bu sözü söyleyenlerlere üç şekilde karşılık vereceksin;
1.bilimden yararlanacaksın. ortalama bir mal olan bu bünyeyi karşına alıp dalma batma zonlarından başlayıp, levha hareketlriyle devam edip, arap plakası ve alp - himalaya hareketlerini açıkladıktan sonra sabırla kaf hattını ve deprem oluşumunu anlatacaksın.
2.dogmalara alışmış olan bu bünye bilimden anlamaz. bu sebeple ikinci adımda karşı tezler üreterek devam edeceksin. önerim soykırıma uğrayan bosnalı, sudanlı, karabağ lı müslüman çocuklardan konuya başlamanız. tezimizde şu; madem allah dinden çıkanları acı bir ölümle cezalandırdı peki niye bosnada , sudan da karabağda küçücük müslüman çocuklar, hamile kadınlar acımasızca öldürüldü? bu soruyla yumuşayan yobaz bünyeye öldürücü darbeyi filistinle vuracaksın! filistinli küçük müslüman çocuklara hiiiiçç dayanamaz bunlar! peki onlar niye ölüyor diye diretecen tabi.
3. geldik son maddemize. bu madde benim en sevdiğim madde. hem beni rahatlatıyor hemde cennetten çıkma diyerek dine görnderme yapma imkaanımız da var. dalın kardeşim böylelerine allah ne verdiyse tekme tokat dalın. bunlar anca bundan anlar. çakacan burun kemiğinin üstüne kafayı 7.4 mü 9.4 mü o zaman anlıyacak depremi.
7.4 götüne girsin onun dedirten olaydır. 14 yaşında küçücük çocuğun karşımda 2 parça halinde çıkmasının dinle kitapla ilahi adaletle ne ilgisi var. öle bir ilahi adalet anlayışı olsa dünyanın 4 te 3 ünün yok olması lazımdı. beyinsiz insanlar oldukça böle olaylar olacaktır .
(bkz: şeriatçilerin küstah olması)
bu kız yanına ''başıma birşey gelmeyecekse atatürk'ü sevmiyorum'' diyen kızı yanına alsın siyasete atılsın. şeriatçı tosuncuklarımız bağırlarına basmazsa adam değilim. ''yedi nokta dört yetmedimi'' diye küstahlaştıkları depremde kalaslar üzerime yıkıldığında, delirmemek için sadece annemi düşünmüştüm, yan odadaki sesini duyamadığımdan. aynı deprem düzce'de tekrarlandığında camide namaz kılan onlarca kişi hayatını kaybetti. hangi akla hizmet allahın işini kendine yontabilir insan? terbiyesizliğin dozunun kaçtığını fark edebiliyor musunuz?
depremlerin milyonlarca yıldır var olduğunu hatta dünya coğrafyasına son şeklini vermesine sepep olduğunu billmeyen cahil söylemi.
demek tanrın 7.4 ile çocukları öldürebilecek kadar sevgi dolu.
anne sevgisinin bile, tanrının insanlara karşı olan sevgisi yanında, okyanusta bir damla gibi olduğunu söyleyen ama her doğal felakette ölenlere çamur atan, bok atan zihniyettir. lanet olsundur.
tanrının "insan öldürme zevki" varsa eğer adaleti yoktur.
kendisi dünyaya kazık çakıp, hiç ölmeyeceğini, dünyaya bekçilik yapacağını sanan, sanki o bir insan değil, onun kerametleri vardır ya hani belki dünyaya sahip çıkmasına diye düşündüren, başına felaket gelmeyeceğini zannederek şuursuz tiplemenin yapmış olduğu aşağılık tavırlarıdır....
nasıl bir beyin böyle bir şeyi düşünebilir, nasıl bu kadar sığ, bu kadar dar görüşlü olunabilir? bu pankartı gördüğümde yasadıklarımı anlatamam. tıpkı o 99 depreminde yasadıklarımı anlatamayacağım gibi. ölümle yasam arasındaki ince cizgi derler ya işte oradaydım, oradaydık. hayatımdan asla cıkartamayacağım, unutmayacağım ve unutturmayacagım bir olaydı 17 agustos depremi ve onu bu sacma sapan insanların sacma sapan düşüncelerine alet ettiremem. bu pankartı acan sayın müslüman* emin ol senden daha cok baglıyımdır dinime. öyle türban takmakla müslüman olunmuyor. düşüncelerinin de bunu yansıtması gerekir!!!
depremi birebir yaşayanlar, depremde sevdiklerini kaybedenler veya göçük altında kalanlar için ya da en düzgün tabirle insan olan için yürek acıtıcı bir pankarttır. bunu yazan zavallıdır.
kafası hava almamaktan beyni kurumuş olabilir. ya da türbanı kafasını küçültmüştür.
sadece izmit midir depremi yaşayan? gayet muhafazakar sakarya da yaşamıştır bu depremi ve 17 ağustosta birçok çocuk, bebek de ölmüştür.
insanların canları yanmıştır, içleri de...
Ülkem insanın cahilliğinin son noktası, ulan hıyar orda ölen insan değil miydi? Varsayalım ki bu pankartı açan insan dindar bir birey olduğunu iddaa etsin, ulan öküzün dölü kendi kitabını okumadan sen nasıl dindar bir varlık olma iddaasında bulunursun ki, kuran'ı okuyup da hepimizin kardeş olduğu ibaresini anlayamayacak kadar salaksan kimse sana karışmaz zaten, zira sen o kitabı mezarlıklarda sevap aldığını zannetmek dışında okumadığın için bu cehaletin gayet doğaldır. Evet 7.4 yetmedi, 7.4 sizin gibi sadece birini ortaya çıkardı daha ışık tutulması gereken karanlık noktalar kendilerini açığa vurmadılar, vurduğunuz gün sağcı ya da solcu farkı olmaksızın hepimiz ışık tutmak için orda olacağız...
bir doğa felaketini ve ölen binlerce insanı hiçe sayan bi beyinsizin yazdığı pankart. allah'tan tek dileğim, yakın gelecekte beklenen istanbul depreminde o şahsın en çok sevdiği kişi enkaz altında kalır da o açtığı pankart aklına gelir inşallah.
çok tanrılı dinlerin, paganistik inançların suç işlediklerinde tanrı'nın sıradan doğa olaylarıyla onları cezalandırdığı düşüncesini yansıtan yontma taş devri sloganı..
paganik tanrılar ellerinde şimşekler, depremler ve sellerle kurban vermemiş komünü cezalandırır.. bu görüşü savunan insanlarla aynı dine mensup olamam.. Benim dinim, inandığım yolda sıradan doğa olaylarına ceza müeyyidesi gözüyle bakılmaz, benim din adamlarım jet skilere binip önündekilere değdirmez.. buna alet olanla değil bu kız çocuklarını alet edip onların duygularıyla oynayanların cezasını benim allah'ım versin.. çünkü onlarınkinin elinin ayarı kaçık doğa olaylarıyla masum bebeklerin de canını alıyor.
kendini (haşa) allah zanneden gerizekalıların ağzına sakız ettiği slogandır. sen kimsin ki insanları yargılayacaksın? o küçük beynini kullanarak bir sorgulama yaptın mı acaba? adapazarı muhafazakar bir yer olmasına rağmen niye o kadar insan öldü? beynine amerikan ve bop hizmetkarı hocaefendinin vaazları yerine oksijen gitseydi belki daha sağlıklı düşünürdün.
bunu diyen kişilerin eşek sudan gelinceye kadar dövülmesinin farz olduğu laftır. çünkü bunlar, ya depremin değil, zemine uygun yapılmayan, düzgün malzemeden yapılmayan ve malzemeden çalınan binaların öldürdüğünü bilmiyorlar yada bunları bilip kulak ardı ediyorlar. bu depremde ölen kişi sayısının 20bin olduğu külliyen yalan. gerçek sayı 80bin olmalıdır. çünkü gerek izmit'te, gerek adapazarı'nda, gerek düzce'de, gerek avcılar'da yıkılan veya ağır hasar gören bina sayısına bakılırsa gerçek kayıp sayısı ortaya çıkacaktır.
17 ağustos depremi sonrası vakit'in attığı manşetlerden biri. ilginçtir o depremin en çok vurduğu yerler akp'nin * yönettiği adapazarı, düzce, gölcük ve karamürsel olmasıydı. bu başlık hem depremde ölenlere saygısızlık, hem de onlara atılan iğrenç bir iftira olmuştur. adapazarı'nda 4 sene okumuş biri olarak bu felakete zemine uygun yapılmayan binalar neden olmuştur. oralı olanlar bilir, toprağı 1 metre kazarsanız su çıkar. bunun nedeni adapazarı'nın sakarya nehri'nin eski yataklarından birinin üstünde kurulmuş olmasıdır.
doğal afetle-kıyameti karıştıran zihniyetin sorusudur. öncelikle depremin olduğu yere bir bakalım. evet muhafazakar insanların çoğunlukta olduğu yerlerde oldu. ya onların müslümanlığında bir terslik var ya da bu bir doğal afet. kimsenin dinini sorgulayamayız o allahla onun arasındadır. müslüman olmayan japonya'da her gün deprem olmakta ama kayıp yok. benim sorum ise veli göçer yeterli mi?