kusura bakmayın da manisa seyircisi de çok durgundu,
40 yılın başı milli takım şehrine gelmiş, belki bir daha bir 40 sene daha gelmeyecek, öyle mi maç izlenir?
şu maçı federasyon eskişehir e verecekti, milli takım kazanırdı kaybederdi o ayrı sonuçta hazırlık maçı sonuç o kadar da mühim değil, ama hiç olmazsa adam gibi trübün olurdu, tv karşısındakiler keyif alırlardı.
11 tane boş forma koysan sahaya en fazla üç tane yerdi.
ne yazıkki avcı döneminde ruh kalmamış takımda ki milli maçlar duygularla kazanılır.
taktikler falan hikaye,ne oyuncularda ne hocada bu ruh yoktu.
o kadar kötü ve rezalet bir oyun vardı ki dün, arda yaptığı 2 tane o topun etrafında 360 derece dönme hareketi (bkz: marseille roulette) ve 3 kişiyi seri çalımladıktan sonra attığı yandan auta giden şut sonrasında 'iyi bir oyun' ortaya koymuş gibi gözüktü. ulan göz var izan var, bu mu iyi oyun, 4.5 sene önceki aynı takıma karşı oynadığımız ve dk 60'a kadarki 2-0'lık mağlubiyeti ortaya koysalar maç 4-0 falan bizim olacaktı. aynı şey arda için de geçerli tabi ki, ama suçu arda'ya atmak, alakaya maydanoz olmak ayarı bir şey.
yanlış anlaşılma olmasın, arda kötüydü dedim, ama arda sahada en iyi beyaz formalı çocuktu.
Gurbetçilerin hızlı, türkiye'de oynayanların ise hayli yavaş olduğunu bize gösteren maç. Her topu mevlut'e atıyorlar, bizim gariban da tek başına kaliyo ileride. Sonra vay efendim Mevlut niye kötü oynuyor. Mevlut kötü değil lan.
transfer zamanı gelince, 3 milyon avro, 5 milyon avro isteyen ruhsuzların 3 avroluk dahi futbol oynayamadıklarını gördüğümüz maçtır. zihniyet ölmüş aga. takımda top oynamaya çalışan sadece arda vardı, o da türkiye' den kurtulduğu için iyi oynuyor. bu ülkede oynamaya devam etseydi eminim ki o da ruhsuzlar ordusuna katılırdı. kocaman kocaman laflar eden, konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayanların kendi liglerinin sıradan takımlarında oynayan çek oyuncular karşısında ne hallere düştüğünü gördük.
kral çıplaktı evet onu biliyorduk da bu akşam götünü de gördük.
bayık türkiye maçından sonra fransa almanya maçı ilaç gibi gelmiştir. elalem ne güzel oynuyor arkadaş, bunları görünce bizimkilerin kaliteden ne kadar uzak olduğunu anlıyorsunuz
bu takimla degil brezilya ya iki mac kazansak iyi. ilk yari ile ikinci yari arasindaki fark daglar kadar. abdullah avci bu isi bilmiyor. bekir fenerde ne ise yariyor ki milli takimda ilk 11 de.
selcuk arda direk kendini belli eden yetenekler. ikinci yaridaki milli takim gercek milli takimdir.
milan baros ve Vratislav Lokvenc in milli takıma davet edilmemesinin sonucunda ülkenin pivot santraforsuz oynatılmamasının gerektiğini savunan genç poborsky cilerle , yoksa yok koy götüne rahvan gitsin ci prag ülkü ocakları ile cech solcuların göt olduğu maç .
not : alın amk bekir , hasan ali , gökhan , ömer toprak 4 lüsünün 3 ü fenerbahçe de harikalar yaratıyor bu sezon. (hele bekir 2 kaleye birden çalışan sayılı santraforlardan )
ayrıca cl de 6 gol atan forvetin varken varoşların prensi mevlüt ü 11 de başlatan ayrıca, selçuk inan mehmet topal ikilisini yanyana koyan, ayrıca onu o kulubeye koyan zihniyete alkış şak şak şak.
avcı nın nasıl yetersiz bir teknik direktör olduğunu bir kere daha! gözler önüne seren maçtır. elle tutulur hiç bir yanı yok, neyini eleştirelim bu takımın. burak ve umut gibi iki formda forvet yedek, mevlütle ileride mucize aranıyor.
sistem yok, defans kurgusu yok, topu alan ne yapacağını şaşırıyor, karambol futboluna devam. ama sorun oyuncularda değil, avcıda. oynatmaya çalıştığı sistem demode, güçsüz ve rastlantısal.
mevlüt ve sercan adlı kişileri kimin kadroya koyduğunu anlayamadığım maç. şahsen halısahaya çağırmam ben bu kazmaları, milli forma emanet edilmiş. abdullah avcı türkiye'yi trollüyor sanırım.
75 milyon nüfuslu ülkede as futbolcuların dışında sahaya çıkan futbolcuların ne kadar da vahim durumda olduğunu bizlere gösteren maçtır.
Selçuk'un serbest vuruşu ve birkaç şutundan başka varlık gösteremediğimizi belirtmek lazım.
Milli maçlar milli duyguların da etkisiyle oynanıyordu benim bildiğim. Almanya'da doğup oralarda yetişip buraya milli maçlar için gelen ruhsuzlara da başarılar diliyorum. Neymiş efendim, ''gurbetçi gençler''miş.
O ancak trabzonspor taraftar grubunun adıdır.
Bir de şu var ki, ülke futbolundaki yabancı oyuncu sayısı ne kadar yukarıya gidiyorsa yetenekli türk futbolcu açığı o kadar da artıyor bana göre. Tüm bunların da etkisini ileride de olumsuz anlamda çekeceğimizi belirtmek istiyorum.
