inönü'de 11 senedir kazanamayan galatasaray'ın, hasan kabze'nin santrası bile olmayan golüyle beşiktaş'ı 1-2 yendiği maçtır. o sezon şampiyonluğu bu galibiyet getirmişti galatasaray'a.
görüldüğü gibi galatasaray nerede neye ihtiyacı varsa alacak güçtedir. şimdi 20 sene diye anıran fener'liler düşünsün. bekle kadıköy, cimbom geliyor !
galatasaray'ın kadıköy şampiyonluğundan sonraki en unutulmaz olan; 16 dakika denizli şampiyonluğunun kilit maçıdır.
33. haftaydı. galatasaray 10 yıldan uzun süredir inönü'de galip gelemiyordu. maçın uzatma dakikaları oynanırken skor tabelası 1-1'i gösteriyordu. anadolu yakasında fenerbahçe'liler kutlamalara başlamıştı bile. çünkü bu skor fener'i şampiyon yapıyordu. ama 90+4'de hasan kabze son nefeste topa vurup, santrası bile olmayan o golü attığında iş son haftaya denizli'ye kalmıştı.
maçtan sonra fb'liler ''olsun haftaya şampiyonuz'' diye kendilerinden emin şekilde konuşuyordu. ama bilmiyorlardı ki; horoz'un bir sürprizi olacak son hafta.
Şikenin ayan beyan ortada olan maç. Sergen etrafında 4 kişi işe kontra atağa çıkıyor pas verse gol geri dönüyor. Cordoba ayrı bir vaka. Bunu kimse görmez.
zalad gelsin sizi kurtarsın ve sonrasında derin bir sessizlik.
şimdi ise sinirden ne yapacağını bilmeyen fener taraftarının şikeyle şerefsizlikle galatasarayı itham ettiği maç.
kendi başkanının şu dakika itibari ile hakim karşısında şike ile yargılanmasına rağmen böyle komik bir duruma düştükleri için kendilerini, geçen sene 34. haftada timsah yürüyüşü yapan fenerlilerle bir görüyorum. :)
bazı malları rahatsız eden maçtır. kendi başkan ve yöneticileri tutuklanırken etrafa bok atıp gündem değiştirmeye çalışan şikeci fenevlilerin son umutlarından biridir.
cok ayip oyle soylemeyin.bunlar serefli ve haysiyetli camialar.hoş orospuya bile orospu denilmeyen bu devirde bunlara serefli diyoruz ya.o da bizim ayibimiz..
futbol tarihinin en kirli maçlarından biridir. hangisinden bahsetmek gerekir, bilemedim.
gümbür gümbür atağa kalkarken, rakibi dengesiz yakalamışken geri pas yapan sergen'den mi?
golleri bir tiyatro edasıyla izleyen cordoba'dan mı?
yoksa hasan kabze'ye gel buyur at diyen beşiktaş savunmasından mı?
bence şöyle yapalım. beşiktaş alenen galatasaray'ın altına yattı. bundan daha net bir şey yok.
galatasarayın şampiyonluk yolundaki en önemli maçıdır.
bu maçın bende çok enteresan bir anısı vardır. izmir kordonda arkadaşlarla bir mekanda oturup izliyorduk. son dakikalarda artık gol mol olmaz diye kalktık mekandan, yürümeye başladık yavaşça.. arkadan bir 'goool' haykırışı duyduk ve başladık çıldırmaya. arkadaş o an diz çökmüş bağırırken ben arkamı döndüm arkadaşıma sarılmak için ve adam diz çöktüğü yerden aniden kalkınca benim çeneme kafa atmış oldu. sonuç; bir yarık çene, bir yarık kafa ve şampiyon galatasaray. bu da böyle bir anımdı sözlükdaşlarım. *****
sergen'in bir kontra atakta(4'e 4'tü yanılmıyorsam), sağ tarafta bir futbolcu boş ve topu atarsa kaleci ile karşı karşıya kalacakken (o futbolcu da bobo diye hatırlıyorum) aniden kendi etrafında dönüp kendi yarı sahasına yöneldiği maçtır. bunun nedeni dairenin çevresinin nasıl ölçüldüğü hakkında aklına bir soru gelmiş olması olabilir, aniden başının dönmüş olması olabilir, kendi yarı sahasının zemininde geçerken para görmüş olması olabilir falan filan. ama kesinlikle bir ard niyet yoktur. saydığım sebepler tamamen ihtimal dahilinde olup çok da mantıklıdır. eminim daha mantıklı sebepler sayabilecek arkadaşlar da olabilecektir.
belki de o günü hafızalarından silmişlerdir bilemiyorum. biyolojik ya da zeka yaşı 10 yaş civarında olanlar hatırlamazlar zaten kasmasınlar.
beşiktaşın anlayışını en iyi gösteren maçtır. bir diğeri de 6 mart 2011 trabzonspor beşiktaş maçında yaşanmıştır. bu sefer siz bile engelleyemeyeceksiniz.
o zamanlar öss'ye hazırlanmakta olup tek sosyal aktivitesi televizyonda maç izlemek olan beni şekilden şekile sokmuş, son dakikada gelen golle koltuktan salonun ortasına balıklama atlattırmış maçtır. aklımda kalan bir diğer anı ise gol atıldığı anda olduğu yerde diz çöküp dakikalarca hüngür hüngür ağlayan hakan şükür'dür.