7 eylül 2011 türkiye fransa basketbol maçı

entry136 galeri0
    136.
  1. bir kere futbol yorumlar gibi basketbol yorumlamayın sevgili yazar kardeşlerim.
    dünkü maçı çok rahat kazanabilecekken sadece ve sadece oyuncularımızın beceriksizliği ve korkularından dolayı kaybettik.
    orhun ene değil tanjevic olaydı başımızda, işte o zaman görürdük hezimeti. orhun ene oyunu gayet iyi okuyor. 5 saniyede topu elinden çıkaramamak hocanın suçu değildir. ya senin oyuncuların yavaş ya da karşı takım köppek gibi savunmasını yapmıştır. son 4 saniyeye hücum çizmeden kimse takımını sahaya sürmez.
    son periyot fransanın faul hakkı dolmuş biz hala üçlük atıyoruz. mantığa aykırı hareketler oyunculardan geliyor.içeri yüklenen sadece hido ve ender.
    ersan a zaten denecek bir şey yok çünkü çok dengesiz bir oyuncu. sayı katkısı sıfırken elli riband çekebilir. o derece.
    bence ikinci grupta yer alan takımların hiçbiri dengimiz değil. unutmayalım biz buraya dünya ikincisi olarak geldik.
    bizim tek rakibimiz gerçekten ezik psikolojimiz.
    bu psikolojiden tüm oyuncularımız çıksa yeter zaten. geçen sene amerika maçını kaybetmemize sebep gene bu ezik psikoloji.
    allah aşkına bu takım polonya ya yenilebilir mi bir düşünün.
    1 ...
  2. 135.
  3. türkiyenin son 5 saniye de fransız kaldığı maç.
    0 ...
  4. 134.
  5. orhun ene.nin iyi bir teknik direktör olmadığını anladığımız maç olmuştur, takıma da fazla kabahat bulamıyorum, adamlar o kadar geriden geldiler, dehşet savunma yaptılar, sanırım 15 dakikada 2 sayı bulabildi fransa, 2 sayıya kadar farkı kapattık, bizim orhun ene mola aldı, sanıyoruz ki ulan dehşet taktikler verecek maçı çevirecez, ipler bizde, top kenardan başlayacak, kimle başlıyosun kenardan emirle, hadi diyelim başladın, son saniyeleri oynuyosun, rakip elbette önlem alacak, kenardan nasıl başlayacağınıza dair hiç mi taktik vermedin..

    Oyuncularda hiç mi suç yok, var tabi, antremanda biraz üçlük çalışın adamın kafasını bozmayın, ya da ota boka üçlük atıp durmayın, sizin özgüveninizi s...m, madem sokamıyosun bari atma da hücumdan boş dönmeyin, hem atamıyosun, hem reabaund alamıyosun hem rakibin hızlı hücuma kalkmasına neden oluyosun, bi üçlük için değermi lan.. o üçlükler atılmasaydı da pota altı zorlansaydı rakip faul manyağı olacaktı, en azından sayı atma ihtimaliniz yükselecekti. sinirlendim gene tansiyon ilacım nerde benim..
    0 ...
  6. 133.
  7. iki eli, iki ayağı olan fransa ile iki eli, iki ayağı olan türkiye'nin maçıdır.

    bizimkiler gurursuz dürzü conconlar olduğu için maçı kaybetti. dikkat etsinlerde karıları kendilerini boynuzlamasın. malum erkeklikten nasiplerini alamamışlar.

    (bkz: sinir krizi yaşatan maç)
    1 ...
  8. 132.
  9. bu maçta şu ortaya çıktıki iyi hücum edemiyoruz.guardlarımızdan ender dışında iyi oynayanı yok.avrupa basketbolunun en iyi guardlarından kerem tunçeri sanki darbe alınca başka bir alemde gibi; bu adam değil miydi geçen sene sırbıstan maçında fark varken farkı kapatacak üçlükleri el üstünden,bomboş atışları boş kaleye gol atar gibi atan,bu sene ne oldu da bu tekniği kaybetti.ömer onan,hidayet,ersan,emir takımın üçlük atan 4 oyunusu ee geçen sene cenk'te üçlük atardı,sinan'da atardı,hatta 2.11 lik oğuz bile üçlük atmıştı.dün 24/4 dü sanırım böyle bir yüzde nasıl bir yüzdedir anlaşılması mümkün değil.dün serbest atışları iyi attık belki ama üçlükleri düzeltirsek sırbıstan maçını belki kafa kafaya oynayabiliriz.

    bu maçta belki farkı kapattık ama bu hep böyle sürmez,2.08 lik ersan 2.10 üstündeki noah tarzı oyunculara her zaman blok yapamaz.ya da ömer aşık her maç foul yapmadan oynayamaz.belki de biz her maç 65 civarı sayı atamayız.ama şu varki maçın geneline yayarsak savunmamızı sırbistan dahil yenemeyeceğimiz takım yok.
    0 ...
  10. 131.
  11. takımın gene çok iyi mücadele ettiği bir maçtı. ancak 5 saniye kala topu oyuna sokamamak affedilir bir olay değil, şampiyonluğu amaçlayan bir takımdan söz ediyorsak bu derece amatör bir hata..

    bir diğer nokta da, fransa çok iyiydi. ya şampiyon olur ya final oynar gibi geliyorlar bana.
    0 ...
  12. 130.
  13. Polonya maçından sonra Orhun Ene'nin yönetimi konusunda şüpheler oluşmuştu. Ama dünkü Fransa maçından sonra bu şüpheler kayboldu ve artık emin olduk ki Orhun Ene'nin milli takımın başına getirilmesi oldukça erken alınmış bir kararmış. Fransa maçında ayağımıza kadar gelen galibiyeti elimizin tersiyle ittik, hem de birkaç kez... Düşünün ki maç boyunca 24 üçlük atışı kullanıyoruz, bunlardan sadece 5'i giriyor. Başarı yüzdesi % 20'lerde. Buna rağmen Orhun Ene önderliğindeki kenar yönetimi takımı bu sevdadan vazgeçirecek direktifi vermiyor kenardan. Kerem'e, Hidayet'e falan kızıyoruz ama bu isimler bu taktiği almamış olsalar bu kadar zorlamazlardı. Orhun Ene'yi oynarken sayısız kere seyretmişimdir, keza Harun Erdenay'ı da. Her ikisi de iyi şutörlerdi. 3'lük yüzdeleri yüksekti. Ama bu herkesin kendileri gibi olacağı anlamına gelmez. Üstelik aynı hatayı pek çok kere yapıyorlar. Benim mantığım karşımızdaki takım faul problemine girdiğinde neden pota altından oynamaktan vazgeçtiğimize ermiyor açıkçası. Dünkü 24 atıştan sadece 15 sayı kazanıyoruz. Kaçan 19 denemenin yarısında pota altından oynamayı deneseydik 9 deneme ederdi. Bunların da yarısında başarılı olup 4 basket atmış olsak 8 sayı ederdi. Maçı 4 sayı ile kaybettiğimizi dikkate alırsak bu basit muhasebeyi Orhun neden yapamıyor anlamış değilim. Nedir bu üçlük sevdası. Fransa'nın istatistikleri de ortada. Onlarda % 22 ile oynamışlar. Ama adamlar 17'de 4 yapmış ve "Bugün günümüzde değiliz" diyerekten kesmişler. Üstelik bizi zorlayan adamları faul problemine girdiği için her denememizde sayı bulamasak bile faul yaptırma şansımız olacaktı.

    Bu oyun biraz da zeka gerektiriyor. Kendi aklınla başarılı olacağın gibi rakibinin aptallıklarıyla da başarılı olabilirsin. Dün bizim oyuncunun arkasından 4 faullü oyuncuları koşturuyor. Bizimki top elinde duruyor. Yapması gereken son sürat kendisini savunmaya gelen adam yaklaştığında adımını sağ kaydırmak... Topu sürmeyecek, atış yapmayacak, risk yok. O hızla gelemeyen oyuncu ona kaçışı yok çarpacak zaten. düttt, 5. faul, yallah kenara. At sende şimdi faul atışlarını... Ama bizimki ne yapıyor. Adam kendisine yaklaşmadan güneş görmüş vampir gibi elinden topu hızla potaya atıyor. Sonuç başarısız, top fransa'da... Kısacası dünün aptalı bizdik ve Fransa'da bunlardan faydalandı. Ya allahaşkına adamları gördünüz, bizim çocukları da biliyoruz. Bariz bir oyun üstünlüğü oldu mu? Bu adamlar zaten o kadar iyi olsalar 15 sayı fark attıktan sonra o farkı kapatmamıza izin vermezlerdi. Amerika ile yaptığımız maçta hiç yetişebildik mi? Yazık ki bu turnuvada kaybettiğimiz her maçı kazanabilirdik ve kaybettiğimiz her maçı rakiplerimiz kazanmadı, biz verdik.

    Herşeyi geçtim de dün 3 saniyede topu oyuna sokamamak nedir yahu... Turnuvayı seyrediyorum. Bu hatayı kaç takım yapar? Orhun... orhun... Orhun... Adam oyun dizilişi yapıyor ama karşı tarafın bu dizilişe bir önlem alabileceğini zerre kadar aklına getirmiyor sanırım. Bu turnuvada yaptığımız acemilikleri başka ne zaman yaptık, 30 sene önce mi acaba? Hiç hatırlamıyorum. Yazık oluyor gerçekten. Sonra Hiddink'e "Türk mantalitesi bu. Kolayı bırakıp zoru kazanmayı sevmek..." dediği için kızıyoruz. Yalan mı söylüyor adam. ispanya karşısındaki oyunumuzu sürekli kılsak bu turnuvada kim karşı durabilir ki bize... Bir istikrar olur adamda yahu... Kıçına top atılarak sayı attırıyoruz, pota altından pota altına paz attırarak sayı yiyoruz, 3 saniyede oyuna topu sokamıyoruz, düşük yüzdeye rağmen üçlük sevdasından vazgeçmiyoruz, faul problemine giren oyuncuların üzerine oynayıp oyundan düşüremiyoruz. Tüm bu olmayanlara karşı başarılı olmayı umuyoruz.

    Ama hiç bir şey demiyorum. Polonya maçından sonra olanlar ve turnuvada kalışımız mucize gibi çünkü. Bizim hiçbirşeyimiz normal değil ki nasıl olsa... şartları zorlaştırmadan başarılı olmak bize göre değil. Ama Orhun Ene'de bu takıma göre değil. Mutlak surette daha tecrübeli bir hocaya ihtiyacımız var. Elimizde Erman Kunter gibi bir değer varken neden Orhun Ene diye de ayrıca sormak lazım.
    0 ...
  14. 129.
  15. kerem tunçeri nin milli takımdan emekli olması vaktinin geldiğini gösteren maçtı.

    ömer aşık ın , ender ve ersan ın hareketlendirmeleri boşa çıktı ya ona yanarım.*
    1 ...
  16. 128.
  17. yenebileceğimiz bir takım yenebileceğiz bir maçtı ama emir hariç takımda şut atabilen yokmmuş maalesef.
    2 ...
  18. 127.
  19. abi o üçlük girseydi veya herhangi bir sayı bulup şu maçı kazansaydık burada takımı öve öve bitiremezdiniz.
    ulan dünya ikincisi olmuş takım, buralara kadar gelmiş, 10 sayı gerideyken savunma yaparak maçı nerdeyse beraberliğe getirecek, adamların ne ibneliği kaldı, ne orospu çocukluğu kaldı. ayıp be, sizin seyirciliğinizi sikeyim.
    kaybedince direk takıma karşı hakaret girişimi, bu oyunla bir yere gelinmez vs. ulan götveren kolaysa o heycanla o adrenalinle sen çıkar, sen basket at son saniyelerde. ne bu allah aşkına ayıptır ya, bir kerede yenilince iyi oynadınız diyin tebrik edin. kaybetmenin getirdiği hüzünü hakediyorsunuz. umarım tüm maçları kaybederizde göt olursunuz.
    2 ...
  20. 126.
  21. orhun ene daha napsın.. bugün iyi degıldık 3lük yüzdemiz çok düşüktü alabilirdik maçı.. ispanya almanyayı yenerek çok iyi iş yaptı.. bizim cuma günü almanyayı mutlak yenmemiz lazım..
    1 ...
  22. 125.
  23. kim sağolsun desem bilmiyorum ama 1 ya da 2 sayılık farkı kapatmaya çalışırken 4 sayıya çıkararak bitirdiğimiz maç.

    başlarda çok güzel öne geçtik, güzel gitti. ama sonrasında biraz salladık mı, rehavete mi kapıldık nedir fişek gibi geldiler adamlar. anlayamadan deli gibi fark açtılar. bizim takımımız sürekli aynı tempoda mücadele eden bir takım değil bir anlık top çalmayla üstlerindeki ölü toprağını atabilip en küçük olumsuzlukla yeniden o hale bürünebiliyoruz. psikolojimiz çok önemli çokça gördük bunu. keşke hep asılsak oyuna ama ne diyebiliriz ki bizim bile ekran başında ümidimiz kalmıyor onlar bir de bunun için mücadele ediyorlar. yaptıkları duygusallığın profesyonellikte yeri yok belki ama bu hep hissedilir derecede böyle. bence en başta bunu yenmemiz gerek.

    ayrıca ömer aşık'ın oyundan çıktığı an kaç sayı ilerideyken kaç sayı geri düşebileceğimizi gördük. enes'i de kullanabildiğimizi düşünmüyorum. ha her hata taktikte, psikolojide bilmem neyde mi? hayır. çok net bir şekilde kısmet olmadı bize bu maç. genel olarak kimsenin üçlüklerde hatası yoktu. hatanın olduğu kadarı da maçın kaderini etkileyecek gibi değildi. üstümüzde bir şey vardı ve çok güzel hücumlarımız, pota dibinden basketlerimiz bile boşa çıktı. olmadı yani bariz bir şekilde. beceriksizlik filan da değil. olmadı. son periyot çok başarılıydık, farkı çok güzel kapattık ama malesef birazcık geç kaldık. tony parker üçlük kaçırdıkça olacak galiba diye ümitlendik ama olmayacakmış. eh peki madem. önümüzdeki maçlara bakarız. gene geçen seneki müthiş adrenalinle sırbistan maçına kilitleniriz. ha ama sonu zafer olmak kaydıyla. kendi kendimizi zora soktuk resmen gene ama yapabildiğimiz zaman da top bizi istemedi. olsun, maddi manevi lay lay lay laaay.

    bir de semih erden'in yokluğu nasıl hissediliyor yahu öyle, çok arıyor gözlerim onu. gelse gelebilse keşke. seviyoruz sizi dev adamlar.
    1 ...
  24. 124.
  25. emir'in maç boyu iyi oynayıp,maçın son anlarında yaptığı basit hatayla kaybettiğimiz ikinci maç.ilki polonya maçı oluyor.topu kendi ayağına çarptırmış ve geri pas olmuştu.

    suçlu arayıp emiri bulmuş değilim,konsantrasyonun ne kadar düşük olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
    keremin polonya maçındaki gibi attığı üçlük de aynı hesap.

    dünya ikincisi takımız demeyi biliyorsan,böyle hatalar yapmaya hakkın yoktur.lafın özü;saygı duyulacak bir oyun göremiyoruz sahada, ihsan bayülken!
    1 ...
  26. 123.
  27. kerem tunçerinin kaçırdığı son anlardaki üçlükle beraber tv yi kapatmama neden olmuş maçtır.
    1 ...
  28. 122.
  29. kimse kusura bakmasın ama ilk periyot da dahil olmak üzere kazanacağımızı anladığımız maç oldu.ilk periyot 14-12 bittiğinde sadece hücum ribauntlarıyla bu skoru elde etmiştik. 2. periyotla birlikte hücumumuzun iyi olmadığı iyi savunma yapan bir takım olunca iyice ortaya çıktı. içeriyi iyi kapattılar ama şunu biliyoruz ki sırtı dönük oynayan pivotumuz yok. oğuz savaş sırtı dönük oynayabiliyor ama sadece kendisinden daha ağır bir pivota karşı. adam bir pivot için bile çok ağır.

    dış şutları yine sokamadık. bi ara çember dövme sesinden televizyonu kırasım geldi. içeriden skor üretecek oyuncunuz yok.dışardan atamıyosunuz.faulleri de son dakikalar dışında iyi sokamadık. en azından hücumda biraz hareketli olursununuz ama o da yok.zaten belli bir yerden sonra özellikle 3.periyot da madem atamıyoruz niye savunma yapıyoruz düşüncesiyle savunma da gevşedi.

    maçın bu kadar başabaş geçmesi şaşırtıcı asıl.bu takımın sorunu hücumda. bu kadar statik, hareketsiz, passız, sadece bireysel çabaya dayanan hücumlarla işimiz zor. kısacası sert savunmayla çok maç kazanabiliriz, ama iyi savunma yapan takımlar bizi her zaman yenebilir. çünkü ikinci bir planımız yok.
    1 ...
  30. 121.
  31. zone zone zone. orhun ene neden acaba sadece son periyod alan savuması yaparsın ki. bu herifleri geçen sene biz neyle yendik. dış sayı tehditi olmayan bir takıma sadece son periyod alan savunması yapmak acemilikten başka birşey değildir.
    2 ...
  32. 120.
  33. gerçek şu ki savunmayı iyi yapıyoruz ama bir eksiğimiz var nokta şutörümüz yok bir ibrahim kutluay yada serkan erdoğan tipi yeri geldiğinde kullanılacak bir şutör mutlaka gerekli.
    2 ...
  34. 119.
  35. orhun ene'ye artık daha fazla tahammül etmememiz gerektiğini bize gösteren maç. tam emir'le biraz istikrar yakalamışken oyundan çıkarıp bütün dengeleri bozması ve oyunun sonunu iyi kurgulayamaması yüzünden yenildiğimiz bir maçtı. kimse 5 saniyede topu oyuna sokamayan emir'de suç bulmasın arkadaş. bu takım olabilecek en kötü şekilde yönetiliyor. sırbistan maçını da kazanmak farz oldu bu arada.

    not: fransa da iyi falan oynamadı, biz elimizle verdik heriflere maçı. berbat oyunumuza rağmen yine de maçı kazanacak seviyeye getirmiştik.
    2 ...
  36. 118.
  37. fransa'nın çok iyi oynadığı maç .

    bu performansla şampiyonayı alabiceklerini gösterdiler .
    1 ...
  38. 117.
  39. 40 dakikaya yakın bi süre devamlı top kayıpları ile oynayan bi takımın, 5 saniye topu oyunda tutamaması normal sonuçtur. mağlup olmasak şaşırırdım.
    3 ...
  40. 116.
  41. orhun ene nin işini çok iyi yaptığı maçtır. bu aşkın katili kerem tunçeridir. üçlük atamayacaksın, iki sayı hak getire, asist öyle ahım şahım bir ortalamada yok. hala takımda olmasının tek nedeni aynı tecrübeye sahip bir alternatifinin olmaması. emir topu oyuna sokamadı diye isyan edeceğinize senin oyun kurucun senin forvetlerin o topu nasıl alamadı diye isyan edin. belki tek hatası orhun ene nin kereme güvenip oyun çizmesidir. enderin sayı katkısı asistle beraber 4 dür. kerem sayı üretememiş 3 asistle kalmıştır. işin özü budur.
    2 ...
  42. 115.
  43. tarihimizin en kötü maçlarından biri, ıııığaaa...
    2 ...
  44. 114.
  45. hani şut attıktan sonra potadan çıkan tıkırt diye bir ses var ya işte o sesi o kadar çok duydum ki bu maçta hala zihnimde tıkırt tıkırt tıkırt diye kendini tekrarlıyor. anladık savunmadan başlar herşey, iyi de savunma yapıyoruz onu da anladık ama oyunun adı da baskebol; basket atmak ile ilgili diye biliyorum ben bu oyunu temel olarak. hepsini geçtim kenardan top çıkarmaktan da mı haberiniz yok. delirmek üzereyim. yaşattığı heyecan yeter demek istiyorum ama kanser olduk be abicim.

    tıkırt tıkırt tıkırt tıkırt...
    3 ...
  46. 113.
  47. 5 saniyede topu oyuna sokamadığımız maçtır.
    1 ...
  48. 112.
  49. son saniyede sıvayacaktınız madem, işleri şu raddeye getirmeyin. Adamda kalp bırakmadınız ulan allahsızlar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük