yunanistan polisi ve anarşist grupların çatışması ile başlayıp 16 yaşındaki bir gencin polis kurşunu ile ölümü ile devam eden; atina, selanik ve girit'e sıçrayan olaylardır.
içişleri bakanı prokopis pavlopulos ve bakan yardımcısı Panayotis Hinofotis'in başbakan tarafından kabul edilmeyen istifalarına rağmen patras ve önemli bir arnavut azınlığın yaşadığı yanya'ya sıçrayan olaylardır. türk turistlerin dikkatli olması gerekir.
birlik ve beraberliğe en cok ihtiyac duyulan zamanlarda meydana gelmiş olan münferit! olaydır.. bakalım bunun altından ülkeyi bölmeye calışan dış güçler mi yoksa dış güçler ile birlikte hareket eden vatan haini, işbirlikçiler mi cıkacak.. hak, hukuk, demokrasi, temel hak ve özgürlükler gibi kavramlar bu olayların neresinde yer alacak.. merkezinde mi, dısında mı.. sonucu merakla izlenmesi gereken olay..
--spoiler--
Polisin açtığı ateş sonucunda 16 yaşındaki bir gencin yaşamını yitirmesini münferit olay olarak niteleyen Pavlopulos, olaylarla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü ve suçluların örnek olacak şekilde cezalandırılacağını açıklamıştı.
--spoiler--
memleketimizdeki idarecilere ders olması temenni edilen olaylardır.
herhangi bir protesto gösterisi neticesinde 15 yaşında bir genç polis tarafından vurularak öldürülüyor, polis hemen yargıya sevk ediliyor, akabinde içişleri bakanı özür dileyerek istifasını sunuyor, lakin başbakan bu istifayı kabul etmiyor...
ulan küçümsediğimiz, tükürüğümüzle boğarız dediğimiz yunanistan'a bak!
bizde olsa içişleri bakanı istifa eder mi?
bırakın istifayı özür diler mi?
hükümetimiz çıkıp bu "hükümetimizin ayıbıdır" der mi?
boşverin yav biz ab'ye giricez nasıl olsa...
toplumsal bilincin ne demek oldugunu biraz abartili olsa da butun dunyaya gostermistir yunanlilar ..abartmasalar helal olsun diyecektim ama vandalizme vardi isin ucu olmadi..
çatışmalar sebebiyle olağanüstü hal gündemde! ayrıca olaylar yunanistan'ın dışına da sıçramış! anarşist gruplar berlin'de yunanistan başkonsolosluğu'nu işgal ederek polis kurşunuyla gelen ölümü protesto etmiş.
not: bugünkü 'ciddi' gazetelerin hepsinin ilk sayfalarında bu olaylara yer verdiği görülüyor. birkaç yıl önce paris'de vuku bulan azınlık isyanından bu yana ortaya çıkan en büyük sivil itaatsizlik örneği bu olaylar gibi görünüyor. üzerinde durulmalı, kendimize dair dersler çıkarılmalı.
son durumla ilgili link veriyim de tam olsun; http://www.radikal.com.tr...2.2008&CategoryID=100 http://www.ntvmsnbc.com/news/468578.asp
kuvvetle muhtemel stelyo berberakis tarafından planlanan ve uygulamaya geçirilen olaylardır. adamın uzun zamandır sesi soluğu çıkmıyor atina'dan bildirmiyordu...
eli kanlı vatan hainlerince devreye sokulmuş B planıdır kanımca.
"alt tarafı bi çocuk olmüş halk sokakalara taşmış.ne garip bir ülkedir yahu yunanistan" diye minübüste konuşan iki amcaya şahit oldum bu sabah.
hakikaten ne garip değil mi? bizde nerdeyse rutindir polis kurşunu.
tepki veren de anında vatan hainliği ile suçlanıp , hakkında bi dünya suç duyurusunda bulunulur.
işte duyarlı halk budur. kendi topraklarında her allah'ın günü, belindeki silahın sahte gücüne güvenerek cellat kesilenler tarafından öldürülen onlarca insanın peşinden gık bile etmeyen türk halkına örnek olması gereken olaylardır.
bugün o çocuk devletin polisi tarafından öldürülürse yarın benim çocuğum da öldürülür diye yürekten düşünüp bunun kaygısını yaşayan, bu kaygıya sahip toplumun ortak hareketle eyleme dönüştürdüğü bu olaylar, bir olmanın, iri olmanın ve diri olmanın en güncel örneğidir ve tüm dünya insanları için, faşizmin katlettiği, hor davrandığı, dışladığı her ulus için örnek alınacak bir eserdir.
devletin bünyesinde bulunup ve bazı şeylere güvenip halka acı çektirenleri koruyup kollamayı kendisine görev bilmiş göt yalayıcıları o coplar, o mermiler bir gün kendi bedenlerine, sevdiklerinin bedenlerine işlediği zaman da aynı pişkinliği, silikliği yine gösterecekler mi merak ediyorum.
'hepimiz yunanız' pankartlarının en kısa sürede hazırlanacağı skindirik ve anarşist eylemdir. zaten en anlamadığım kıçı pc başında oturarak dümdüz olmuş yazarların bu anarşiyi desteklemesi. eğer destekliyorsan daha 2 gün önce bir çocuk daha öldü türkiye de. çık, tek başına eylem yap. sözlükte online olan 141 kişi kişiden daha fazla kişiye sesini duyurursun. yunanlardan pek hazzetmesem de kısa süre içinde toparlanmalarını ve bu işe bulaşan herkese ibretlik cezaların verilmesini diliyorum.
Hangi halkın daha demokrat olduğunu bir kez daha göstermiş olaylardır. Tek suçu dergi satmak olan engin ceber önce karakolda, sonra cezaevinde dövülerek öldürülüyorsa, sadece taksim'de 1 mayıs'ı kutlamak isteyenler değil, o bölgede bulunan diğer insanlar da polis cobundan ve gazından nasibini alıyorsa, halen sokaklardan geçiyorken korkuluyorsa, avcılar'da polis üniforması giyilerek gazinodan konsomatris saçlarından sürüklenerek kaçırılıyor ve daha sonra tecavüz ediliyorsa ve olay 4 ay sonra ortaya çıkıyorsa, sokakta yaralı yatan kediler kulaklarından tutulup çöp kamyonuna atılıyorsa ve pek az kişi hariç kimsenin bu olaylara karşı sesi çıkmıyorsa gerçekten koyunlaşmışız demektir. bu bakımdan bu olaylar, ülke halkımızın titreyip te kendisine gelmesini sağlama adına ders olabilir. ancak güce tapan ve haklıların yanında ve haksızların karşısında olan islam'ı kavrayamamış insanlar bunu bile anlamayacak ve faşizmi desteklemeye devam edecektir.
son bir ayda bizim ülkemizde polis kaç kişiyi öldürmüştü? kaç genci?
7 aralık yunanistan olayları türkiye-yunanistan arasındaki 'açık ara' farkın örneğidir.*
yunanistanın siyasi olarak tırnağı bile olamayacağımızın imalesidir. bizde her gece faili meçhul gidiyor... bizde tam tersi, birilerini öldürmeseler polis işini yapmıyor diyeceğiz...
bir kere daha bizim ne boktan politikacılara, ne boktan de-mok-rasiye, ne boktan bir halka ve koyun sürüsü halka sahip oldugumuzu göstermiş olaydır. yazıklar olsun bize. yargısız infaz edilen tüm gençlerden özür diliyorum kabul edilmeyeceğini bile bile.
Türk halkı ile yunan halkının arasındaki ince çizgiyi, farkı belli eden olaylardır.
şimdi bu olay üzerine bir düşünün bakalım bu olaylar yunanistan'da olsa ne olur?
1- %80'e varan doğalgaz zammı yunanistan'da olsa.
2- aynı anda elektriğe %22 zam gelse.
3- bir yıl içinde yurdun çeşitli yerlerinde 5-10 kişi polis kurşunu ile ölse.
4- memleketin her yerinde özel üniversiteler açılsa.
5- iktidar seçim için kömür ve para dağıtsa.
6- zorunlu askerlik olsa
7- sürekli sağlık skandalı olsa
ben bilmiyorum da, adamı s.kerler hacım !
en koyu ülkücüyüm diyen bile gelmesin yamacıma. bak yunanistan ile aramızdaki fark bu ! belki avrupa birliği ile değil ama yunanistan ile farkımız açık. kimse çıkıpta yok şöyle yok böyle demesin.
siz burda y.rak gibi basit milliyetçilik naraları atarken adamlar kendilerini 40 yıl önceye taşımış bizden.
komşuyla bizim aramızdaki farkı en iyi ortaya koyan olaylardır. bizde son bir yılda 26 kişi polis kurşunu ile can verdi ve ne sorumlular cezalandırıldı ne de cok ciddi bir toplumsal muhalefet gösterilebildi.
fakat komşuda bir kişi öldürülünce nasıl hesabı soruldu...
12 eylül sonrası türkiye için hep hasret ile bakılacak ayaklanmalar, grevler, protestolardır. Beğenilmeyen, sürekli küfür bile edilen yunanistan halkı "koyun sürüsü"* olmadığını kanıtlamıştır. polis ile çatışma sırasında (arabalarına taş atma) katledilen 15 yaşındaki çocuk ve yaşanlar.. peki sadece dergi satmaktan dolayı gözaltına alınıp önce karakol merkezinde faşist işkenceler devamında cezaevinde faşist devletin faşist işkenceleri ile katledilen engin çeber gibi olsaydı.. yunanistan halkı iktidarı ele geçirirdi sanırım. 21. y.y'da cezaevinde işkenceden insan katlediliyor ve bakan çıkarak "özür diliyor" ve yine bu partinin yardakçıları bunu çok büyük bir olay olarak görebiliyor. neymiş ee özür dilemiş, üzerine düşeni yapmış. bu kadar basit değil mi? Bir de komşuya bakıyoruz. bakanlar, rektörler istifa ediyor. Üniversitelerde boykot, işçilerin tamamı grevde.. Halkın bütünleşmiş olmasından dolayı polis istediği gibi şiddet gösteremiyor. Her ne kadar işbirlikçi basın tarafından "anarşistler ayaklanma başlatıyor" saçmalıklar ile bu haber veriliyor olsa da alakasızdır. Faşist devlet güçlerine karşı halkın tepkisidir. 15 yaşında katledilen bir çocuğu dikkate bile almayan işbirlikçiler ise her zaman olduğu gibi halkı suçlamaktadır.
'şiddet dördüncü günde de dinmedi. 6 aralık akşamı öldürülen gencin cenazesi dün çatışmalar eşliğinde kaldırılırken, ana muhalefetteki pasok, hükümeti istifaya çağırdı. Başbakan Karamanlis olaylara müsamaha göstermeyeceklerini söyleyip şiddete karşı birlik istedi...' http://www.radikal.com.tr...2.2008&CategoryID=100