iki takımın toplamda 135 top kaybı ile oynadıgı, beşiktaşımızın 2 puan kaybettiği rize maçındaki performansını bile mumla aradıgı bir maç olmuştur.
ama futbol işte top yuvarlak diyorlarya hani. bosversene ya? ne topu? bu sessiz sedasız biten maçta tarihte az görülen bir sarı kart faciası yasanmıştır. sen hakem olarak tavrını ve kartlarını adam gibi kullanmassan baki mercimek amerikan güreşlerinde bile ender rastlanan big sexyvari bir hareketlere olaylara son verir. inanır mısınız o dakikadan sonra tek sertlik olmadı. eeee öyle göze , böyle sürme !
şimdi en sevdigim kısma geldik. nasıl koyduk lan asdadsdasdasda?
--spoiler--
bursaspor takımı 2002-2003 sezonunda altay'ın düşmesi ile/düşürülmesi ile ligde g.t zoru ile son anda 36 puanla kaldı... altay düştüğünde 35 puandaydı... ki; o sezon, şimdi b.k attıkları beşiktaş karşısında bursa'da 2-2'lik berbaberlik almışlar hakem metin tokat beşiktaş'ın 2 penaltısını vermemişti... -ulan bak nasıl hatırlıyorum düdükler- sonra bunlar ıkına sıkına kaldılar ligde... derken 2003-2004 sezonu başladı... bursaspor ilk galibiyetini 7. haftada, ikinci galibiyetini 11. haftada aldı... koskoca ilk yarıda 2 galibiyet almış bursaspor... sonra 2. yarı başlamış; -ha bu arada, erol'un atılıp, yasin'in atılmamasını içine sindiremeyen bir beşiktaşlıyım- bursaspor; 21, 25, 28. haftalarda aldı.. yani 29. haftaya kadar toplam 5 galibiyet! sonra ne olduysa oluyor, bursaspor bir anda mutasyon geçiriyor tıpkı pokemonlar gibi... bizim pikachu oluyor raichu... oluyor bir efsane... 30, 31, 32, 33 ve 34. haftaları üst üste kazanıyor... 29 hafta yatan bursaspor, 29 haftada toplam 5 galibiyet alan bursaspor, 2 defa üst üste 29 hafta boyunca kazanamayan bursaspor son 5 maçını kazanıyor! bir de bursaspor'un 32. haftada bir maçı vardır ki; hani kendilerini namuslu sayıyorlar ya; rizespor ilk 45 dakikada attığı gollerle 2-0 önde kapatıyor ilk yarıyı... devre arasında, koridorlarda futbolculara saldırılıyor... ikinci yarı bursaspor attığı 4 golle maçı 4-2 alıyor... maç sonunda rizeli futbolcular "ömrümde ilk defa ölümü bu kadar yakın hissettim", "ölüm ensemizdeydi", "ilk defa bir maçı kaybettiğimize seviniyorum, eğer kazansaydık cesedimiz çıkardı" açıklamalarını yapıyorlar... o maç için yayıncı kuruluşun kameraları stada alınmıyor! ondan sonra delikanlılıktan bahsederler... ulan madem beşiktaş sizi düşürdü, siz rize maçını hakkınızla mı kazandınız?
--spoiler--
iş bu olayda geçen bursaspor taraftarının, bir taraflarından uydurdukları şike söylentisiyle zırlayacakları maçtır.
2002-2003 sezonunda nasıl ligde kaldığı aşikar olan -son maçta altay'a karşı istanbulspor as kadroyla, bursaspor karşısına çıkan gençlerbirliği ise 8 as oyuncusundan yoksun çıkmıştı, altay maçı berabere bitmiş, bursa kazanmıştır, altay kazansaydı (altay 35 puanla, bursa 36 puanla tamamlamıştır ligi) bursa düşüyordu-, 2003-2004 sezonunda 29 maçta toplam 5 galibiyet alıp -2 maç üst üste kazanamayıp- son 5 maçı kazanan(!) bursaspor'un, taraftarının, bu iki sezonun iğnesini önce kendisine batırmasını gerektiren şovlar yapmasını tavsiye ettiğimiz maç.
düşünülenin aksine geçen seneki beter durumda olan beşiktaş yok bursaspor'un karsısında. bu hafta cezalı olan tello'nun oynuyor olması bir avantaj. geçen seneki maçtan aldıgı hırsla cıkacagı mactır karakartalımızın. bursaspor'da kazanmak için mucadele edeceginden, ayaga isabetli pas yapan beşiktaş'ın kazanacagını dusundugum karsılasmadır.
yine de bu maçın sonucunu baki'nin ve delgado'nun performansları belirler.
bu hafta sonu için fenerbahce'den sonraki ikinci banko maçtır.
öncelikle gözlerimizin "bursa gol, gol, gol..." -ulan bir yerden tanıdık geliyor bu bana?- tezahüratı yapan taraftarları aradığı maçtır.
ayrıca, teksas ve tommiks'in fark etmediği karşılaşmadır.
buna mukabil beşiktaşımız her ne kadar kötü oynasa da, maçın son anlarına kadar sadece mücadele gücünü korusa da, hakem konusunda bir kelam etmek isterim. yunus yıldırım'ın beşiktaş düşmanlığının ayyuka çıktığı karşılaşmadır. bir hakemin kötü olması için, skora etki etmesi gerekmez. sarı kartlık bursa faullerinde elini cebine atmayıp, bursasporluların daha fazla sertleşmesi adına cesaretlendirmesi takdire şayandır. bu hakem beşiktaş maçlarını, beşiktaş'a yapılan faullerde her ne hikmetse, "kan çıkmazsa kart yok" anlayışı içerisinde yönetmektedir. bu bağlamda ilk yarıda net iki sarıyı atlayarak ve maçın devamındaki sertlikleri sadece "uyarı" ile geçiştirerek, beşiktaşlı futbolcuların sindirilmesine çanak tutmuştur.
