hakemin içine ettiği maçtır. bilica'nın dışında ayman ve erdinç'in de atılması gerektiği, fenerbahçe'nin 3 penaltısının verilmediği bir gerçektir.haftanın karlıları için:
anti-futbol anlayisinin on plana ciktigi mac olmustur. fenerbahcenin 9 faule karsilik, diyarbakir 18 foul yapmistir ve sadece 1 sari kart gormustur. Hayir, anlamadigim mehmet topuz niye kirmizi goruyor? hadi onu da gectim, hakem uzatmalarda 2 dakika duran oyunu niye eklemiyor? uzatmada gosterilen +5'in en az oynatmasi gereken dakika anlamina geldigini bilmiyor mu?
ha, bir lafim da zeminin bakimindan sorumlu olanlara. ya kardesim, patates tarlasi gibi zemini mi olur koskoca fenerbahce stadi'nin? bak gitti iste ozer zemin yuzunden... duzeltin oralari acilen.
maç sabahı, maçın skoru ile hiç bağdaşmayan görüntülerin fotoğraflandığı maç. seri biçimde gelen bu görüntüler, tarihteki yerini alırken, görenlere; unutulmaz dakikalar yaşatmıştır.
fenerbahçe nin hakettiği 1 puanı aldığı, tüm hakem yorumları vs. bir yana, görüntüleri izlerken oha lan! o ne biçim saha öyle, bu mu saraçoğlu? dememe sebep olmuş maç. zeminin o hali fenerbahçe yönetiminin büyük ayıbıdır. mevcut durumda fenerbahçe daha çok sakatlık ve puan kaybı yaşar.
hafta içi bursaspor ile oynanan kupa maçından sonra haklı olarak havalanan ve aynı mücadelenin diyarbakırspor önünde de sergilendiğini gören fenerbahçelileri değilde, fenerbahçe ile uğraşan rakip taraftarları ve "yıldız oyuncuları koruması gereken" hakemleri yerine oturtması gereken maç. ziya doğan ve 7 ön liberolarının, alenen takım kayıran ve etki altında kalan hakemlerin tarihe karışmasını bekliyoruz...
hafta içi bursaspor ile oynanan kupa maçından sonra pek bir havalanan fenerlileri bir güzel yerine oturtan maç. ayman'ın füzesinden sonra neye uğradıklarını şaşırdılar da hadi yine neyse ite kaka bir puan aldılar. fikstür avantajının hikaye olduğunu gördük, herkes her sahada puan kaybediyor.
gelenek devam etti, galatasaray'ın tökezlediği hafta fenerbahçe de çelme yedi ve tabi ki bir diğer klişe de devam etti; gene bir tsl maçından sonra "hakem... " diye başlayan cümleler kurulmaya devam etti ki hakem tartışmalarının olmadığı bir maç izleme hayalimiz gene bir başka bahara kaldı. bütün hakemleri topluca katletmeliyiz ki artık bu herifler daha tartışılmasın.
bu maçta ayman'ın attığı golü bouazizi'nin yıllar önce gaziantepspor-rc lens maçında 30 metre mesafeden attığı gole benzetebiliriz. hani adamın topa gelişinden dağlara taşlara yollayacağı bellidir ya, ayman da öyle vurdu ve doksana gitti o top ki aynı devre gene o noktalardan yolladığı bir diğer şut da köşe gönderinin oralardan auta çıkmıştı. yüz kere vursa bir anca tanesi girerdi. ama öyle ya da böyle mükemmel gol.
emre belözoğlu; sen normal değilsin kardeşim. acilen psikiyatr, psikolog, bakırköy tayfası, hangisi bakar bilmem de onlardan biri ıhlamur kaynatsın sana. hasan şaş senin yanında erol evgin kalır.
ikinci yarısı resmen meydan muharebesi şeklinde geçen 7 şubat 2010 sivasspor denizlispor maçının yanında bu maç bayanlar plaj voleybolu müsabakası gibi kalır. o yüzden gerilimden falan bahsetmeyiniz lütfen...
fenerlilerin dikkati hakem üzerine çekerek bahane yaratmaya çalıştıkları maç. kurban olun siz hakeme yahu;
bilica'nın arkadan diyarbakırsporlu oyuncunun poposuna attığı tekmeyi görmediği için,
hakeme sürekli tehditkar hareketlerde bulunan , çemkiren, eldivenlerini yere atan,kart da kart diye adeta bağıran emre sadece bir sarı kart ile paçayı kurtardığı için.
hakem gerçekten cesur ve uyanık olsaydı şu an önümüzdeki haftaya 3 eksikle giriyor olacaktınız.
semihin "golcü" vasfını sonuna kadar hakettiğine inanır, fırsatçılığını,hırsını takdir ederim ama bu maçta kendisinden tiksindim resmen ya. sürekli bir penaltı verdirtme derdiyle yüz takla atması, bu türden galibiyelere tenezzül etmesi midemi bulandırıyor. hiç biri de penaltı ile uzaktan yakından alakalı değildi. sevmiyorum böyle emek çalma derdindeki oyuncuları, isterse dünyanın en iyi golcüsü olsun.
diyarbakırspor'un tebriği hakettiği bir diğer nokta da maç 1-0, ya da 1-1 ken, zaman öldürmeye çalışmamaları, sakatlık nıumaralarına başvurmamaları, top oynama derdinde olmaları. valla bravo. esasında lig başladığında diyarbakırspor dikkat çekmiş ve flaş takım olacağını düşündürtmüştü ama sonra seyircisinin, başkanlarının saçma sapan işlere girmesi ile konsantrasyonları bozuldu, zarar gördüler. yoksa hiç fena bir takım değil, bundan sonrası için de sürprizler yapabilirler.fenerbahçe 1 puanı zor koparmış görünmesine rağmen alabilirdi de bu maçı,ah vah edilecek bir durumu yok, gayretliler, pozisyon da buldular doğrusu. ama diyarbakır çok iyiydi.
lig neşeleniyor.
hakem tarafından alenen kollanan takımın fenerbahçe olmasına karşın yinede fener taraftarı bazı şaşkınların hakemden şikayet ettiği maçtır. oha dedirten durumlara güzel bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır.
(bkz: fenerbahçeli mantığı)
kimsenin dikkatini çekmemiş ama,ayman'ın golünden önce deniz barış-ki kendisini çok severim-o koca kafasını eğmek yerine zıplayarak sırtını dönse,top sırtına çarpıp yön değiştirecek ve fenerbahçem o golü yemeyecekti.ha belki yine yiyecekti ama,en azından o pozisyon gol olmayacaktı.
şu yorumları okuyorum da pes diyorum. fenerlisi cimbomlusu chat meydanına çevirmiş canım başlığı. şahane maç oldu ki bence haftanın en zevkli maçıydı. topuz kendi kazdığı kuyuya düştü adamın önünden çekilmeyeceğine bile bile oyunu başlattı kart göstertirim diye ama sonra sinir yapıp kendi atıldı. hayvan gibi mücadele etti iki takım da son yarım saat. bir parantez de emre'ye açmak isterim. ulan gittin daha 21 yaşındayken inter'de figolarla recobalarla top oynadın yetmedi ingilizlerin efsane çocuğu alan shearer'ın takım arkadaşı oldun yıllarca, yaşın oldu otuz küsur geldin türkcell süper lig'de tuhaf tuhaf hareketler yapıyorsun ruh hastası gibi. yazık ulan arkanda bıraktığın koca kariyere.
yine maçtan çok galatasaray taraftarı ile çekişmemize sahne olmuş müsabaka, maça sağlı sollu skor tahminleri ile başlayan fenerliler dakikalar geçtikçe kıllanmaya ama belli etmemeye çalışmış son 10 dakikaya girilirken türlü totemlerle ayakta kalmaya çalışmışlardır, yenen golün ardından başlık altında görülen tüm cimbomluların entrylerini eksilemek ve laf yetiştirmek çabaları içindeyken gol dakikasına kadar suskun kalan cimbom tarafı sataşmaların ve kahkahaların itici ve bir o kadar soğuk nefesini bizlerin kulaklarına üfürmüşlerdir tüm bunlar sonucu işi offline yapmaya kadar götürmeyi düşünen fenerlilerin yardımına çakma santos yetişmiş ve maç dostça sonlanmıştır.
not : evet gençler bilica nın kırmızı görmesi gerekiyormuş.
not 2 : ey 5 dakikaya çok diyen insanlıktan nasibini almamış vatandaş, diyarbakırlı topçuların pirinç tarlası kıvamındaki zeminde ne kadar kaldıklarına bir daha bak istersen.
hakemin fenerbahçe'nin 3 golünü ofsayt gerekçesiyle, 2 golünü de canı istemediğinden vermediği maç olmuştur. kaka hakem. öğ.
içerde diyarbakırspor'u yenemiyorsan dönüp kendine bakacaksın. penaltıyı vermedi, 2 dakika erken bitirdi, kırmızı kart gösterdi şu oldu bu oldu demek ağlamaktır. ağlamamak lazım. fenerin üstüne oyunlar oynanıyor lafları falan güldürür sadece. öyle oyunlar varsa oynayan aziz yıldırım'ın ta kendisidir.
maçın ikinci yarısında 5 dakika uzatmayı gerektirecek bir şey olmadı. hadi verdi uzatmayı, mehmet topuz gidip kavga etmese o dakikayı da kullanacaktı fenerbahçe ama kavga şu bu derken olmayan uzatmaları oynatmadı hakem. bu kadar basit.
bilica'nın yerdeyken attığı tekmeyi görmediği, semih şentürk'ün ceza sahasında topu koluyla düzeltmesini görmediği, emre'nin daha 5. dakikada başlayan itirazlarına, küfürlerine sarı kart göstermediği için falan kötülüyorsanız haklısınız tabi.
diyarbakırspor'un yaptığı bu savunmayı da takdir etmeden geçmek futbola ihanet olur. ziya doğan'a rağmen yenilmediler. bebbe'yi çıkarması tazameta'yı da oyundan düşürdü. o çıkana kadar tjikuzu- bebbe- tazameta ilerde top tutup pozisyon bile yaratırken, bebbe çıkınca ilerde top tutma olayı sıfıra düştü.
bu maç göstermiştir ki her takım her takımı yenebilir. hakem veya başka etkenler olsa bile sonuçta takım maçı kazanır. diyarbakır inanılmaz dirençli aslında çağdışı bir futbol oynadı. fakat ileride top tutan bir forvet olunca, orta saha iyi top yapınca pasla oyunu döndürdü. ama bir gerçek var şu an türkiye nin en iyi top oynayan takımı fenerbahçe. fenerbahçe bir gol atsaydı maç açılacaktı. fakat gol gelmeyince sorunlu oldu.
Fenerbahçe galatasaraydan iyi oynuyor diyenlerin biraz patladığı maç olmuştur. Bir tarafta, fenerin bile bileğini büken bir takım olan ve türkiye'nin en zor deplasmanlarından biri olan kayserispor deplasmanında birçok eksiğine aslanlar gibi top oynayan ve 3-4 gol kaçıran galatasaray diğer tarafta kendi evinde türkiye'nin eti budu belli, limitli oyuncu kadrosunu bile ilk transfer döneminin son anlarında yapmış olan bir diyarbakırspor'u bile yenemeyen fenerbahçe.
Hakemler konusunda maçlarda çekilen sorunların birçok takım taraftarını canından bezdirdiği ama bu maç gösteriyorki fenerbahçeli taraftarların ''şampiyonuz gençlik'' gibi lafları daha çoook erken...
fenerin iyi oynamadığı ama çok iyi mücadele ettiği karşılaşmadır. koskoca ilk yarıyı heba ettik doğrusu. 40 dakika uyuyan takım son 5 dakikada şahlandı ama vakit yetmedi. şu baskıyı 30. dakikada yapsaydı fenerbahçem, golü bulması zor olmayacaktı. ikinci yarıda ise tam bir hakem rezaleti yaşandı. 5 dakika uzatma gösterip 4:58 de maçı bitirmesine bir şey demiyorum. top oynamak isteyen fenerin adeta el freni olup, diyarbakırlıların oyunu soğutmasına çok izin verdi, koray gencerler. ikili mücadelelerden sonra sürekli kendilerini yere atan diyarbakırlıların yavaş hareketlerine hep göz yumdu. guiza'ya yapılan hareket penaltıydı. fenerbahçe için, iki puan önemli bir kayıp ama umarım özer hurmacı'yı kaybetmemişizdir.