koltuğa oturulup okan bayülgenin karşısında konuşulacagı sadece okan bayülgenin düşündügü bir durum olan zirvedir.Böyle bir şeyin planlanması mümkün degildi.Böyle birşeyin olabileceginin kimsenin düşünmüş olduğunu sanmıyorum.o an orada el kaldıran arkadaşlardan birilerini seçtiler ve saat 05.00 gibi bir şeydi.
başlar başlamaz dakikası dakikasına seyrettiğim zirvedir.bir ara mustafa topaloğluna:
"bakın burda sözlükten arkadaşlarımız var,ek$i sözlük ve şu taraftada uludağ sözlük var" demesi ile heyecanı doruğa getirmiştir okan.
fakat taki gece saatlerine geldiğimizde prag yolculukları dağıtılırken bizden almak istediği 2 kişiyi seçmekte çok zorlanmıştır herkes prag gezisini duyunca hadeee bendeeee diye parmak kaldırmıştır bunun önceden planlanması gerekir.2-3 tane sözcü belirlenir ele çikolata alınır ve gidilir.
ne olursa olsun eğlenilmişmidir eğlenilmiştir,hatta ti-vi başında bizimde kalplerimizi güm güm attırılmıştır fakat anladık ki güven-özveri-tecrübe teorisi bir kere daha kanıtlanmıştır buralarda...
herkese çok teşekkür ederim.çünkü uludağ sözlük büyüktür dediğim arkadaşlarım taşak geçerken gecenin 3ünde telefon açıp abi üyelik niye kapalı demek cühletinde bulunmuşlardır,iyiki varsın sözlük...
kanımca sözlüğü tanıtmak açısından gayet başarılı geçen zirvedir. okan bayülgen'in sözlüklerin amacını anlatmaya yönelik yapmış olduğu açıklama da gayet tatmin ediciydi bana göre. ayrıca kesinlikle yazar değilim diye de belirtmiştir.
gel gelelim iki sözlük de temsilci sorunu yaşamıştır. eksi sozluk'u temsil etmek için orada bulunan bayan arkadaş ancak 4-5 kelime etme fırsatı bulmuştur. yine benzer şekilde uludag sozluk'u temsil etmek için masaya oturan gözlüklü arkadaş da heyecandan ne diyeceğini bilememiştir gayet doğaldır. bu da kesinlikle temsilci seçilen yazarların suçu değildir. kamera karşısında üstelik gecenin dördünde, okan bayülgen gibi laf sokma potansiyeli yüksek bir şahsın önünde, canlı yayında, stüdyoda olan ve olmayan seyircilerin önünde iyi bile konuşmuşlardır. ekşi'yi kurtaran, rahat konuşabilen de uzun saçlı arkadaştır zaten. sonuçta yazarlara önceden haber verilmemişti*, an itibariyle uyanık kalabilen yazarlardan üçünü seçilip masaya oturtulmuştur. eminim ki önceden haber verilse ve iki sözlük yazarları çalışıp gitse daha başarılı olacaktı bence.
düne kadar makina'yı hiç seyretmedim seyretme şevki ve azmi bile duymadım. okan bayülgen'de ilgi alanım içerisine pek girmez. sol sütundaki başlıkların hatırına ilk on dakikasına göz attım. sözlük mü makina mı tercihi arasında sözlüğü seçtim. yani sözlük makina'dan daha ilgi çekici geldi. tamam, sözlükler aleminde popüler nesne haline gelen makinayı izlememek beni demode yapmıştır kabul ediyorum.
şimdi sol sütundaki başlıklara bakarken, sözlüğün programda sıçıp sıçmadığının tartışıldığını görüyorum. izlemediğim için lehte ya da aleyhte herhangi bir değerlendirme yapamayacağım. hatta ekşi sözlüğün "galip, bu yolda mağlup" deyiminin ana karakteri olup olmadığını bile bilemeyeceğim.
ancak, bildiğim şudur: makinayı, ekşi sözlüğü vs. ittir edin gitsin. popülerliği, imajı, birilerinin üstünlüğü (?) karşısında ezilmeyi boşverin. çünkü, insan bazen heyecanlanır, konuşamaz, bazen susturulamaz, bir bakarsınız başarıdan arş-ı ala'ya çıkar, bir bakarsınız yerlerde sürünür. ve buna hayat derler. doğrusal bir çizgiden ziyade inişli çıkışlıdır. ne olduğunuz, karşınızdakinin sizi nasıl gördüğü değildir. asıl, sizin kendinizde gördüğünüzdür.
televizyon izlerken oradan ahkam kesmenin ne kadar kolay oldugunu bilen arkadaşlarımızın gelemedigi zirvedir.Anlamadığım şey madem o kadar çok biliyorsun gel beraber gidelim işte dostum benim hitabım iyidir ben çıktımı okan'nın yanına yer yerinden oynar sözlüğümü en iyi şekilde temsil edebilirim.işte ben süperim. ben harikayım.Çok ahkam kesenler keşke benim yerime siz gitseydiniz diyeceğim ama hayır demem çünkü amacına ulaşmış bir zirve ve eğlencenin doruklarına ulaşılmız bir zirve olarak bunu asla başkası ile paylaşmayı düşünmedim.
-orada konuşanlardan biride benim...
tüm yazarların toplanıp hepimiz öyle değiliz diye kanal d binası önünde gösteri yapmalarını tavsiye ediyorum... çaylak olarak gelmeyebilirim değil mi tanıyanlar çıkmasın
uludağ sözlük yazarlarının "yerin dibine geçtik abi" tarzında yaklaşmaması gereken zirve. orada da konuşulduğu gibi oraya hangi 3 kişi çıkarsa çıksın tüm bir oluşumu temsil edemeyecektir, nasıl ek$isozluk adına çıkan 3 kişi beni temsil etmemiş/edememişse. zaten baştaki şok dalgasından sonra güzel bir şekilde toplayıp kimsesiz çocuklar için yaptıklarını da anlattılar. bir sözlük yazarı olarak hangi sözlük olursa olsun gurur duydum.(mogol ejderi, 08.07.2007 05:33)
çaylak olarak aranıza katılmama da vesile olmuş zirvedir... Sözlükte konuşan yazar yok mu acep ? sorusunu kendime sorarak... gidip konuşayım bari tarzında ukelaca bir tavır takınmam da sakınca görmüyorum... makinadakiler kimdi elini kaldırsın gerçi ben ortada ki arkadaşı bir yerden çıkarıcamda *
okan bayülgen'in yarın ki girdileri merak ettiğini açık açık ifade ettiği program. (seyrettiğim kısmına kadar)sanal dünyayla kafasını bozmuş bu ünlü şahıstan sonra herkesin sanallıkla kafayı yemesini hatta gerçek hayatla ilişkisinin kalmamasını normal karşılasak garip olmaz galiba? sürekli tucimania, fatal'ı ve eşşeğen ala gazuğu'nu gördüm. arada kaytan bıyıklı dilber le karpuzkabuğu'nu. * işin en garibi ;
(bkz: evet takip ediyorum)
ekşi sözlük makina zirvesi başlığında sadece ve sadece 12 girdi olması. ondan dolayı okan gel beri beri demek yerinde olacak sanırım.
ulan alt tarafı bir zirve amma abarttınız, yapmayın etmeyin dedirten zirvedir. ne olmuş yani? bir daha ki makina ya gidiyoruz zirvesinden önce bir zirve yaparız, kadın programlarına gider, orda konuşuruz... hem böylece üzerimizdeki canlı yayın stresini de atmış oluruz. pratik yapmış oluruz. ya da şöyle yapalım:
yarışma düzenleyelim kim daha iyi konuşacak diye...
(bkz: onemli olan katılmaktı) :)
akici konusma yetegine sahip yazarların bizi temsil ettigini goremek istedigim zirveydi.
fakat bu hayalim gerceklesmemistir.konusmacilar insanların eleştirdigi kadar kotu degildi fakat daha fırlama yazarlar konussaydı tabiki daha keyifli olabilirdi.
klasik bir Turk komedisi. oturdugu yerden ahkam kesmede yllardir dunya rekorunu elinde bulunduran bir ulke olarak, ne onumuze sunulursa sunulsun, begenmeme , mevcudu yere yere yerin dibine, bilmem neyin kicina sokmada ustumuze yok.
oncelikle bu elestirilen seyler bize ozel bir durum degil. ekside otisabi reha muhtar'in programina ciktiginda da : "konusamadi, bocaladi, rezil olduk vah vah" diyen tiplerde bir hayli coktu ki programi daha sonra youtube vasitasiyla izleyince kac kisinin oyle bir ortamda bu kadar duzgun konusabilecegini dusunmedim degil. ki dusunun bu yazar ki cok da iyi konusmasina ragmen bu kadar elestirildi. bugun konusan arkadaslar , yaslarini, mesleklerini, kim olduklarindan en ufak bilgim yok ki, sozluk kullanicisi genel profiline baktigimizda universite ogrencisi gencler sinifinda diye tahmin edebiliyorum. buyuk ihtimalle bircogu ilk defa boyle buyuk bir kalabaliga cikip bir de ustune kamera gibi stres yayan bir cihazin onunde konustular. iyi veya kotu, oturduugnuz yerden ahkam kesenler ciksaydi keske de gercekten nasil konusulur gosterselerdi bize. cem yilmaz'in dedigi gibi : " ben senden daha komigim diyenler ciksa o sahneye ismini soyleyemez."
ben sahsen konusan arkadaslari medeni cesaretlerinden dolayi kutluyorum ki yazik bu entry'den onceki 5 sayfa ve sonrasinda yazilanlari okuduktan sonra morallaerinin icine edilecek.
rezil olduk diyenlere de Allah akil fikir versin, ulan ne yaptin bu sozluk icin bugune kadar da rezil oldun, sosyal kimlik midir bu uludagsozluk yazari olmak, bugun yazar alimi olsa arkana donmeden kacip gidecek adamlar bunlar. Yarin isyerine gittiginde :"sizin sozlukculer ne bicim konustular, rezil oldunuz olum" felan mi diyecekler.
velhasil kelam, cok takilacak bir mevzu degildir, bir kac sag duyulu akli basinda arkadasin dedigi gibi , sozlugun guzel bir reklami olmustur ki su sozluk kurulali daha ne kadar oldu? Eksi'nin ilk 2-3 yilinda bu kadar bilinirligi bile yoktu, nedir bu her harekette eksi 1 , bizim sozluk sifir gibi bir ezik psikolojisi.
200-300 entry girenin kendini yillar yili yazar sandigi bir komunitede oldugumuzdan sasilcak bir durum degil. Allah laf edilen arkadaslara sabir, laf edenlere sifa versin.
tesadüf eseri haberimin olduğu ve katıldığım, gene tesadüf eseri elimi kaldırmam üzerine, prag yolculuğu kazandığım ve yerin dibine sokulduğum zirvedir.
lan a.q.
arkadaşlar gidenlerin uludağ sözlükten olmakla beraber, amaçları tanıtım yapıp, broşür dağıtmak değil, sahilde çay çelm gibi sadece vakit geçirmektir. bu sebeple oradaki fırsatları bilmeden değerlendirilip, değerlendirilmedği ile ilgili atıp tutmak ,bizim gibi geri kalmış toplum hareketidir, kendimize çeki düzen verelim.
Adamlar eğlenirken kamera onları çekmiş çekmemiş onlara ne. sadece evdekiler ay bunlar da bizden sahipliğini yaşasın diye kamera önüne mi atlasınlar?
yani demem o ki her zirve gibi, bu da tanışma, kaynaşma, hoşça vakit geçirme zirvesidir. fazlasını istemek, ay rezil olduk saçmalığına bürünmek, türkiye-isviçre maçı türk medyası gibi davranmaktır. halbuki bakın elin gavuruna 13 yaşındaki kıza tecavüz eden çocuğu başbakanı bile "salıverin, nolduki? biz alışıkız, hiç mi aolman pornosu seyretmediniz? oh ich komme" diyebiliyor. diğer yandan da 7 yaşındaki türk çocuğunuarkadaşını taciz etti diye okuldan uzaklaştırıyor. bunun ad demokrasidir arkadaşlar. demokrasinin de en büyük gücü yanlı medyadır.
bizimde rezil olmamızın tek nedeni bence buraya yazılan kendimizi rezil ettiğimiz şeyler. götlerini açsalar kime ne? çok biliyorsanız kendiniz katılın. misal beni çok çağırdılar. ben bana ters diye reddettim. şimdi o fıstık kızı okuyunca pişman oldum ama... beni okuyorsan benimle evleeeeeennnn
evet uzun oldu. uzun sevenler söyleyeyim, uzun yazmak için biraz saçmalamak lazım.
benim eleştireceğim tek nokta, gidecek kişilerin sadece kontenjan doldurma amaçlı seçilmemesi olacaktır. nasıl insanlar yanyana oturur da birbirlerini tanımaz? bu kadar olunabilir mi? o zaman bu kişi sözlük yazarı değil, sadece fırsatları değerlendiren bir uyanık. eğer buna dikkat edilseydi, eksik adamla gidilir ama, çıkan iki kişi sözlüğü bilen akıllıca konuşan kişiler olurdu. (not seyretmediğim için, kim olduklarını ve ne konuştuklarını bilmiyorum)
efendim zannımca verimlilikten tadına doyulmayan zirve olmuştur. son dakikadaki bir kaç küçük aksilik anlık olaylar olduğundan mütevellit normal karşılanmalıdır.
arapça yazdığım "uludag sözlük" pankartı günün olayı olmuştur daha ne istiyorsunuz. ipek tuzcuoğlu meyva, sebze, fındık fıstık getirmiş sonra bonkörlük yaptı, bizlere dağıttı. bir de ne görelim fındık bayatmış hemen anında yazıverdik "fındıkta bayatmış" diye.
ayrıca bu zirve bir gövde gösterisi olma özelliği taşımamaktadır. okullarında finallerini bütlerinin bitiren haftaiçi iş stresiyle boğulan yazarlar eğlenip coşmuş bütün sinir ve streslerini boşaltmışlardır. en azından ben öyle yaptım..
neyse siz daha iyisini yaparsınız bir dahakine ama benden size söylemesi götünüzü hazırlayın 6 saat aralıksız oturmaya.
muhalefetin hala formunda olduğunu anladığımız zirvedir efendim. tam gaz devam bravo...
edit: dur lan! şimdi aklıma geldi. ulan bizim oraya gidip sözlüğü tanıtmak gibi bi misyonumuz mu vardı? size öyle bi taahhüt veren oldu mu aramızdan? sözlüğü bi gecede zirveye tasıyacaz. tüm ekşicileri aşağı alacaz diye...
eğlenmeye gittik lan biz oraya. eğlendik mi? o ibne minübüs söförü hariç babalar gibi de eğlendik. hem şöför de iki atraksiyon yaptı, yusufun tadına vardık. hem iki arkadasımız prag a bileti de kopardı. ohh köfte. siz takılın evde...
editin notu: ama sidikli nin selamını söylemeyi unuttuk. artık oldu bir kere. *
