aralarda bir yerde oturan siyah t-shirtlü siyah kısa saçlı, sıkıntıdan patlamış gibi görünen esmer erkek kişisini tanıyan varsa bir adım beri gelebilir mi diye sormak istediğim zirve. **
youtubede yazan yorumu direkt aktarıyorum ekşicilerin de kendi arasında yazıdığı yazıyı.
-yauw amma bos beles konusmussunuz. iki duzgun kelam edene rastlamadım. ekşiden adam cıkmaz.
izlemediğim daha doğrusu sıkıldığımdan izleyemediğim zirve (tv karşısında 1 saatten uzun kalamıyorum). zaten ben yattıktan sonra olan olmuş. ben eleştri yapmıyorum yapmadım da bu başlıkta. çünkü izlemedim ve izlemediğim bir konu için eleştiri yapamam. ama şunu söylemek isterim. youtube dan gördüğüm kadarıyla çok başarılı geçmemiş bir zirve. kimler çıkmış yada çıkanlar kim tanımıyorum da. ama dilerdim ki oraya gelen herkes önceden planlı bir şekilde gelsin ve kim çıkarsa çıksın diyeceklerini hazırlayarak hazırlıklı olsunlar.
bu olmamış ve süpriz karşısında bocalanma olmuştur doğal olarak normaldir.
en azından bir çaba, çalışma vardır bu konuda tebrikler ama 3. makina zirvesinde en azından oraya katılan insanlar "siz birbirinizi tanıyormusunuz?" sorusuna karşın hazırlıklı olsunlar.
değinmem gereken diğer bir konu ise "hiçbiriniz bir b.ka layık değilsiniz" tanımlamasını da doğru bulmuyorum. sözlük de eleştiriler olur. bunu okan da gayet güzel bir dille açıklamış youtube da izlediğim kadarıyla.
burası bir forum değil. dolayısı ile insanlarin eleştiri dozaşlarıda kişisel görüşlerini belirtir. sizler bu eleştirilerden "genele" yargı yaparsanız bu yanlış olur. şahsen ben yukarda yazılanlar şekilde yazı yazmadım ve en makul düzeyde kendi düşüncemi belirttim. ama bu lafı ne ben ne de yukarıda yazılan yazarlar da haketmemiştir. en kısa zamanda bu hatanın düzeltilmesini diliyorum.
okan'ı karşısına alarak yıllardır muhabbet ediyormuş nidalarına giren ek$iden arkadaşlarımız karşısında doğrudur pasif kaldılar ama millet uludağı bilmez,sözlük nedir bilmezken ekşi vardır mantığı ile sözlük yapılarını ekşi anlattı,doğru olan yapıldı.
ama emin olunki bizim yazarlarımızada * söz verilse idi her şekilde konuşulurdu.
okanada bir kez daha teşekkür ederiz her 2 mertebeyide eşit gördüğü ve en güzel ayarı sözlükleri kınayanlara verdiği için.
uludağ sözlük tayfasının sözlüğü aslanlar gibi tanıttığı zirve olmuştur. sırf muhalif olmak için eleştirenleri gördükçe üzülüyorum. ulan hanginiz ertesi gün hakkınızda sayfalarca yazı yazıldığını bildiğiniz halde, tv karşısında izleyenleri de bırak,orada bulunan o kadar insan karşısında iki kelimeyi bir araya getirip cümle kurabilirdiniz... bir yerlerimizi yayarak ekran karşısında eleştirmek ne kadar da kolayımıza gidiyor bizim. ayrıca bu olanların ardından da reklamın iyisi kötüsü olmaz sonucuna ulaşan arkadaşlar siz var ya size bir yerlerimle gülmek istiyorum müsadenizle...
sağolsun sydera nın youtube linkleri sayesinde salim kafayla izleyip ekşici arkadaşların okan bayülgen' in sözünü kesecek derecede sazan, aslan yazarlarımızın efendiliğini koruyarak ayarın kralını verdiğini düşündüğüm zirvedir. hele o jim morrison benzeri ve diğer siyah gömlekli ekşici kardeş -allah'ım bi fırsat verde bir kelam daha edeyim edasıyla öne arkaya esneme hareketi süper.
gecenin bir saatinde okan bayülgenin karşısında sözlükteki yazar arkadaslarımı gördükten sonra gururlandığım , bizleri ve sözlüğü başarılı bir şekilde temsil ettikleri için içimin rahat olduğu zirvedir. kim ne kadar eleştiri yapsada yapsın bizler için önemli bir geceydi.
kimsenin ne söylediği önemli değildir. cesaret toplanıp gidilmiş canlı yayında konuşulmuştur. madem bu kadar kolaydı madem sen "efenim ben hebelehübele demem ordinaryus edasında konuşurdum" diyosun sayın x neden yapmadınız. götünüzmü yememiştir çıkmaya yoksa aileden o saatlerde ev dısında olmaya izinmi çıkmamıştır. doşahları yayarak mac izler gibi "ulan su bilmemne sozlugede bok atsana ba ba ba hic bilmio bunlar ya ba hareketlere ba" havasında bulunmak daha kolayınıza geldi sanırım.
ekranda uludağ sözlük yazarlarını göreceğiz diye okan bayülgen'e ve mustafa topaloğlu'na bile katlandığımız zirvedir, ama umduğumuzu bulamamışızdır, bu da maalesef ki acı bir gerçektir...
ne zirve ne prag, laf sokan arkadaş sen bu işleri bırak dediğim zirve.(paradoks oldu) izleyebilmek için gecenin 12'sinde anteni* düzeltmek için dama çıkıp kıçımı yırtmışlığım yanıma kâr kaldı, düşeyazdım yahu.
kanımca güzel bir tanıtımı yapıldı sözlüğün. bayılgan sağolsun iyi reklam etti. ayrıca yazar alımlarından açık diye bahsedilmesi de sözlük için artı olacaktır. zira envai çeşit insan gelecek ve bir o kadar da değişik düşünce. ayrıca bu kadar kasmaya gerek yok, biz kendini kanıtlamaya calışan ergenliğe yeni girmiş bireyler de değiliz.
saat sabahın 5 ine gelirken 5 6 saattir üzerinde oturulan götün sızlaması, ayakların uyuşması, zaman zaman göte girebilecekmiş gibi faaliyetler içine girmesi, kendinizi kasmanızdan dolayı tuvalete gitseniz bile yapamadığınız çişiniz, saatlerce süren nikotinsizlik.
hey ahkam kesenler, sen sen arkadaki sen bu halde osuramazsın bile adam elini kaldırıp çıktı, üstüne üstlük seni beni temsil etmek için bir de senin umrunda olmayan bir zirve, umrunda olmayan bir saatte, senin götünde bireler toplu sünnet töreni yaparken.
tamam bizler beceremedik diyelim, eh buyrun bir de sizi görelim.. ben cipsle kola almaya gidiyorum geldiğimde makina'da olun..
programın ilk saatlerinde ekşisözlük kendi reklamını bolca yapmıştır. konuk konuşurken, arkadaki bir bayan yazar elindeki "$ukela" pankartını bolca göstermiş ve "ekşisözlük" yazılı pankart da yine sıkça kameraya yansımıştır. ama yazarlarımız kendilerini göstermiş ve görevlerini yerine getirip "uludağ sözlük de burada" demişlerdir.* programın gerisini uyku ve göz yorgunluğu nedeniyle izleyememişimdir ama okuduğum kadarıyla güzel geçmiştir. orada olunması gerekirdi, olmadı inşallah bir dahaki sefere..*
ekrandan takip edildiği kadarıyla güzel eğlenceli bir zirve olmuştur. şimdi burda klavye başında ahkam kesip oraya katılan yazarları acımasızca eleştirmek ne kadar doğrudur ki. binlerce insanın izlediği bir programın canlı yayınında okan bayülgen'in karşısına çıkacaksın ve soğukkanlı olacaksın. e bu biraz zor işte. öyle ya da böyle oraya gittiler eğlendiler iyi ya da kötü uludağ sözlüğü temsil ettiler ya da edemediler. tüü size bizi rezil ettiniz edalarıyla ordaki yazarları acımazsıca eleştirmek ne kadar doğrudur ki ? 3 cm lik boyuyla, 3 entrysiyle bizi rezil eden hede hödö gibi tanımlamalara maruz kalan insanın bu eleştirileri okuduktan sonra içine girdiği piskolojiyi bir düşünsenize. çok özgüven sahibiysen, kendinden eminsen, ben uludağ sözlüğü böyle temsil ederim şöyle yüceltir şöyle reklamını yaparım diyorsan kıçını kaldırıp sen gitseydin de çıksaydın o canlı yayına. bir emek sarfedip güzel birşeyler yapmaya çalıştılar. becerdiler, beceremediler o ayrı mesele. herşeye rağmen güzeldi, izlerken ben keyif aldım.
bence uuserlerimizin pek de başarısız olmadığı zirvedir. tamam heyecanlandılar ki bu da çok normal bir şey. ama oraya gitmenin amacı uludağ sözlük de burada demek değil miydi?
e bunu da başardılar işte. bir daha zirve olursa iyi konuşabileceğine inanan kişiler çıkar, konuşurlar. bizim türk milleti olarak karakteristik özelliğimizdir. bir şeyi yapalım dediğimizde, hadi yapalım, edelim yıkalım deriz ama ondan sonra da tık yoktur. kendine güvenen varsa gitseydi zirveye kardeşim. günler öncesinden ayarlanmış bir zirve değil miydi bu? ben arkadaşların hiçbirini tanımıyorum ama hepsini de can-ı gönülden tebrik ediyorum. ekşi sözlük'çülerin de pek doğru dürüst konuştuğu da söylenemez. sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp durdular. hele ortadaki eleman cümle kurmakta zorlandı.
niye? çünkü canlı yayın heyecanı. seni birilerinin izlediğini, her hareketini takip ettiğini bilerek orada hareket ediyorsun. bu da tabii ki belli bir baskı yapıyor üzerinizde. ben de izlerken makina'yı "la şimdi ben olcaktım, ne döktürürdüm" dedim kendi kendime elim ç.kümdeyken. bence fazla kompleks yapmaya gerek yok. pankart ve arkadaşların yanyana oturup, birbirleriyle tanışmama konularına ben de katılıyorum. ama sonuçta okan bayülgen resmen tribünlere oynadı. sürekli bir aziz kedi sevdası. sürekli ekşi sözlük, uludağ sözlük nidaları. bu yüzden okan bayülgen'in de sayesinde zirve amacına ulaşmıştır.
bu zirvenin amacının sözlük reklamı olduğuna inanmış uludağ sözlük yazarlarını hayÂl kırıklığına uğratması mümkün zirvedir.
televizyon açılır açılmaz okan bayülgen'in arkasında bir adet tucimania görülür ve "aha işte gitmiş bizimkiler" diye normalde hiç seyredilmeyen programın başına kurulunur. burada çektiğim zorluğu tuçi kardeşim de anlamış olmalı, zir metal kardeşliği hatrına bile olsa mustafa topaloglu denen gereksizi seyretmenin çok zor olduğu bilinmelidir.
abudik gubudik müzikler eşliğinde karpuzkabugu kişisinin halay moduna kalktığı görülmüş, "ulan bu adam her yerde manyak" diye düşündürmüştür. ha bir de lock vardı.
düzenli aralıklarla bir yüzünde şukela diğer yüzünde ekşi sözlük yazan bir kağıdın devamlı kameraman tarafından çekilmesi can sıkmış "yaaaaaaa ama biz deee" diyerekten entry sÂhibini üzmüştür. sonradan görülmüştür gerçi uludağ yazısı.
"herhÂlde böyle silik geçiyor, sÂDece izleyecekler bir atraksiyon olmaz" diye düşünürken sözlükçülerin bizzat okan bayülgen tarafından çağrıldığı görülmüş, ikişer kişinin prag'A gönderildiği anlaşılmıştır. burada ufak bir heyecanlanma olmuş, "bizimkiler de çıkar şimdi" mantığı ile burun, televizyona yapışmış şekilde program tÂkip edilirken okan bayülgen'in uludağ demesi ile tüm tayfanın el kaldırdığı görülmüştür...
tüm tayfanın el kaldırdığı görülmüştür...
tüm tayfanın el kaldırdığı...
tüm tayfanın...
tüm...
bunun anlamı "hepimiz canlı yayın da olsa iki çift laf edebilecek kapasitede insanlarız sözlükle ilgiliyiz gelişmelerle ilgiliyiz tanıdığımız diğer yazarlar var biz sözlüğün reklamını yapabiliriz"dir...
ama gerisi izleyenler için bir fiyasko olmuştur(o sırada fatal'ın o at ağzıyla gülüşü de ayrıca yarmıştır, yavrum benim pek de şeker çocuk *).
iki bağyan uuser arkadaşımız okan beyin karşısına geçerler ve gerisi diğer uuser'ların yüzlerini kapatmalarına neden olacak diyaloglardır.
- alttan 967435074630950942370 tÂne dersim var, o yüzden girmiyorum sözlüğe...
bir kahkaha attım, eminim diğerleri de atmıştır. e bir şey bildiğin yoksa "ben de ben deeeee" diye el kaldırmanın mantığı nedir o programda?
...
bahsedildiği üzere "reklamımız olur" diye düşünenleri yanıltan bir zirve olmuştur. oraya çıkması gerekenler o kadrodan karpuzkabugu ve fatal olmalıydı.
...
gerisi ise kimseye hesap verilecek bir şey değildir. eğlendiniz mi ? e gerisi yalan o zaman, iyi vakit geçirmiş ise katılanlar sorun da yoktur o zaman.
çünkü zirve denen şeyin opsiyonu eğlencedir. diğer amaçlar arkadan gelir.
ağlamak istiyorum dediğim, tüm gece beklediğim ama hayal kırıklığına uğradığım zirvedir. her iki sözlük için temsilci sorunu yaşandığı çok açık belliydi.
sözlük ahalisinin halet-i ruhiyesini görebilmek adına saat 00:00 civarında izlemeye koyulup 20 dakika sonra günün yorgunluğuyla uyuyakaldığım ve ilahi bir kudretle midir nedir bilmem gecenin 3'e 10 kalasında gözlerimi açtığım anda kaytan bıyıklı dilber nickli uuserı karşımda Prag tatili kağıdını Okan Bayülgen'den alırken bulduğum hadise olmuştur *** Diğer arkadaşı da gördüm ama uyku sersemliğinden nickini duyamadım ** Ayrıca program sonu konuşması bence de gayet yerinde oldu, umarım sözlüklerin günah keçisi ilan eden zihniyet de buraların hakaret değil çoksesli bir oluşumun mekanı olduğunu anlamıştır...