7 temmuz uludağ sözlük makinaya gidiyoruz zirvesi

entry282 galeri0
    232.
  1. elini taşın altına koyanları selamlıyorum. emektir, medeni cesarettir.
    1 ...
  2. 231.
  3. katılımcıların tamamı vasattı. uludag sözlük yazarları temsilcilerimiz sıçtı diye üzülmesin. zira ekşi sözlük temsilcisi daha malazgirt'in muş'un ilçesi olduğunu bilmiyor. bilmediği gibi de sallayıp van da olduğunu iddia ediyor.
    13 ...
  4. 230.
  5. dönüp dolaşıp aynı uuserların hiç sıkılmadan entry girdiği ve sol frame'de tuttuğu zirvedir.bitmelidir çokda güzeldir..

    (bkz: mna koycam ya)**
    1 ...
  6. 229.
  7. zirve kapsamında değil de bireysel katıldığım zirvedir. arkadaşlarımla gittim.

    çok fazla eleştirmemek gerekiyor, iki yıllık bir sözlüğüz sonuçta, oraya çıkan insanların da heyecanlanması, iki laf edememesi bundan kaynaklanıyordur.. üstüne gitmemek lazım.. zamanla hallolur.
    3 ...
  8. 228.
  9. 4. geleneksel sidik yaristirma oyunlarına sahne olmuş zirvedir..her iki tarafın da en iyi şekilde kendi reklemını yapmaya hakkı vardır fakat;rekabet söz konusu iken tarafların birbirlerinin isimlerini kullanarak gereksiz "minik diyaloglar" halinde birbirilerine karşı taş atmaları, yol üzerinde bekleyen yolcuyu kapmak için yarışan dolmuş şöförler gibi grupları ezik göstermektedir..

    yaklaşık olarak iki senedir, grupların, eksi sözlükle çatışma halinde olmaları, ekşi sözlükte bir zamanlar yazar olmuş fakat kendini fark ettirememiş yada uçurulmuş yazarlar tarafından sürekli ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulması ve karşılaştırmalar yapılması sözlüğümüzün "rekabet" değerini azalmaktadır..bizler, geçmişe gömülen bu süre içerisinde her zaman sözlüğümüzün tanıtımını "bireysel" veya "kurumsal" olarak yapılmasınının her zaman sözlüğe daha fazla avantaj sağlayacağını birçok defa belirttik..

    gerçek olan şudur ki; o dolmuş bizden daha hızlı gitmektedir..fakat biz daha fazla yolcu taşımaktayız...*
    2 ...
  10. 227.
  11. defalarca söylediğim sözlükteki gruplaşmanın etkisi. sözlükte yazarlar sadece kendi gruplarını tanıyor. onlarla sohbet güzel. diğerlerini napsın ki... doğal olarak da yanındaki yazar arkadaşı başka gruptansa neden selam versin... sözlükteki kaynaşmamanın acısı da böyle çıkar işte. herkes kendini bir şey sanmasın artık. kalırız böyle.
    3 ...
  12. 226.
  13. sırf sözlüğümü tv de göreyim diye sabahlamama sebep olan programdır, hepinize helal olsundur. *

    (bkz: sözlüğüme bak bea)
    3 ...
  14. 225.
  15. katılanların alınlarına birer buse kondurmak istediğim zirve... her şeye rağmen helal olsun...

    "328. entryin ben olayım dedim" zirvesi... bakalım kaçı bulacak???
    1 ...
  16. 224.
  17. gece izleyemeyenlerin youtubedan ulasabilecegi zirve. oraya cıkan arkadaslarin konusamadigini ancak ne olursa olsun reklam yapıldıgını dusunenler, ekşicilerin uludag sozlugu ezdigini dusunenler, keske daha iyi temsil edebilecek insanlar ciksaydi diyenler vs. oncelikle burasi bizim ozgurce fikirlerimizi paylastigimiz okudugumuz ogrendigimiz en cok da eglendigimiz bir site midir yoksa sirket mi? ne reklami arkadas? ikincisi uludag sozluk genc bir sozluk olmasina ragmen ekşinin yaninda yerini almıs mıdır? almıstır aslanlar gibi hemde.son olarak da cıkanlar * karsı taraftaki o uzun sacli elemanın kurbani olmustur cunku o sözü kimseye bırakmamakta gayet kararlıydı. sonuc olarak keske gidebilseydik denilerek aglanacak zirvedir..
    1 ...
  18. 223.
  19. 222.
  20. 325 tane entry girildigine göre amacına ulaşılmış zirvedir.
    3 ...
  21. 221.
  22. görüldüğü kadarıyla git(e)meyen yazarların bolce eleştridiği zirve olmuştur. bunda elbetteki kıskanmanın payı büyüktür. insan yapısıdır, bir şey diyemezsin.

    hakikaten oaraya çıkan üç arkadaş dut yemiş bülbül gibiydi bu gerçek,
    pankart falan göremedik pek bu da gerçek,
    seyircimiz pasifti bu da gerçek,
    sağ baştan üç eleman yamuk oturuyordu buna değinmiyorum bile.

    siz cümlelerden uygun olanları alın, içlerinden kıskançlığı çıkarın makul bir yoruma ulaşacaksınız.
    3 ...
  23. 220.
  24. pankartların ekşi sözlüğe iyice aktarıldıgı ama ne hikmet ise kameramanların garip davranışlarından dolayı pek de izleyicilerin göremedigi çok güzel pankartların oldugu zirvedir.ayrıca pankart'a yazılan (bkz: tanımlanmadık kelime kalmayacak) benim çok beğendigim ve kendiminde bir ara tuttugum pankart olmuştur.
    4 ...
  25. 219.
  26. uzun zamandır giremediğim/girmediğim uludağ sözlük ortamına bir dalış yapmama neden olan zirve. geçen zamanda şunu fark ettim ki, ne programda konuşan ne de zirveye katılan yazarların çoğunu tanımıyorum, sözlükte bir hayli kan değişimi olmuş.

    ama şunu diyebilirim ki, programda konuşan yazarlardan, ya da bu başlık altındaki entrylerden çıkarabildiğim sonuç; niteliği yükselsin sonra geri döneriz diye terk ettiğimiz sözlük geçen zaman içinde iyicene su almış gibi görünüyor. belki popülasyonda belirgin bir yükselme var ama işte o kadar. iyi yazarların göç etmesi ya da elini ayağını çekmesi de bunda büyük etken kanımca.

    şimdi hülasa dersek;
    okan bayülgen'e ne kadar teşekkür etse azdır bu sözlüğün. çünkü arasında büyük nitelik farkı olan iki sözlüğü aynı potada buluşturmaya çalışmıştır. neyse benden bu kadar...

    (bkz: sevsen de sevmesen de)
    1 ...
  27. 218.
  28. Bundan önceki ekşisözlük makina zirvesini hatırlayanlar varmı bilmiyorum ama ekşisözlüğü temsil eden şahin arkadaşa okan bayülgen sözlük darbesini sorduğunda valla ben 2 haftadır girmiyorum darbe sırasında yurt dışındaydım bilgim yok diyerek 2 kelam edememişti. Şimdi uludağsözlük ile dalga geçen ekşici bazı arkadaşlara o videoları izletip orgazm olmayı düşünüyorum.

    zirve hakkında konuşacak olursak ilk olarak pankart olayı gerçekten çok üzücü, yani insan bir a4 kağıda bile uludağsözlük yazıp gidebilirdi. Bunun dışında proğramın sonu gerçekten daha iyi olabilirdi, yani daha iyi konuşabilecek insanlar çıkabilirdi, ancak sanırım okan bayülgen söylentilere göre zaten karambol bir seçim yapmış fakat ben çıkmayacağım başka arkadaş çıksın diyebilirdi seçilen arkadaşlar ya da ne bileyim gerçekten oraya çıkıp aslanlar gibi konuşabileceğine inanan arkadaşlar biraz atılım yaparak çıkabilirdiler.

    edit/tanım: videoları izleyip tekrar incelediğimde aslında okadarda kötü değilmiş dediğim zirve.
    0 ...
  29. 217.
  30. 216.
  31. herhangi 3 kişidense zirveyi düzenleyen ve uludağ sözlük hakkında daha sağlıklı bilgiler verecek ve yorumlarda bulunacak yazarlarımız çıksaydı daha iyi olacaktı dediğim zirvedir.ama herşeye rağmen reklamı yapılmış ve izlenmesi eğlenceli dakikalar ortaya çıkmıştır..
    0 ...
  32. 215.
  33. öyle ya da böyle kötü konuşmacılara rağmen amaç reklamsa ki öyle reklam yapıldı eminim ki yazar alımlarımız devam ediyor lafı birçok yazar adayını sözlüğü çekmiştir. (bkz: ben)
    0 ...
  34. 214.
  35. ilk sayfalara bakınca bu ne umutsuzluktur dedim kendi kendime. sonradan zirveye katılan arkadaşlar gelip yazmışlar veya aklı başında yazarlar çıkıp savunmuş o çıkan 3 kişiyi. uludağ sözlük üyeleri, ekşi sözlük üyelerine göre çok daha yeni ve çok daha heyecanlı. an itibarıyla entrylerine daha yatkınlar. bu çok güzel bir şey aslında. okan bayülgen bir başka programında ingilizce bir kelimeyi telaffuz edemediği zaman "hah şimdi bana neler yazacaklar kimbilir" deyince hüzünleniyorum istemeden. çünkü artık ekşi sözlük bu tip programların nabzını tutmayı bıraktı. bırakıldığı için de böyle bir gelenek oluştu, nabzını tutmaya kalkanlara kötü gözle bakıldı. yahut en en kötüsü, tek kelime entry yazanın altına 50 kişi ilk entrynin versiyonlarını yazıp insanı entry girdiğine pişman ettirdi. çok seslilik -ki bu iyi bir şey- arttı ama bu çok seslilik daha çok politika, azınlıklar, insan hakları, hak ve özgürlükler vs yönünde arttı. o nedenle artık ekşi sözlük'e girenler eski komedi, eğlence tadını yakalamak için rastgele tuşuna yahut gözüne kestirdiği yazarların toplaştığı badi tuşuna abanmak zorunda kaldı.

    bu satırları ben de bir uludağ sözlük yazarı olarak değil, ekşi sözlük yazarı olarak yazıyorum.
    uludağ sözlük'e ne zamandan sonra ilk kez girdim. sol frame bana çok daha eğlenceli geldi. en azından "bu da neymiş acaba" merakıyla hepsine baktım. ekşi sözlük'te bu eğlencelik ortam, benim arayışlarıma uygun olmaktan çıktı. tabii hala seviyorum ekşi sözlük'ü. detay başlıklarımı buraya değil ekşi sözlük'e saklıyorum. veya bilgisayarımı açar açmaz ekşi sözlük'ü açıyorum. bunları yazmamın nedeni de, uludağ sözlük'ün ekşi sözlük'e saldırmadan, yazarları gözlerinde büyütmemeleri. kaç sayfadır okuduğumdan bunu anladım çünkü. bir ekşi sözlük'e girebilme, bir parçası olabilme, hafif saldırganlık, ekşi sözlük yazarlarının üstünlüğü vesaire. gerçekten yanılıyorlar. dönemin birinde ekşi'de bir yazarla mesajlaşırken, yazarları gözümde çok büyüttüğümü söylemiştim de bana cevap olarak şöyle demişti: "inan bana, hiçbiri senden daha akıllı değil." ben bunu baz alıyorum yazarlık hayatımda. size de tavsiyem odur.

    zirveye gelirsek, hatırlıyorum ki bir dönem ekşinin bir zirvesi olmuştu. o dönem makina değildi bir önceki sezon yani. orda 12 sözlükçüyü bir anadola doldurmuşlardı (http://sozluk.sourtimes.o...=&all=&v=&p=1 ) ve yazarlardan bir kaçı çok manasız, gereksiz, pek de komik olmayan sözler sarfetmişlerdi. vay babam sen nasıl bunu dersin diye sayfalarca hakaretler yazıldı çizildi. şimdiki tavrım o zaman da oraya yazdığımla aynı olacak:

    insanlar özgürdür ve kimseyi temsil etmek zorunda değillerdir. bir insan çılgınlar gibi eğlenirken kendisinden düzgün laflar seçmesini kimse bekleyemez. ayrıca, ordaki üç insan sokaktaki üç insandır. çünkü zaten sözlük denen şey, sokaktaki adamın düşüncelerini toplayan bir konseptten ibarettir.

    yazdıklarımdan sakın ola ki dün gece uludağ sözlük'ü temsilen o sandalyelere oturmuş yazarların bir bok beceremedikleri anlaşılmasın. ben gayet oturaklı buldum hepsini. hatta şöyle diyeyim de ekşi'ye saldırarak uludağ sözlük'ün gururunu okşayayım:

    ekşi'nin bir sürü lafını bilen dişi yazarı vardır. ama dün sondaki mor tişörtlü ekşi yazarı bir türlü konuşamadı, konuşturulamadı. ortadaki yazar çünkü mikrofonu ve konuşmasını seven bir arkadaşımızdı. ama uludağ'da aksine dişi yazar kişi yaptıkları şeylerden bahsetti, ziyaretlerinden, zirvelerinden, kampanyalarından. hem de hiç tutukluk yaşamadan, hafif sesi titreyerek, hafif düşünerek gayet harikulade konuştu. yemin ediyorum, ben oraya çıksam tek kelime laf edemem ilk başta. rüyalarıma giren o çirkin ama karizmatik adamın karşısında kendimden emin konuşamam:)

    ortadaki cılız arkadaşımıza gelince, onun da ekşi'dekilere karşılık olarak "onlar almıyor ama biz alıyoruz" demesi gayet normal. ne var ki bunda, hatta şöyle demeliydi: "ekşi almıyor çünkü taam onbiiiin yazarı var(ki 10 bin yazar yoktur gerçekten, sayılarda o kadar vardır ama yazanlar 2-3bin ancak) ihtiyaçları yok. bizimse az, site adresini veriyorum. düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen herkesi bekleriz." hoşumuza giderdi bence. benim giderdi ama burda gene rezil olduk diyenler çıkardı elbette. çıksın, çıkmazsa kötü olur zaten. tek düze sözlük olmaz çünkü.

    benim aktif bir ekşi sözlük yazarı, çakma bir uludağ sözlük yazarı olarak düşüncelerim budur. temsilcileri kutluyorum ve de kıskanıyorum. en azından kahramanım okan bayülgen'le göz teması kurabildiler. ben de rüyalara kaldım gene. esen kalın.
    10 ...
  36. 213.
  37. gittinizde ne oldu makina zengin oldu dedirten söz.
    2 ...
  38. 212.
  39. katılan arkadaşların gayet güzel eylendiklerini tahmin ettiğim zirve. zira pişman da olmuş olabilirler. neden mi?
    birincisi: 2arkaşımız, birbirini tanımıyor diye yerden yere vuruldu.
    ikincisi:bir arkadaşımıza, sözlükte yazar alımları açık dediği için hala sataşılmakta(hemen bakalım istatistiklerden. dün üye olanlar: 31 kişi)
    üçüncüsü: kameraman açtıkları pankartları göstermedi diye, oraya giden yazarların uludag sozluk reklamını yapmak gibi ulvi ve kesin bir görevi varmışcasına hakaret derecesine varan ağır ve gurur kırıcı sözlere maruz kalmaları.
    dördüncüsü ve en önemlisi: bir takım yazarların sözlüğü, bir eğlence, bilgi paylaşım platformundan öte, bir şirket olarak görmeleri, ve zirveye giden arkadaşları, projeyi bok eden, halkla ilişkiler görevlisiymişcesine, yerden yere vurmaları.

    arkadaşım, kardeşim. sanane? kendi kendimize yazıyoruz, okuyoruz,eğleniyoruz,zirveler düzenliyoruz. makinada şahane reklamımız yapılsa ne olacak, yapılmasa ne olacak? kıçı kırık bir program yüzünden, insanların kalbini kırmanın alemi yok!
    5 ...
  40. 211.
  41. "reklamın iyisi kötüsü olmaz"ı aklıma getiren zirvedir. diğer yazarların da dediği gibi online yazar sayısında gözle görülür bir artış olmuştur. ben bile 1 aydır uğramadığım sözlüğe şöyle bir bakmışımdır. kaldı ki, kötü bir reklam olup olmadığıda tartışılır zaten.
    (bkz: cümleye kaldı ki ile başlayıp zaten ile bitirmek)
    0 ...
  42. 210.
  43. şu an online sayısının 195 olmasına neden olmuş zirvedir.

    fatal : hadi lan itirâf et. göt oldum de, nickin de müsait zÂten, ahahahha
    g.e. : ne kadar espritüelsin.
    3 ...
  44. 209.
  45. 208.
  46. reklamın kralının yapıldıgı ve her seye ragmen uludag sozlugun adının eksi sözlük ile birlikte anıldıgı zirve olmustur. 40 kişilik kontenjanı dolduramayan zavallıların , açıp kendi götleri ile dalga gecmesi gereken zirvedir. programın sonunda okan bayulgen'in secip, konuk gibi agirladıgı 3 arkadası da yüreklerinden öpüyorum. organizasyonda emegi gecen tüm arkadasları, bu tip yorucu maratonlarda uludag sozlugu temsil eden güzel insanları canı gönülden tebrik ediyorum.

    boru mu lan? cumartesi gecesinin en yüksek izlenme oranlı programına cıkıyorsun. sonra "yok konusamadı" , "yok sürekli alıyoruz" bik bik bik çük çük çük.

    neticesi itibari ile katılımımın gerceklesmediği için pişman oldugum, çok güzel eglenilmiş bir zirve olmustur.
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük