--spoiler--
Ayaşta kendisini kaçıran iki kişinin tecavüzüne uğrayan genç kadın, saldırganların kendi aralarında tartışmasından yararlanarak, öldürülmeden kaçmayı başardı.
Olayı polise anlatan kadın Adli Tıpa sevk edildi. Vücudunda darp izleri bulunan kadına, Ankara Numune Hastanesi de ruh sağlığı bozulmuştur raporu verdi.
Polis, yaptığı araştırmalar sonunda iki saldırganı yakaladı. Kadının vücudunda yapılan inceleme sonunda, saldırganlardan birinin sperm örneği bulundu.
Delil yoğunluğu, saldırganların tutuklanmasını sağladı. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada ise bakanlığın aksi yöndeki bir genelgesine rağmen, mahkeme, mağdur kadının istanbul Adli Tıpta muayeneden geçirilmesine hükmetti.
Yargıtaydan döner
Avukatların, Rapor 2 yıldan önce gelmez itirazlarına rağmen, mahkeme, Karar, Yargıtaydan döner diyerek, kararında ısrarcı oldu. Dosya, istanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Önceki gün duruşmada bir tanık bu nedenle dinlenemedi. işlemlerin yürütülemeyeceğini göz önüne alan mahkeme, sanıkların tahliyesine karar verdi.
Saldırganlar, duruşmadan ayrılırken avukatları da tehdit etti. 7 ay cezaevinde kalan saldırganlar kurtuldu. Duruşmaya giren avukatlar, cüppelerini çıkararak mahkemeyi protesto etti. --spoiler--
toplumun kokuşmuşluğunu ve hukuk sistemimizin içler acısı manzarasını ortaya koyan utanç duyulası hukuk skandalıdır. özellikle cinayet ve ırza tasallut gibi konularda cezalar çok katı olmak zorundadır. türk türesinin tedbirleri yeteri ölçüde caydırıcıdır; tecavüzcünün başı kesilerek babasının boynuna asılır. bunu vahşice bulanlar, ortalığı velveleye verenler de çıkacaktır. kendilerine burada bir ödev düşüyor, bu duruma düşen genç kadın sizden biri olsaydı bu cezayı yine vahşice bulur muydunuz?
içerideyken doğduklarına bile pişman edildiğini umduğum, insan denmeyecek iğrenç varlıklardır.
7 ayla kurtulduğunu düşünmek en kötüsü elbette, dışarı çıktığında içeride ona yaşatılan her saniyenin psikolojik bunalımından intihar etmesi beklenen yaratıklardır.
normaldir ülkemizde ceza kanunları ne kadar varsa ,infaz pratiği de bir o kadar yoktur.mesela yolu ortasında bir adamı çatır çatır bıçaklayıp, 2 ay sonra dışarıda pekala olabilirsin, hatta duruma göre içeri hiç bile girmeyebilirsin.
sadece türkiyede görülen adli vaka.
adalet bakanı o badem bıyıklarını kesmedikçe bunların sonu gelmez.
böyle adalet olur mu?
adamlar 7 ay içerde yattılar diye devlet tazminat ödeyecek nerdeyse.
yazıklar olsun!
yaptığının yanına kâr kalan şerefsiz tiplerdir.
yok yok bunları hadım ediceksin yada sallandıracaksın biryerde bak gör millet birdaha göt korkusundan yapabiliyormu.
(bkz: yazık yazık cok yazık) utanç verici hedenin tam olarak kendisidir. o kadar çok tanımı varken bu adaletsizliğin ne zaman yeter, ne kelimeler isyana. birileri laiklik der, birileri türbana özgürlük.
çünkü önemlidir. neyden mi önemli.
üniversite öğrencilerinin harç parası için inşaatta çalışırken ölmesinden.
550 lira askeri ücretle çocuklarına bakmak zorunda olan babadan.
okulda arkadaşlarının içinde delik ayakkabısı, yırtık paltosuyla rencide edilen çocuktan.
bir bakanın hapishaneler yetersiz kalıyor belki şartlı tahliyelerle yeni düzenlemeler getirilebilir demesinden.
uyuşturucunun 12-13 yaşa kadar düşmesinden.
küçücük bir bebeğe tecavüz edilmesinden.
cinsel tacizin toplumun her noktasına sıçramısından ve yapanların bundan gurur duymasından.
topraklarının tarıma ve hayvancılığa elverişli olan bir ülkenin et ve canlı hayvan ithal etmesinden.
dil birliğini koruyamamasından.
meclisteki her türlü aşağılamayı yarabii şükür olarak benimsemesinden.
özel hastahanelerin hastalara müşteri gözüyle bakan doktorlarından ve onların gerekli gereksiz pahallı testlerinden.
her yere kurulan üniversitelere bir baltaya sap olmak amacıyla giden öğrencilerin bittikten sonraki hayal kırıklıkları ve o cocuklara harcanan her türlü masrafta ailenin çektiği ekonomik sıntıdan.
karadenizdeki faciadan.
ve diğer her türlü falan filandan.
en acısı da ne yazııkki ne bu siyasetçilik ve yöneticilik anlayışı değişecek ne de bu tezavüz olayı son olacak.
midemiz bulana bulana bu kokuşmuş hayatın içinde beyinlerimizi uyuştura uyuştura yaşamaya devam edecez.
çok değil bundan 15 sene önce ben daha portakalda çekirdeklikten yeni çıkmuş acaba büyüyünce ne olsam diye düşünürken bir cumhurbaşkanı vardı şapkalarıyla meşhurdu. ağırdı oturaklıydı uzunca yıllar hizmet etmiş bir babaydı yüzüne alışıktık. sonra bir başbakan geldi dediki ben sizin ananızım dedi. hepimiz inandık. umut ettik. 15 seneden fazlası gecti şimdi otuza merdiven dayayan çoğu hayalleri de gerzek olmuş biriyim. kaç reis baba kaç cumhur ana geldi başımıza sayamadım ama hepsinin de yaptığı tek şey tanrının bana bağışladığı yaşamımı s*kmek oldu.
her gün tecavüz edilen biz değiliz de kim sorarım size.
o zaman ülkemdeki medeni adamlar boşuna kız tavlamak için uğraşıyolar desenize. yolda giderken beğendiğini tutsun kolundan atsın kuytuya. 7 ay nedir ki çabucak geçer. bu adalet sistemiyle yakında olacak şey bu olur. lanet olsun lanet.
mesailerine 7 ay zorunlu izin kullanıp ara veren kanı bozuklardır. işlerine, arada yaptıkları tatilin abazanlığıyla daha bir hevesle devam edecek insan müsveddeleridir.
ülkedeki çarpık ceza kanunlarından dolayı olan olay. sabit delillerle kanıtlı bir olayın davası en fazla 3-4 celse sürer lakin biz de onu bulur. bu işi akp'ye vurmak için kullanmak ise komiktir. 20 yıl öncede aynısı oluyordu. çünkü ceza sistemi bireyi değil bireye karşı devleti korumak için yapılmıştır. o kız gitsin çeksin vursun iki şerefsizi.