Aldatan kadın olsa bile erkeğe nafaka ödeten, kadının beyanı esastır diyen, eşitlik ilkesine aykırıı kanunun yrp'nin diretmesiyle nihayet kaldırılacak olduğu gerçeğidir. Kadınların namusuna el uzatan, onları yerlerde sürükleyen, hastanelere ve okullara almayan chp'ninse kadın haklarını bahane ederek karşı çıkması cabası.
ülkede o kadar cinayet olunca devletin de bir şeyler yapması lazım. ailenin korunması kanunu gibi bir kanun elbetteki lazım. ama sosyal ve ekonomik imkanları devletin sağlaması lazım. evinden uzaklaştırılan adam nerede kalacak, ne yiyecek ne içecek? uzaklaştırdım demekle olmuyor. yatacak yer de göstermen lazım devlet olarak en azından. sonra şikayet edilen adam hırs yapıyor, bunu kan davasına çeviriyor.
nüfüs azatma planı çerçevesinde küreselcilerin bir planı da evlenmeyi mümkün olduğunca engellemek.
kadına resmen "sıkılırsan boşarsın adam da sana aylık öder" demek evlenmeyi aklı başında bir erkek için mantıksız bir hale getirmektir. koca cinnetine yani kadın şiddetine de yol açar. aslında kadınların karşı çıkması gereken bir yasa çünkü toplumda evlenmeye ket vuran temel problem bu, böyle bir yasa varken aklı başında olan adam asla devlet akdiyle nikah kıymaz, dünyanın bin türü hali var.
evlilik, dostluk arkadaşlık da değildir, evlilik resmi bir ortaklıktır. ortaklıklar da bozulabilir ya da bir süre sonra çıkar çatışmaları çıkabillir. o yüzden insanın ilkokuldan itibaren yüzlerce arkadaşı, dostu olur, onlarla güzel zaman geçirir ama çoğunlukla kavgalı, kanlı bıçaklı düşman olunmaz çünkü arada ortaklık bağı yoktur. en fazla kafalar uyuşmadığı için ayrılıklar, dağılmalar olur. ortaklıklarda ise ya kesin bir birliktelik vardır ya da taraflar birbirlerini suçlarlar.
malum yasa ise ortaklığın bozulması halinde tüm ihaleyi erkeğe yıkıyor. yani erkek ya köle olacak ya da kurban.
