apatmana yönetici olunur.
apartman girişine bir masa sandalye konur.
gelen giden ıvır zıvır herşey ile uğraşılır.
haftada bir kere apartmanda hır çıkartılır.
yav bu da sadece işemeye yarıyor artık diye iki tokat atılır.
ulen şu gençlerde ne yaşıyor diye hasetten, kafayı takıp uğraşılır.
hergün bir sözcü alınıp okunur.
camdan park eden otomobillere talimat yağdırılır.
apartmanın görevlisi haftalık denetlemeye tabi tutulur.
sosyal medya da ergen gibi paylaşımlar olmalı mutlaka.
eski arkadaşları bulup beni hatırladın mı kopil diye herkesin göreceği mesajlar yazılır.
not: kimse bana avrupalı örneklerle gelmesin. bizim insanımızın hayat standardı avrupa'nın yarısı bile değil. buna sağlık sisteminin bozukluğunu da koyunca ortalama ömrümüz avrupa'daki gibi 80'lere ulaşmıyor. 65 yaşına kadar sürünen insanın o yaştan sonra hiçbir şeye hâli de kalmıyor şevki de.
not: annem emekli olduktan sonra, 66'sını göremeden öldü.
Bankamatikten son maaşla beraber verilecek kefeni hemen oracıkta giyip hiç vakit kaybetmeden en yakın kimsesizler mezarlığına gidip bir köşeye kıvrılıp yiyip içmeden ölmeyi beklemek.mazallah sosyal güvenlik sistemine Yük oluruz falan.