iş sabih kanadoğlu'nun evine kadar geldiyse, apaçık akp ve zihniyetinin karşıtlarına karşı bir girişim olduğunu bariz şekilde gösteren olay. ayrıca 7 rakamının ergenekon olayında bir kez daha önümüze gelmesi de dikkat çekici. bu 7 ne ola ki?
bu dalgadan sonra tsk düşmanı taraf ve cumhuriyet düşmanı vakit gibi gazeteler manşetlerden yine yardıracağa benziyor.
zaten bunca operasyon boyunca kendileri, çalıp oynamadı mı.
zekeriya öz'ün dün söylediği ''ergenekonun merkezine ulaştık.'' sözlerinden sonra örgütün lideri olarak tanımlayackları kişinin gözaltına alınmış ihtimali olan operasyondur. tabii, kime göre lider, kimin operasyonu kimin kurması meçhul.
sabih kanadoğlu'ndan bahsedilince güldüğüm bokatasyon*
bahsettiğimiz adam yargıtay onursal başsavcısı. yıllarca yanında çalışan bir memurun hediye olarak verdiği cüzdanı didik didik arayıp sonra alan adam. adı bir olaya karışmasın diye yıllardır tanıdığı adamlardan özür dileyerek her attığı adımı kontrollü atan adam. ne arıyorlar sizce onun evinde? önceki parti kapatmalarda destek aldığı muhbirlerini mi? yardım eden memurları mı?
eceli gelen köpeğin cami duvarına işemesidir son olanlar bekliyoruz bakalım. bataktan çıkmaya çalıştıkça daha çok batıyorlar. bataklığın kenarındaki çiçekleri de kurtulma ümidiyle yoluyorlar.
ssk'sı çökmek üzere, elinde beş kruş para kalmadığı için çoğu zaman sözleşmeli memurlarının maaşlarını geç yatırıyor, elinde ne var ne yok satmış, herşeyi abd'ye bel bağlamış ama o da krize kurban gidince ipini koparmış dana gibi ortalarda tekme atıyor boşu boşuna. ve bunları örtmek için ergenekon her zaman elinin altında.
(bkz: sevsinler seni)
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ya da arama yapılan kişilere şöyle bir bakalım;
- Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu
- Eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç
- Eski 2. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Kemal Yavuz
- Eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel
- Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz
Başka hiçbir söze gerek yok, ki söylenemiyor zira. Sıkıntılar, hem de çok ağır sıkıntılar oldukça yakın.
bedrettin dalan'ın son yaptıgı acıklama su sekildedir. hayır, yeditepe üniversitesi ogrencisi olarak pek sevmezdik dalan'ı, bedo demişligimiz yaygındır hatta, ama artık pek bi seviyorum kendisini, biricik bedomuz.*
işte bu acıklama :
"Benim adımın geçmesinin sebebi, Türkiyenin En Atatürkçü Eğitim Zincirini kurmamdan kaynaklıdır. Üniversiteme laf söyletmem, 2 hafta sonra geliyorum havaalanından beni alsınlar."
bu olaylarda anladığım 28 şubat'ı oluşturan ortamdaki devlet ve millet yöneticilerinin tutarsızca içeri alındığıdır.Kardeşim Kemal Kerinçsiz ve ilhan Selçuk'un aynı suçtan yargılandığı davada tutarlılık aranır mı bilmiyorum eğer söylenenler doğruysa ilhan Selçuk kendi gazetesini bombalattı anlamı çıkıyor.akp karşıtı olan herkes sanırım içeri alınacak bu davada Sabil Kanadoğlu gibi düzgün bir adamla Tuncay Güney'in aynı dava kapsamında sorgulanması akıllara zarardır.bir numarayı arıyorlar Bedrettin Dalan adı geçiyor, bi boy küçüğü var Ali Müfit Gürtuna onu verelim size, bu dava yargıya olan güveni zedelemektedir, kardeşim Yalçın Küçük'ü zerre kadar sevmem girdiğim entrylerdende görülebilir, Küçük acaba Veli Küçük'le mi akraba haberimiz yok, bu adam 40 senedir aynı şeyleri savunuyor şimdi mi aklınız başınıza geldi.