir sorunumuz var demektir,
mesele insan yetiştirmek,
eğer dersen;
-biz böyle bir millet değildik,
-nasıl böyle olduk peki?
-ahlaksızlıkla da, gelişmiş ve aydın bir topluluk olunabilir, işte avrupa ortada değil mi?
değil kardeşim,
sen üzerine olmayan bir elbise giydin, nereni kapasan diğer tarafın açıkta kalıyor, o elbise sana olmuyor, ama sen farkında bile değilsin,
avrupanın hasta adamını 100 yıldır narkozu verip uyutmaya devam ediyorlar,
sen kendinin farkına varma diye,
kendinin farkına varır narkozun etkisinden kurtulursan, eline sopayı geçirip mirasının peşine düşersin diye korkuyorlar,
o üzerinde komik duran, eğreti duran elbiseyle uğraşmaya devam et istiyorlar,
etrafındaki bitmeyen ateş çemberi hep bu yüzden,
"yurdun demirağlarla örülü varsayıldığı marşlar"a inandırılman hep bu yüzden,
"hani nerede demirağ aga, dalga mı geçiyorsunuz bizimle, yeter artık bizi bunlarla uyuttuğunuz" deyip geçmişi sorgulamaya başladığında "yobaz" "vatan haini" diye numaralandırılman hep bu yüzden,
numaralandıranlar bile neye, kime hizmet ettiğinin farkında değil,
velhasılı kelam,
sorun futbolcu ya da başka bir mesleğin yetişmemesi değil, bizim kendi kimliğimizden sıyrılıp başka bir kimliğe bürünme hevesimiz ama o kimliğin bize asla uymayacak oluşu ve bizim bunun farkına bile olmayışımız,
özümüze dönebilirsek her şey kendi kendine çözülecek inşaallah.
kimilerine göre 75, kimilerine göre de 76 milyon ve üzeri olan ülkede; futbolcuları birer sporcu olarak değil, sadece kazanmaya odaklı, para için, güzel kızlarla, mankenlerle birlikte olabilmek için oynayan insanlar olarak yetiştirildiği içindir. başka sebep aramaya gerek yok.
o kadar "kaliteli" denilen, "gelecek vaad ediyor" denilen altyapı oyuncuları nerde? başka kulüplere kiralık veriliyorlar. biz de almanya başta oşmak üzere diğer ülkelerin altyapılarından yetişen oyuncuları milli takımda oynatmak için yanıp tutuşuyoruz.