baba parası olduğu, dolayısıyla para kaznamak için acele etmenin gerekmediği her kişi için içinde bulunduğu her bölüm, zira okul ortamı kadar kişinin hayatta keyif alacağı ikinci bir ortam bulunamayacaktır. öte yandan tam aksine baba parasının hiç olmayıp da öğrencinin kendi gelirini kendisinin sağlaması gereken hallerde de yine her bölüm, bu tanıma uygun hale gelecektir; çünkü bu durumda da öğrenci öğrencilik sorumluluklarını yerine getirmek için gerekli koşullardan mecburiyet karşısında alabildiğine uzak kalmaktadır.
genel olarak herkesin kendi bölümünü seçtiği başlık yada kavramdır... her ortamda dile getirilir bu durum.. 'abi bizim bölüm çok zor ya, dört senede bitiren yok gibi, bak ... bölümdekiler ne kadar rahat okuyorlar' gibisinden bir bok atmada gelir sonunda. ayrıca anne baba ve akrabalarada sallanır böyle..
herhangi bir akraba - ya evlat kaçıncı seneydi senin.. ne kadar kaldı şimdi?
okulu uzatmış herhangi bir öğrenci - ya bi iki sene var.. uzadı ama zor bölüm tabi.. herkesin uzuyo zaten bizim bölümde....
şeklinde gelişir diyaloglar... bir de bölümü dört yılda bitirenler ile ilgili yorumlar yapılır..
-yok abi onlar ot gibi valla.. öyle üniversite hayatımı olur be abi.. varsın uzasın okul, takarım ben öyle öğrenciliğe....
sonuç olarak her bölüm okuyan için zordur... beceremediğimiz, yada tökezlediğimiz anda herkesten önce kendi vicdanımızda kendimizi aklamak için kullandığımız bir hadisedir..
yuksek ogretim kanununa gore; 4 yillik bir universite zaten en fazla 7 yilda bitirilebileceginden (7 yildan fazla surerse universiteden atarlar), kisaca "maksimum bitirme suresi"ne varmis da denebilecek bolumlerdir.