hakkıyla para kazanmak utanılcak birşey değildir. herkes de okumak zorunda değil ya da belki ailesinin maddi sıkıntıları vardı okuyamadı bunu kimse bilemez. ayrıca boyacı çocuk yapamaz mı bu ne biçim bir düşüncedir, önyargıdır.
sistemin neden dogru olmadiginin kanitidir.
ben illerde cocuklarima neden sokakta tinercilerin oldugunu, insanlarin sokakta yatigini , dilencilerin oldugunu.. dedelerin ayakkabi boyadigini.. cocuklarin kagit topladigini vs. vs. anlatmak aciklamak istemiyorum.
o cocuklar o insanlar ülkenin yuz akidir.. ama kara ariyorsak nereye bakmamiz gerektigini millet anlamistir artik..
victor hugo : siz yardim edilen yoksuluklar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldirilmism
nazim derki: basini eğme.. kaldir basini dimdik dur. bu senin degil ulkemin ayibi!!!!!!!!!!!
o soruyu dilenciye soracaksın zırtapoz o emekçiye değil.. 60 yaşında anası babası dilenen o rahatına bakan evladı sallandırmayan zihniyetin a.k ben.. ve o dilencininde ayrıca a.k çünkü bir baltaya sap olamamış iyi evlat yetiştirememiştir..
ayakkabı boyacası nın ölüsü ayda 1500 getirir boyama 1 liraysa insanlar yaşa saygıda 3 -5 10 lira verir .. aylıkları 3000 e çıkar..
bir asgariücretli ayda 800 lira alıp müdür havasında gezerken onlar ayda 2000-3000 kazanıp emekçi havasında takılırlar
utanç göstergesidir, o adamın sıcacık evinde torunları sevmesi gerekirken 60 yaşında olup hala sokaklar da ekmek parası kazanmak için yoruluyorsa bu da bizim ayıbımızdır.
elinde viski bardağı, şömine başında, etrafında mini etekli seksi hizmetçiler dolaşırken öleceğini zanneden gebeşlerin üzerinden trollük yapmaya çalıştığı adamdır.
değişik; emekli maaşını çekmekten döndüğünde, basma etekli götü göbeği salmış karın karşılayacak seni lan. biri şuna gerçeği anlatsın.
ekmeğinin, ailesinin derdinde olan güzide insandır. her daim o işi de yapacak insanlar olacak. herkes doktor, mühendis, mimar olacak diye bir kaide yokya. ona da ihtiyaç var tüm meslekler gibi. zor meslek; allah yardımcıları olsun ne diyeyim.
ben ayakkabı boyatmıyorum yıllardan beri. Şimdi bu yazdığım kimisine edebiyat yapmak gibi gelecek ama ben bu tip insanlara karşı ayakkabı boyatırken ciddi manada kendimi kötü hissediyorum. Hele ki yaşı benden büyükse daha bir eziliyorum. Karşımda saygı duymam elini öpmem gereken bir amcanın ayakkabımı boyamak için önümde eğilmesi açıkçası ağırıma gidiyor. Acıtasyon gibi geliyor ama bu fiilin benim vicdanımdaki yansıması bu. Oturduğu yerden, bilip bilmeden eleştiren baba parası yiyen eziklere de selam olsun.
yerini iyi yakalarsa muazza yevmiye kaldıran adamdır. amk babasının hayrına durmuyor ya orada, ben istanbul'da çeşitli yerlerde 20'den fazla dairesi olduğu halde çıkıp seyyarda ciğer satan adam tanıyorum amk. her gördüğünüzü gariban bellemeyin.
"Kim Kazanmazsa Bu Dünyada Bir Ekmek Parası, Dostunun Yüz Karası, Düşmanının Maskarası." prensibine göre yaşayan adamdır.
klavye de sallamak yerine, ayakkabı fırçası sallamaktadır.
+ Yalancıyı sikmiyorlardı dimi zall abi?
- yok karşim devam et sen
+ hee iyi. Atmaya başladım yine Çelik başlıklarınızı takın.
- Çelik yelekleri bile giydik. Devam!
Gece yarısından sonra sahilde bira şişesi topluyorum bide. Günde 50 taneye yakın çıkıyor.
15 yaşındaki piçler tarafından eleştirilen adamdır. önce bir durumu sorgula 60 yaşındaki adam neden 15 yaşındaki sıpanın ayakkabılarını boyamak zorunda diye (bkz: beyin bedava). öyle garip insanlar var ki, emeğiyle kazandığı üç beş kuruş parayla çoluğunu çocuğunu okutmaya, yaşamaya çalışanları küçümser ve aşağılar; gayri meşru işlerle zengin olan kanı beş para etmezlere ise saygı duyup, köpeklik yapar.