popüler kültürün insanlara zorla dayatılmasının en güzel örneğidir.
şimdi, insanımızın en büyük eğlencesi nedir? televizyon seyretmek.
televizyonda en çok izlenen şey nedir? diziler.
şimdi bu dizilerin neredeyse tamamında, insanlar böyle şato gibi evlerde yaşıyorlar. son model arabalara biniyorlar. düşünmeden para harcıyorlar. peki bu rasgele yapılan bir şey mi? tabi ki hayır. insanları tüketime yönlendirmek için yapılan bilinçli bir şey.
yani deniyor ki, aha işte bakın, örnek almanız gereken, ulaşmanız gereken hayat biçimi budur. buna yaklaşabildiğiniz ölçüde saygın bir insan olursunuz. buna yaklaşabildiğiniz ölçüde güzel bir hayatınız olur. o evler, o arabalar, o kıyafetler, o telefonlar, o hayatlar bir sosyal statü göstergesidir.
e şimdi yurdum insanına gece gündüz bu empoze ediliyor. adam da bakıyor, mevcut durumuyla, o evleri o arabaları alması imkansız. bir yerden başlamalıyım diyor. en kolay ulaşabileceği şey cep telefonu. parasını tek seferde ödeyemese de, taksitle maksitle iphone alıyor. o telefonu alıp cebine koyduğunda sınıf atladığını sanıyor, kendini iyi hissediyor.
mesele insanların yaptıkları değil, mesele insanlara yaptırılanlar.
ben bunu yapan insana kızmıyorum, kızamıyorum. zira o adam, hayatı boyunca ulaşamayacağı şeyleri her gün görerek yaşıyor. hiç bir zaman yaşayamayacağı hayatı, hergün televizyondan izliyor. ulaşamayacağını, sahip olamayacağını bildiği halde, heves ediyor. evim olmasa da, arabam olmasa da, param olmasa da, en azından bi cep telefonum olsun diyor.