taksici milletinin geneli böyledir. kısa mesafeye yolcu almaz. bazen de öyle bir dönem gelir ki, almak zorundadır, yövmiyeyi çıkartmak zorundadır, o zaman köpek gibi müşteri ararlar. bu şerefsizlik döneklik değil de nedir acep?
Taksiye bindiğiniz zaman herşey normaldir, siz onun veli nimetisinizdir. Ama o "nereye gideceksiniz?" sorusuna verilen kısa mesafe cevabı varya, taksici bir bakış atar vay aq gibilerinden, arkasından bol nefesli bir öfleme, sonra o el frenini bir çekisi var caaaaarrrt! Diye adamın kanı donuyor, tırsıyorsun gömülüyorsun koltuğa çok kötü bir o yol boyunca s.kicekmiş gibi bakışları kavmiyorum bile.
Nereye gidecegini söylemezsenin ve yolu tarif ederek giderseniz hic bir sıkıntı cekmez ve 7liralık yolculugunuz sonrasi arabadan inerken taksiciyi dumur edebilirsiniz. herkes haddini bilecek..
bu haftasonu karşılaştığım şerefsiz taksicidir.* bursa'da bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında el kaldırdığımda önce durup stadyum diyince -abi o kadarcık yer için binme- deme yüzsüzlüğünü gösteren ve basıp giden taksicidir. taksici midir değil midir sorusunu akla getirir bu.* sözlükteki part-time çalışan üni'li fakir taksicilerce, durumun etik olup olmadığı tartışılmalıdır.*
duraklı taksiciler tercih edilerek denk gelme olasılığı düşürülebilir.
Duraklı taksi dedik de , Duraklı taksiye binin lan. siz nasıl ki kısa mesafe almayan taksicilere sövüyorsanız onlar da vergi vermeyen duraksız taksicilere ve ayırt etmeden binen müşteriye sövüyor.
formülü veriyorum. yol üstü uzak yer tarif edilir, yolda telefon kulağa götürülür, ha öyle mi denilip bu kez taksiciye dur lan planlar değişti denilip evin önüne gidilir.
-Bi taksi rica edebilir miyim x apartmanına.
+abi durakta hiç taksi yok.
-ne zaman gelir?
+abi hiçbir taksiye ulaşamıyorum telsizlerden bilemem.
-hmm iyi siz bilirsiniz. erenköy-den atatürk havalimanına gidecektim (hafta içi, akşam mesai çıkışı saati).
+abi şu anda bi taksi yanaştı durağa..