kazanacağımızı ama oldukça zorlanacağımızı tahmin ettiğim maçtır. yine de maçın büyük bölümünü önde geçiririz muhtemelen.
gelen mesaj üzerine edit: önde geçiririz derken maksimum 1-2 sayı önde götürürüz maçı anlamında söylemiştim. maç tedirginlik içinde ve zorlu geçecektir bana göre.
tony parker ve nicola batum'un içeride Ömer aşık ve enes kanter'in bloklarıyla tanışacağı maç. Ayrıca umarım Ömer Noha'a üstünlük kurar ve Chicago kenar yönetimine mesajı verir. Diğer Ömer'imiz de eğer bugün Navarro'yu kitlediği gibi Parker'ı kitlerse rahat alırız maçı. Ayrıca Ender'in de hesabı var Parkerla. Parker ve Fransa'nın yarın turnuvadaki ilk mağlubiyetlerini alacakları maç olacak inşallah.
bana göre ispanya maçına oranla daha zorlu bir karşılaşma olacak. öncelikle çok atletik bir takım ve sürekli içeriden oynuyorlar. ömer aşık var elbette içeride ama karşıda da tony parker var boru değil. en önemli özellikleri ise bugünkü sırbistan maçında izlediğim kadarıyla asla düzenin dışına çıkmamaları. adamlar uzatmaya giden maçta 7-8 tane üçlük kullandılar sadece. hücum ribaundlarına dikkat etmeliyiz. top kaybını anında hızlı hücuma çıkarak turnike ve smaçla bitiriyorlar. atletik yapıda oldukları için top kayıpları oldukça canımızı yakacak. savunmada bir an bile aksamamalıyız, hücumda seçici davranmalıyız.
top kayıplarını her zamanki yüzdemizde tutmamızın galibiyetimizde çok büyük önem taşıyacağı maç. az top kaybeden bir takımız. bu maçta da bunu devam ettirmeliyiz.
tony parker'ın üstün performansını düşününce savunmasıyla öne çıkan sinan'ın daha fazla dakika alması gerektiğini düşündüğüm maç. bide bunun yanında şanslı olduğumuz maç turiaf turnuvadan önce sakatlanmıştır.
götlerimizi havaya kaldırmadan önce iyice düşünmemiz gereken maç. daha 2 gün önce polonya'ya kaybetmiş bir takımız. "dün de ispanya'yı yendik ne var" diyenler için polonya'ya yenilmiş olmamız cidden bizim gibi bir takım için utançtır, ama ispanya'yı yenmemiz olağanüstü bir başarı değil bu takım için. o bakımdan kötümser olmak zorunda hissediyorum kendimi.
fransa çok atletik. bu sebeple neredeyse sadece boyalı alan hücumu yapıyorlar. bu bizim takım için büyük handikap çünkü neredeyse tüm turnuvayı 1,5 uzun ile oynuyoruz. ömer aşık ve 2 yıldır resmi maç yapmamış enes kanter ile fransa'nın her biri canavar kıvamında olan uzunlarını nasıl faul problemine girmeden tutarız bilemiyorum.
herkes tony parker diyor ama ben tony parker'ın kelepçe ömer onan ile etkisiz hale getirileceğinden eminim. tek korkum onların uzunları ve bizim uzunlarımızın faul problemine girmeleri. turnuva hakemlerinin ne kadar tırt olduğunu düşününce faul problemi canımızı baya yakacak gibi.
ne zaman maçlarla ilgili uzun uzun birşeyler karalasam yeniliyoruz. ama inşallah bu sefer tüm korkularımız boşa çıkar ve şu maçı alırız. sonrası gelsin çeyrek final zaten.
bence ya tamam ya devam maçıdır. sırbistan'ı yenebileceğimizi düşünmüyorum bu nedenle fransa mağlubiyeti bütün şansımızı elimizden alır tabi bana göre. peki bu maçı alabilir miyiz? neden olmasın... fransa'dan kötü takım değiliz, eğer kerem tunçeri'yi geri kazanırsak beklediğimizden kolay bir maç olabilir. umarız her şey istediğimiz gibi gider. alırsak ben kafadan çıktık gruptan derim.
ilk maçı fransayla oynamak olmamız şanstır.fransa atletik bir takım.dış tehditi pek yok.sürekli içeriden oynuyorlar.pota altını iyi kapatabilirsek çok iyi hücum edemiyor olmamıza rağmen kazanabileceğimiz bir maç.
Maçın galibini bizim savunmamızın belirleyeceği maçtır. Polonya maçındaki savunmayı yaparsak Fransa' nın bizi sahadan süpüreceği; ispanya maçının son çeyreğindeki savunmayı yaparsak kazanacağımızın aşikar olduğu maçtır.
biz bu elemanları parker lı da yendik parker sızda. bırakın parker 30 sayı atsın. hiç önemli değil. önemli olan bizim kendimizin neler başarabileceğinin farkında olduğumuzdur. eğer savunmamız gününde ve birazda şansımız yardım ederse inanın rahat kazanabiliriz. tabi hakem götleklerininde maçı ortada yönetmek kaydıyla.
uzatmaya gitmesi muhtemel maç. iki takımda 70 sayı barajını aşamaz. 68-68 biter. kazanan takım ise beş sayı farkla kazanır. ersan ilyasova beş faulle oyun dışı kalır.
(bkz: kahve falı bakarken delice sapıtmak)