niye hep hedef tahtasındakiler öğretmenler olur diye kendi kendime sormama sebep olan konu. yazar arkadaşın aldığı ücretin azlığını, öğretmenleri hedef göstererek dile getirmeye çalışması çok yanlış olmuş.
tamamen haksızlıktır. öğretmenlik kolay olmamakla beraber doktorluk kadar zor ve sorumluluk altına girilen * bir meslek değildir. tüm fakülteler gibi eğitim fakültesi de çoğunlukla para kazanmak * ve iş rahatlığı için tercih ediliyorsa öğretmenliğin kutsallığından malesef eskisi gibi söz edilemez. ha diyeceksiniz ki öğretmenler olmasaydı doktorlar da yetişmezdi. peki arkadaşım senin eben olmasa idi sen doğup öğretmen olabilir miydin? ebelik mi yani en kutsal meslek? yine de yaşla kuruyu bir arada yakmamak gerekir ancak eğitimcilik kutsal bir vazife ise, bırakın pedagojiyi, öğrencisini anlamaktan aciz ve üst düzey okullarda görev yapan hoca bozuntuları yerine gerçekten eğitmekten haz alan eğitimciler yetiştirilmeli ve hakları verilmelidir.
açık bir şekilde öğretmenliği ve öğretmen maaşını küçümsemektir. böyle bir düşünce hastalıklı insan ürünü olabilir. burda öğretmenliği aşağılayacağına, onların böyle maaş almasını eleştir. avrupa da öğretmenlerin ne kadar maaş aldığını bilenler var mı acaba?
oralardaki maaş ülkemizde olsa, götte patlayacak söylem olacaktı bu ya neyse!
3 ay şantiyede kaynakçının yanında takılıp kaynak yapmayı öğrenip 1.250-1800 net maaşla, mesailerle 2.500 lara çıkan iş bulan köyden gelmiş çocuklara bizzat gözlerinle şahit olunca kifayetsiz kalan önerme. Bu ülkede okuyanı mikerler
keşke 6 sene ile kalsaydı bu tıpı öğrenmek. hatrı sayılır bir doktor olmak için(uzman) 6 sene boyunca gördüklerin tekrar gözden geçirilip tus sınavına giriyorsun ve üzerine en az 5 yıl da 1500 ytl maaşla asistanlık yapıyorsun. sonra öğretmen bir aileye sahip olduğun anne ve babanın meslektaşları(öğretmen) aldığın maaşa göz dikiyor ve diyorsin ki sen de haklısın!(mecburiyetten) *
sidik yarıştırılmaya devam edilen başlıktır. "başlıktır" minvalli tanım entryleri sözlüğümüzün güzide formatına uymuyor biliyorum. o zaman şöyle diyelim; bir tane çocuk yapmadan önce kırk yıl düşünen, bir çocuğun sorumluluğunu dahi alamayan bünyeler, onlarca çocuğun sorumluluğunu alan öğretmenler...!
efendim bu arada doktorlar latince isimleri ezberlemekten saçları döktülerse, ben de osmanlı türkçesi sözcükleri ezberlemekten saçlarımı döktüm. sabahlara kadar tarihi belgeleri çevirmekten anam ağladı. zaman oldu farsça kökenli kelimeler götüme girdi. zaman oldu hiçbir yerde bulunmayan kelimelerin anlamlarını tahmin etmek durumunda kaldım.
ne var bunda anlayamıyorum. hala daha her işin ayrı bir zorluğu olduğu idrakine de varamamışlar. bir de altı yıl okuyorlar. o altı yılda bu idraki almaları gerekirdi aslında. yazık. bir de her öğretmenin mesayi bitiminde evine gittiğini sanıyorlar.
edit: ayrıca burada "hangisini okumak daha zor" temalı bir sidik yarıştırmasına girmedik. eğer biraz türkçemiz varsa başlığın ne olduğunu gayet iyi anlayabiliriz. en düşük dereceli hekim öğretmenden en az bir kat daha fazla maaş alıyor mu? alıyor. o zaman bu başlıkta dünyada üretilen yanlış cümleler çöplüğüne gitmiş oluyor. kapiş?
bir kere önerme değildir o. "maaşı almak..." fiildir efendim. zaten yanlış bir fiildirde. yukarıda da yazdığım gibi derecesi en düşük bir hekim (pratisyen demiyorum) 6.000 ytl civarı para almaktadır. hadi geçtim onu, pratisyen hekim diyelim, en az yine 3.000 ytl civarı para almaktadır. hangi öğretmen 3.000 ytl para almaktadır ki bu başlık açılmaktadır? rüyada mı yaşanmaktadır? tarafımdan anlaşılamamaktadır. ve de son olarak kabahat sizde değil, sizi yetiştiren öğretmenlerdedir.
yazın 3 ay tatil,kışın 15 gün yarıyıl tatili, kar tatili, bayram tatilini ve aklıma getiremediğim diğer tatilleri çıkardıktan sonra öğretmenin çalıştığı zaman dilimiyle doktorun çalıştığı zaman dilimini ölçersek doğru bir önermedir.
"4 sene fen edebiyat fakültesi okuyup ales e girip kazanıp 1 senede formasyon alıp kpss ye girip kazanıp öğretmen olup bir doktor kadar maaş alamamak" tan kötü bir durum değildir kanımca.