bu sabah dolmuşta konuşmalarına kulak misafiri olduğum gençlerden öğrendiğime göre o seçmeli dersleri öğrenciler seçmiyor ya da çoğunluğa göre veriyorlar. çünkü çocuklar kendi aralarında "ya bizim beden dersimiz yok" şeklinde konuşmalar yapıyorlardı. he kaldı ki her dersin bir kontenjanı vardır ve her öğrencinin ders seçmesi gerekmektedir. siz 8-10 seçmeli dersin 3-4 ünü din ile ilgili koyup sonra da öğrenciler istediğini seçer siz ne karışırsınız demek pek akla uygun değildir...
6 saat dini dersler, 18 saat fenni dersler (türkçe, fen bilimleri, matematik, sosyal bilgiler) ve 7 saat sosyal faaliyetler (spor, beden eğitimi, bilişim, görsel sanatlar) veren ülkedir. Şimdi dağılın!.
isteyen istediğini seçiyor tağam mı diye savunulan sistem, gençler güya halkın içinden geliyorsunuz siz, benzemezsiniz cehapeli elitlere, bu kadar mı uzaksınız çok sevdiğiniz halkınıza? din yerine matematik seçecek kaç adam tanıdınız okuduğunuz okullarda? herkes kolayı seçecek. zaten amaç bu, herkes kolayı seçsin alsın asgari ücretini, kaç çocuk yapacağına, nasıl yaşayacağına da biz karışırız, bu sistemin özeti budur.
hz muhammed'in hayatı ve kuran diye seçmeli derslerin bulunduğu ülkedir. daha da ilginci bu derslerin ortalamada rol oynayacak olması. bu derslerden yüksek notla geçen birisi, yerine seçtiği fen bilimleri ile ilgili bir dersten daha düşük notla geçen bir öğrenciden daha yüksek ortalama sahibi olacak...hz muhammed'in hayatı diye ders mi olur lan?!
ayriyetten "çocuklar seçmiş muhabbetine" girmek kadar saçma bir şey olamaz, çocuklar belirlesin o zaman müfredatı, özgür olsun müfredat. eğitime ayrılan zaman içinde peygamber ve kuran'a diğer bilim dallarına oranla daha çok vakit ayrılabiliniyorsa orada bir sorun vardır. çocuk kendi seçer seçmesine de ileride mal bir nesil yetişmiş olur, bu nedenle müfredatı konunun uzmanları belirler. iyi amk bütün hafta beden dersi olsun opsiyonlu onu seçsin çocuklar.
bunun da şeriat geldi gelecek muhabbeti ile yakından uzaktan alakası yoktur. gelecek nesiller mal olabilir ile alakası vardır ve bir ülke için de en büyük tehdit budur.
geçimini yalanla sağlayan avukat, savcı, hakimlere katil hırsız doktor ve profesöre, soyguncu politikacılara sahip bir ülkedir. okumuş kişi yetiştirmiş ama adam yetiştiremediğinin farkına varmış ve din, ahlak derslerine gereken önemi vermesi gerektiğini hatirlamis ülkedir.