her fenerbahçe pozisyonunda kendilerini yırtarcasına bağıran fb tv spikerlerinin bile ''guiza kaleciyle karşı karşıya kaldı.'' cümlesini tam 3 kere son derece sakin söylediği maç olmuştur.
iç sahamızda antalyaspor gibi bir rakibe karşı zamanı geçirmeye yönelik hareketlere kaçtığımız maç olmuştur. 3 puan iyidir tabi ama takımın adı fenerbahçe.
herşey bir yana diego lugano'nun fenerbahçe için önemini bir kez daha anlamamızı sağlamış maçtır. bu adam olmayınca bilica'nın dengesizliği daha çok çıkıyor ortaya. lugano sahadayken bilica'nın açıkları da bir nebze olsun kapanıyor. umarım bir daha böyle bir sakatlık süreci yaşamaz lugano...
uzun bir aradan sonra 3 puan aldığımız karşılaşma. son dakikalarda yediğimiz goller yüzünden birçok maçı kaybettiğimizi düşünecek olursak bu maçtaki son dakika çirkeflikleri gayet normal karşılanmalıdır. gol yiyip puan kaybediceğime yerlere yatar topu rakibin en alamayacağı yerlere atar yinede kaybetmem o puanı. yedi maçlık galibiyetsizlik serisinden sonra ne beklenmekteydi ki? çıkıp şovmu yapacaktı futbolcular. maçı bi şekilde almalıydık ki yaptık onuda zaten. bundan sonra oynanacak maçlarda oynarız güzel futbolu rahat olun.
süper ligin en çok penaltı veren hakeminin fenerbahçe'nin iki penaltısını yediği maç. fenerbahçe diğer rakipleri gibi sadece karşında oynayan takımı değil hakemide yenmek zorunda oldugunu bir kez daha anlamış olduk
fenerbahçe nin hakem muhabbettinin artık baydığı bir başka maçtır. necati ye bilica nın yaptığı hareket penaltı değilse emre ye yapılan da değildir, basma kalıp aynı pozisyonlar.
ayrıca 7 maçtır kazanamayan fenerbahçe ne oynadıysa bugün aynısını oynamıştır tek fark antalya golü atamadı.
ayrıca hakem bence fenerbahçe lehine yönetti maçı.
necati'nin ve emre'nin bariz penaltılarının verilmediği maçtır. hakem bunların dışında da hatalar yaptı, maçı taraflı-tarafsız çok kötü yönetti.
edit: genel olarak hakemi eleştirmiştim, fenerbahçe veya antalyaspor lehine demedim ama anlaşılan içinde hakem geçen entryl'ler hemen mızıkçılık olarak algılanıyor ve kötü oy alması farz oluyor, tabi hakemin genel olarka maçı iyi yönettiğini düşünen varsa orası başka...
buz gibi bir istanbul akşamında her ne kadar donmuş olarak eve dönsekte, oynanan oyun çok iç açıcı olmasada, bünyamin denen hakem müsvettesinin kaşı gözü oynasada, penaltımızı yese de, tek bir gerçeği olan maçtır.
psikolojik açıdan çöküntüde olan fenerbahçe için dönüm noktası olan bir maçtı. futbolcular oyuna tedirgin başladı ve üzerlerinde baskı olduğu her hallerinden belliydi. olur olmaz pozisyonlarda garip garip tavırları vardı. büyük camialar böle dönemlerden soğuk kanlı halleriyle kurtulurlar bu baskıdan. sanki futbolcuların üzerinde şeytanlar cirit atıyor gibiydi. golü bulduktan sonra korkak oyuna ve geriye yaslanmaya son maçlarda olduğu gibi devam ettiler. ama neticesinde antalyanın amatörce çabaları sonuç vermedi ve daumun dediği gibide haklı bir galibeyet almadık. her zaman böle ballı olmazsın sayın daum. lille maçını bursa maçını ne çabuk unuttun.
öncelikle fenerbahçenin kalesine gelen ilk topun uzun zaman sonra gol olmadığı karşılaşma diyebiliriz tanım olarak. zaten en etkili antalya atakları da jedinak'ın vurduğu serbest vuruş ve veysel cihan'ın sol çaprazdan vurduğu şutlarda ki ikisinin de ortak özelliği kaleyi tutmamasıydı velev ki kaleyi tutsa..
haftaiçi sakatları gökhan gönül ve baroni'nin bir nevi sike sike oynayacaksınız lan şeklinde sahaya sürülmesi maçın ehemmiyetinin anlaşılması açısından yeterliydi. lugano'nun takıma girmiş olması, deivid'in oynama ve oynatma isteği, emre'nin sikerim lan oynayacağınız futbolu deyip haftalardır süren mükemmel performansını bu maçta da ortaya koyduğu bir gerçek; peki ya diğerleri!
takımın galibiyet alması sevindirici, özgüvenleri falan yerine geldi diyecem de şimdi hangimiz önümüzde ki hafta gençlerbirliği maçına umutla bakabiliyoruz? kaldı ki bu gençler son 2 maçında ankaragücüne mağlup olmuş, trabzonspora da bariz ofsayt golü atmış formsuz gençlerbirliği..
ha ne neden karamsarlık derseniz, mahsun bakışlı ispanyolun adeta bir !duvar! görevi görmesi başlı başına bi hayata küsme nedeni, semih zaten bırakın gol atmayı gol pozisyonuna bile girmekte güçlük çekiyo, gökhan gönül isabetli orta yapmayı unuttu, ve bir de bıyıklı volkan var mesela..
herşeye rağmen öyle ya da böyle alınmış bir galibiyet var ortada, umarım 10 da 10 hedefine giden yolun başlangıcı olur bu karşılaşma..
son zamanlarındaki diğer fener maçlarından pek bir farkı olmayan maçtır.
yine art niyetli olduğunu belli eden , su götürmez bir penaltıyı es geçen eyyamcı bir hakem, yine saç-baş yolduran guiza ve yine, maçın en iyi adamı emre ye çamur atmak için kastıran , daha doğrusu emre nin attığı o imzanın sancısını iliklerine kadar hissetiğini dışavurmak için sokak kedisi gibi çırpınan cinconlu tayfası.
bir de kaptanı , arda denen mahluk olup da başka futbolcunun karakterini sorgulamıyorlar mı bu sübyanlar, bitiyoruz lan!
