Hey gidinin Efes'i... 1990'lı yıllarda bizi ekran başına kilitleyen ve 70 sayı yediğinde şaşırdığımız o kıt kadrolu takım nerede bu takım nerede... Rakoseviç'in berbat ötesi bir gününde olmasının yanısıra Efes'in hücum yeteneği de Olimpiakos'a göre çok kıttı. Hiç kimse tarafından rahatsız edilmediği bir anda Rakoseviç'in maçın bitimine 1 dakika 28 saniye kala revers hareketi yapayım derken topu kaybetmesi formsuzluğunun zirvesiydi. Zaten aynı anda elimde olmadan bağırdım "Para mı aldın o.ç. maçı vermek için" diye. E. Ataman Efes'e 20 - 22 saniye arası hücum ettirirken neredeyse rakibinin fastbreak'lerine karşı hiç bir önlem almamış. Bu yüzden dünya kadar sayı yedik. Olimpiakos'lu Childress gerçekten bu maçta sergilediği kadar iyi bir oyuncu mudur bilmiyorum ama boş kaldığı pozisyonlarda potaya neredeyse her açıdan sayı attı. Bir gün önceki Fener'e edilen tecavüzden sonra ne yazık ki Efes maçında da gülemedik. Bu adamlar bize devamlı boyun eğerdi bir zamanlar ama ilerlemesi beklenen basketbolumuz geriye gidiyor ne yazık ki. Maçı futbol federasyonu başkanımız seyrederken basketbol federasyonu başkanımızın olmaması ilginçti. Ayrıca Melih Gümüşbıçak'ın yanındaki amca kimdi bilmiyorum ama lütfen bir daha maç yorumlamasın. Yorumladığı pozisyon şöyleydi. Kerem potamız altında topu alıyor ve rakip sahaya hücuma kalkıyor. karşısına bir adam geçiyor. Çok az zorlandıktan sonra 3 sayılık çizgisinin orada sağına soluna bakıyor. Çünkü tüm efes takımı Charles Smith dışında rakip sahaya henüz girmekte. Amcamızın yorumu: "kerem bu topları daha hızlı bir şekilde getirmeli." Oha dedim yani ohaaaaa. Adam gitsin sayı atsın bari. Nitekim eski günler çok güzeldi be. Efes o zamanlar da yeniliyordu elbette. Ama maçın bitmesine 5 dakika kala 5 sayı öne geçse hayatta 2 dakika sonra 6 sayı geriye düşmezdi. O günleri çok özlüyorum. 5 kişiyle oynanan oyuna 6 -7 oynayabilecek adamla çıkıp maç alıyordu yahu. Şimdi ki bench o zamanlar hayal dahi edilemezken o zamanki başarıların bugün yanına yaklaşamıyoruz. Toparlanması lazım basketbolumuzun.
rakocevic kadar kerem de hatalıdır. maçı uzatmaya götürmeden bitirebilirdi biraz uyanık olsa. hayır biz bağırmasak hadi kerem diye ribaundu aldıktan sonra 2 saniye değil 6 saniye beklicekti olduğu yerde. ve uzatmadaki rakocevic ile bariz hataları tabi ki...
başa baş giden maçların sonunu iyi oynayamıyoruz uzun zamandır. 10-15 sene evvel volkan aydın'ın son saniye üçlüğü ile kazandığımız bir maçı hatırlıyorum. o kadar.
