maç sonunda beşiktaşlı oyuncuların trabzonspor taraftarını, trabzonspor taraftarınında beşiktaşlı oyuncalı alkışladığı maç oldu. tebrikler her iki tarafada.
son dakikada gelen golle 2-3 tgs nı yakalamama, mangiz için madrid derbisinden çıkacak bir beraberliğe kalmama ve harmandalı oynamama vesile olan maç. *
bu maç göstermiştirki trabzonspor alacağı iyi bir forvetle ortalığın mına koyar... keşke sene başında alsaydınız bi golcüde ligimizde kaliteli bi takım daha izleseydik...
maçtan sonra tüm takımın hakan arıkan'a koşması çok güzel bir görüntüydü. Helal olsun Hakan'a. Ayrıca ferrari colman'ın sutunu kayarak cikardiginda bir an cinnet gecirdi sandim.
trabzon'un topa hakim görünmesine karşılık pozisyon bulmada zorlandığı ancak buldukları pozisyonlarda da kendini aşmış bir hakan arıkan bulmaları trabzonun kendisini bekleyen hazin sona doğru gitmesini sağlayan maçtır.
futbolun adaleti yoktur sözünü akla getiren karşılaşma. beşiktaşlı olsam şu 3 puana zerre sevinmezdim. futbol adına koca bir 0 aldıktan sonra, sahada 3 puanı kapsan ne olacak. bu şansla nereye kadar gider bilinmez. sonuçta her gün karşısına böyle yeteneksiz, son vuruş yoksunu adamlar çıkmayacak.
fazla söze gerek yok. 2 haftadır dinlenen bir takımla hafta içinde şampiyonlar liginde psikolojik olarak takımı ve camiayı çökerten bir maç oynamış takımın maçıydı.
avrupa kupası maçları sonrası futbola bakmam, iyi şeyler görmem çünkü.
mücadeleye bakarım, sahada savaşana bakarım.
ve helal olsun derim.
uçan, kaçan, panter olan hakan arıkan,
kaç ciğeri olduğunu merak ettiğim ismail köybaşı,
can simidi matteo ferrari,
çilingir fabian ernst ve
çok baba olduğunu hatırlayan bobo.
helal olsun size, verdiğiniz mücadeleye...
o zaman en nihayetinde,
bekliyoruz seni fenerbahçe.
bir beşiktaşlı olarak 3 puana en çok hakan arıkan adına sevindim. vallahi eğer bir gol yeseydi de maç berabere falan bitseydi calculus finalinden 0 almış kadar üzülürdüm.
şimdi bu hakan arıkan denen saf yeteneği haftaya rüştü yü alıp keseceksin denizli. allah ından bulasın. nerde zor bir maç var, orda bu çocuk formsuzken sakatlanıp çocuğu dumur ediyorsun rüştü. formsuzken Liverpool, wolfsburg maçlarında hep bu çocuğa bıraktın. maç hakkında: (bkz: siyah ulan)
Golleri çıkarıp maçı tekrar seyredin. Bu maçı beşiktaş 2-0 kazanmıştır diyen bir allah ın kulu çıkmaz. Beşiktaş'ın toplam 2 pozisyonu var maç boyunca, ikisinde de bobo var. (ernst in golünü pozisyondan saymıyorum ama harika goldü.) Trabzonspor'un ise benim saydığım 7 tane çok net gol pozisyonu var. Topla oynama oranı desen en az %60 trabzonspor maça hakim. Sezon başından bu yana manchester united ve wolfsburg maçları dahil beşiktaş ın bu kadar gol pozisyonu verdiği bir maç hatırlamıyorum. Beşiktaş için çok aldatıcı bir maç olmuştur kanaatimce.
Trabzonspor ise sezon başından beri en iyi oyunlarından birini oynamıştır. Futbol topunun canı çizgiyi gemek yerine, Hakan Arıkan ı tercih etmiştir.
Hakem 4 dakika uzatmaları gösterdiği anda Trabzonspor seyircisi takımını yuhalamaya başlamıştır. Beşiktaş a karşı maçın büyük bölümünü tek kale oynayan bir takım neden yuhalanır anlam veremiyorum. Heralde " ulan şu beşiktaş ı nasıl yenemiyorsunuz?" şeklinde bir tepkiyse haklılık payları var.
kim ne derse desin beşiktaş'ın akıllı oynayıp kazandığı maç olmuştur. tabi ki kapanacak ya napacaktı. yok futbol çirkinmiş bilmem neymiş geçin bunları bahsettiğimiz lig turkcell süper lig, sanki futbolun beşiği.
sahada 3 stoper 2 bek 3 de defansif ortasaha var iken macin* adami 5-6 net pozisyon kurtaran kaleci* oluyor ise uzerinde oturulup dusunulecek cok sey var demektir. besiktas defansinin mukemmelligi ise bu mac ile ilgili soylenecek son seydir.
trabzon taraftarina ise buradan peygamber sabirlari diliyorum. sabri sarioglu tek basina biz gslilrin omrumuzu yemisti yillarca, trabzonlu hangi birinin derdine yansin?
(bkz: umut bulut)
(bkz: gokhan unal)
(bkz: engin baytar)
(bkz: colman)
normalde trabzonspor'un alması gerektiği, hakan arıkan'ın devleşerek takımını galibiyete taşıdığı maç olmuştur. beşiktaş kayserispor yenilgisi sonrası başlayan galibiyet serisini sürdürmüştür. ancak her maç 4 ayak üstüne düşemezler. beşiktaş, böyle oynamayı sürdürürse galibiyet serisi fenerbahçe maçında son bulacaktır.
trabzonspor forvetlerinin beşiktaş forvetlerinden daha tırı vırı olduğunu göstermiş maç. bu sikindirik tanımdı, arkası aşağıda.
bir beşiktaşlı olarak oynanan oyundan yine utandım. hakan arıkan gibi yetersiz bir kalecinin bizi kurtardığına mı yanayım, yoksa ferrari'nin mükemmel oyununa mı? şimdi bana kimse demesin "ulan tuttuğun takımın oyuncuları iyi oynamış, sen ağlıyorsun, üstelik 3 puan da cepte". valla demeyin. takım rakip yarı alanda 3 pas üstüste yapamıyorsa yanarım aga. maçı savunma yaparak kazanırsak yanarım, o sıcacık dudağına da başlarım şimdi. ernst'i unutmadım tabii, yine formanın hakkını verdi. kelini öpeyim onun ben.
maçı 2 farklı kazanmak da iyi oldu. bıkmıştık 1-0 maç kazanmaktan.
böyle bir kadro ile beşiktaş'ın gol atması imkansız. orta sahada uğur yokları oynadı. tabata desen sezon bitince hazır olacakmış gibiydi. kanat oyuncusu olarak bir ekrem var gibiydi, o da orta yapamadı. ki, orta yapsa bile nobre vurabilir miydi acaba? diye düşünüyorum. sözün kısası 150 saat bu kadro oynasa gol atamazdı.
bir kere beşiktaş'ın tek forvet çıkması yanlış. nobre çok yalnız kalıyor. daha geçen sene bile nobre ile bobo çok iyi oynardı birlikte. nobre indirir, bobo tutardı topları. şimdi yok.
tabata ve gezgin uğur'un çıkması doğru karardı. girenler için de (yusuf ve i.kaş) çok iyi şeyler söylemek mümkün değil.
trabzonspor bir ara uzun bir süre boyunca %63 ile oynadı. ezmiş gibi görünebilir ama trabzonspor'un forvetleri de çok beceriksiz. bu %63'ün sebebi trabzonspor'un defansta çok top çevirmesiydi. ts'de oyun kurucu eksikliği belli oldu. ve beşiktaş ön alanda baskıya başlamayınca trabzon defansından gelen uzun toplar bjk defansında tehlike yarattı.
ikinci yarının başındaki 5 dakikalık pres beşiktaş'ımızın gol bulmasına yetti. beşiktaş'ın ortasahada top kontrolünü yapıp oyuna hakim olamamasının tek nedeni uğur ve tabata'dır. ikinci yarıda da yusuf şimşek. biraz becerikli bir forvet hattı olsaydı, bugün beşiktaş'a gol atabilirdi.
kim ne derse desin, bu takımın bu kadar gole hasret kalmasının tek nedeni mustafa denizli'dir.
12 maçta 10 gol(ankaraya gol atmadık) atan bir takım puan cetvelinde nerede olur diye sorsalar '3. sırada' demeyi kimse düşünemez. Ama şu an beşiktaş'ımız bir şekilde bunu başarmış durumda. ve taraftar da kanser oldu. ilginç!
önümüzde çok önemli bir maç var ve ben artık 2 forvet görmek istiyorum. varyasyon zamanı geçti, bu takım artık gol atmalı!
bir beşiktaşlı olarak oynanan oyundan utandığım maçtır.
ilk yarı pozisyona dahi giremeyen ve net pozisyonlar veren bir beşiktaş vardı sahada. çanakkale geçilmezi oynadık resmen. hakan arıkan'ın mükemmel oyunu sayesinde ilk yarıyı gol yemeden, baskı yiyerek, aciz oynayarak tamamladık.
ikinci yarıda ibrahim kaş-uğur inceman, tabata-yusuf değişikliği, yusuf'un ayağında biraz top tutabilmesiyle işe yaramış gibi göründü. fakat beşiktaş savunmada 4 stoperle oynuyordu. fabian ernst'in uzaktan bulduğu golle bir şeyler değişir, dedik, 90+3 e kadar değişen bir şey olmadı. bu arada trabzonspor gol pozisyonlarını cömertce harcadı.
maç sonunda mustafa denizli'nin açıklamasını ise küfür ederek dinledim. diyor ki;
"elimizdeki kadro yapısı bizi bu şekilde oynamaya itti. 3 puan için sahadaydık."
ya bırak bunları sayın denizli. umut biraz daha becerikli ve şanslı olsa, hakan mükemmel oynamasa bu maç böylemi olurdu. sanki sen kurmadın da o takımı hazır takıma geldin amına koyayim. sen aldırdın bu futbolcuları. oyuncu yapısıymış da bilmem neymiş.
her zaman bu kadar şanslı olmayabiliriz. ve ben beşiktaş'ın bu manteliteyle ve bu oyunla şampiyon olmasını istemiyorum. böyle oynayıp şampiyon olmaktansa; iyi futbol oynayıp, beşiktaş'a yakışır şekilde oynayıp 5. olmaya razıyım.
bu sistem içinde sonuna kadar mücadele eden beşiktaşlı futbolcuları da canı gönülden kutluyorum, bu kadroyla daha iyisi zaten mümkün değildi.
onun dışında ernst, ismail ve ekrem dağ'ıda tebrik ederim.
Mustafa Denizli, rüştü'ye verdiği desteğin yarısını hakan arıkan'a verse, önümüzdeki 8 yıl bir daha kaleci ihtiyacımız olmaz. ben bunu bu maç sonrası değil, liverpol maçında da, metalist maçında da wolsfburg maçında da söyledim. sen komedi dans üçlüsünden defans yapıp yenilen goller de sadece kaleciye yüklenirsen o kaleciden sonraki maçlarda da hayır bekleme.
allahtan hakan beklediğim patlamayı yaptı, inşaallah bundan sonra da devam eder. umarım denizli rüştü'ye bir daha o kaleyi göstertmez.
bu arada, her ne kadar önemli bir maçı kazandıysak da;
japon arkadaşlarıma "gelin lan beşiktaş'ın maçını izleteyim size keraneciler" deyip de 90 dakika boyunca santim santim yerin dibine girdiğim maç olmuştur.
ferrari, ernts ve bobo dışındaki tüm topçuların vasat bir anadolu kulübü takımında oynayabilecek kapasitede olması nedeniyle öyle 4-4-2, 6-4-0, 4-3-2-1 falan çözüm değil. kapasite bu kadar işte. ekrem dağ'ın sağdan bindirme yaptığı, ibrahim kaş'ın hücuma katıldığı, 2.5 milyon euro'luk nobre'nin gol aradığı bir takımdan iyi oyun beklemek maalesef ki hayalperestlik olur.
kazandığımıza zaten sevinemedim de, ışık yok ışık. hafta içi manu'dan 1 puan alsan n'olur, haftaya fener'i yensen n'olur. sağ kanadında uğur'la ekrem var en nihayetinde...
edit: paleface uyardı, manu maçı fener maçından sonraymış. o kadar kopmuşum yani...
mustafa denizli'nin evdeki ve eldeki imkanları ve kendisinin engen tanımaz şansını kullanarak kazandırdığı maçtır. ilk yarı trabzon'un üzerine gitmeyen, oynamak yerine oynatmamaya yönelik bir kadro ile mücadele etti. beşiktaş'ın ilk yarıda hakan'ın sayesinde gol yenenesi de denizli'nin planını tıkır tıkır işletti.
ikinci yarı iki kuruşluk top oynamayan tabata ve inceman'ı oyundan alarak maçı kazanmak için %50 adım attı. yusuf'un ilerde top tutabilmesi ve ersnt'in can simidi golü ile trabzon'un morali tamamen bozuldu. son noktayı da bobo koydu.
ancak bu maç bize beşiktaş'ın bu sene iyi transferler yaptığını göstermiştir. defansta ferrari ve sol kanatta hem ofansif hemde defansif olarak ismail.