ilk yarısı 1-1 sona eren karşılaşma. ilk yarısı baştan sona beşiktaş ın kontrolünde geçti. Nobre holosko boş pozisyonda atabilseler 3 4 olması işten bile değildi ama hayırlısı daha 2. yarı var.ibrahim akın futbol hayatı boyunca koştuğu kadarını bu maçta koşmuştur desek yalan olmaz. çok güzel bi gol attı at yarışçısı ibrahim. bizim bunu futboldan çok at yarışı oynuyo diye kovmamız kanına dokunmuş olmalı. ayrıca güzel bi gol atan fink in de alnından öpüyorum
ilk yarıda en iyi oynayan oyuncu olan holosko ve çok iyi paslar atıp takımı atağa çıkarabilen yusuf oyundan çıktı ve yerine giren nihat ve bobo oldu. takım şimdi atağa çıkamıyor.
1-1 biten maçtır. ligin ilk maçlarında hep böyle şeyler olur, erkenden asıp kesmeye gerek yoktur, ama beşiktaş'ın 10 numara transferine ihtiyacı olduğunu bir kez daha gördük.
turkcell 'süper' ligdeki takımlar arasında çözemediğim tek takım bu belediye.
ofansif anlamda çok etkili takım desem değil. ileri üçlüleri messi, eto, henry
değil. tum, ibo ve iskender. çok iyi bir savunma takımı desem, pozisyonlarımız
var. ama ne yapıp edip bu takım maçı bir şekilde beraberliğe bağlıyor ve bizi
kanser ediyor. iyi mücadele ettiler, hatta cansiparene topların önüne bursa
kılıç kalkan ekibi gibi atladılar. tabi tartışmalı pozisyonlar var. onlara
hiç girmiyorum. yine diyecekler sonucu hakeme bağladınız diye. sonuçta iki
puan gitti. yine bazı kesimlere beşiktaşımız konuşmaları için fırsat vermiştir.
ayrıca hayal aleminde gezen beceriksiz yönetimimizde herhalde bu takımın bağıra
çağıra bir oyun kurucuya ihtiyacı olduğunu görmüştür. üretken olamıyoruz rakip
kale önünde. pozisyonların çoğu karambol. bu takıma yaratıcı oyuncu şart.
beşiktaş'ın yine sadece tempodan ibaret olduğunu gösteren maçtır. Rakibi fizik gücüyle yenmeye çalışan bir takım. ileride ve geride çok kolay çoğalabiliyorlar ancak takımın teknik kapasitesi çok yetersiz. Yusuf ve kısmen tello dışında bir şeyler üretebilecek adam yok. onlarda anca 45 dakika oynayabiliyorlar.
beşiktaş'a bir oyun kurucunun gerekli olduğunu gösteren karşılaşma. bunu bi yere yazın ibb sezon sonunda ilk 6'da yer alacak. ilk maç itibariyle süper oynadılar. ibrahim akın'ı da keşke satmasaydık dedim attığı golden sonra.
edit:amma ibrahim akın düşmanı varmış sözlükte.
ikinci yarı topu ileride tutacak adamı olmadığı için beşiktaşımızın puan kaybettiği mücadeledir. başka bir açıklama söz konusu bile değildir. sahada olmayan etkisiz bir tello, hangi akla hizmet holosko gibi ilk yarı ibb'ye bela olmuş bir topçunun yerine oyuna sokulan bobo, berbat bir nihat beşiktaş'ın ilk yarı oynadığı tek kale futbolu tam manası ile bitirmiştir. bu takıma bir gerçek 10 numara şart. bariz sırıtıyor artık!
ikinci yarı, 64. dakikaya kadar ibb'nin istediği saçma sapan top kayıpları ve uzun toplarla geçen bir mücadeden ibaretti. tello aşağı-yukarı her topu ezdi, bir düzgün koner bile kullanamadı bugün. aptal aptal ofsayt pozisyonları da cabası. ama tüm bunlara rağmen beşiktaş bugün galip gelebilirdi. onda da biraz şans, biraz kısmet olacak derler ya işte öyle bir şey... ilk yarı kaçırdıkları %100'lük pozisyonları çok aradı beşiktaş ikinci yarı.
hakem maç genelinde iyi bir yönetim gösterse de tello'ya kafa topu mücadelesinde bodoslama girip topa bile vurmadan tello'nun yere serilmesine penaltı düdüğü çalamaması üzücüydü.
ibb'de futbol oynamak adına en ufak bir çaba görünmezken sadece fizik gücü ile ayakta kalmaya çalışması yine de takdire değerdi. maçta parlayan oyuncuları ilk yarı attığı harika golü ile ibrahim akın oldu o kadar.
beşiktaşımızın golcülerinin kaleci ile karşı karşıya pozisyonlarda biraz daha dikkatli olup gol yapmaları sezonun ilk mücadelelerinde ciddi bir öneme sahip. bunu bugün bir kez daha gördük.
ne olursa olsun, telafisi olan bir mücadeleler silsilesinin ilk maçıydı ve daha iyi başlasak güzel olurdu.
sonuç beraberlik de olsa beşiktaşlıların karalar bağlaması için erkendir. süper kupa maçında da bugün de beşiktaş'ın fizik gücünün iyi olduğu görüldü ve tempo arttırdı mı çok etkili olabiliyor. ana sıkıntı üretkenlik. yeni transferlerden michael fink'in verimli olacağı açık. çabuk paniklenmezse yine kafada olacaktır takım.
bu arada süper kupa maçının ardından yine bir penaltı güme gitti.
ilk yarıdaki oyunu ve girdiği pozisyonlarla umutlandıran beşiktaşımızın ikinci yarı yokları oynadığı maç. o yokluk içinde girdiği pozisyonlar da gerek beceriksizlik gerek şanssızlık yüzünden gol olmayınca hüsrana uğratan bir sonuç geldi. ikinci yarı ibb iyi olmakla beraber onların da hiç net pozisyonu yoktu aslında. iki gözü olan her ademoğlunun göreceği gibi bir oyun kurucunun eksikliği kabak gibi ortada. bu saatten sonra iyisi bulunur mu bilinmez, zor. hani delgado bile o çıtkırıldım haliyle iki top yapar, iki adam geçerdi yani. gerçi eksik olsun,
erhan güven son derece sıradan. lüzumsuz tranfer.
ismail köybaşı ofansta iyi, ne yaptığını biliyor, soğukkanlı ve kendine güvenli. daha da piştikçe tadından yenmeyecek.
fink iyi, teknik değil ama işini yapıyor.
ferrari garantili oyunu seviyor, defanstan ileri uzun isabetli toplar atabiliyor. ama hala üzerinden ben neredeyim şaşkılığını atmış değil. her halukarda gökhan zan'dan iyidir.
ibrahim toraman'ı aramamak elde değil. bire birlerdeki kora kor mücadelesi diğer defans elemanlarında yok.
bir de allahaşkına şu kornerleri verimli kullanmayı ne zaman becerebileceğiz. sürekli bir ön direk saplantısı ya da paslaşarak iç etme. bu kadar korner atıp da kornerden atılan gol yüzdesi bu kadar az olan başka takım var mıdır acaba.
velhasıl, bu haliyle beşiktaş değil şampiyonlar ligi, süper lig için bile umut vermiyor.
ligin havası başka gerçi, diğer takımları da bir görelim bakalım.
beşiktaş ın bu sezon hakem penaltımızı vermedi nidaları ile sezonu bitireceği aşikardır. geçen sezon mayıs ta federasyon iyi diyen siz değilmiydiniz lan. ne değişti bütün zatlar yerinde duruyor. her puan kaybettiğinizde hakeme laf edecek yer aramak yazıktır günahtır.
futbolu özlemiş olmam sebebiyle galatasaraylı olmama rağmen izlediğim 2 golü de beğenmemden dolayı alkışladığım ancak golden başka da bir şey göremediğim maçtır.
beşiktaş' ta ernst, fink ve holsokoyu beğendim. çok övülen iki genç bek ise çok çalışkan olmalarına rağmen verimlilikten çok uzaktılar.
not: ibrahim akın kendini maradona zannetmekten vazgeçip takım oyunu oynarsa harika yarlere gelebilir ama artık geçti ondan sanki. bana ceyhun eriş' i hatırlatıyor bu adam.
ligin açılış maçıydı. beşiktaş geçen sene ligi şampiyon bitiren bir takım ve bir bakıma haklı olarak stesli çıktı maça. zira dediğim gibi geçen senin şampiyonu olma yükü vardı omuzlarında. neticede bu stres ve yük, 2 puan kaybettirdi kendilerine.d
verilmeyen net penaltı pozisyonunda penaltı yorumunu yapmanın yanlış olduğunu öğrendiğimiz karşılaşma. ulan gördün mü pozisyonu burda bik bik ötüyosun.tello havadayken adam tüm vücuduyla yandan allah ne verdiyse girdi. taraflı tarafsız her gören penaltı diyor, bazıları da burda nida atıyorsunuz diyor. geç bunları geç.
* o pozisyon her nekadar penaltı olsada olmasada geçen sezonun sampiyonu bır penaltı ıçın aglamaması lazım.
1.nobre bu takım için yeterli değil.
2. takımda kreativ bır futbolcu yok.