hezimete uğradığımız, rezil olduğumuz maçtır.bu tanjeviçle olmaz artık seyirci kaybettik yetmedi artık prestiji de kaybediyoruz ülker'in yatırımlarına yazık bize verdikleri katkıyı 6s ye verseler euroleague'i alırlardı.
zamanında kulüp bütçesine masraf oluyor diye, bayan basket takımını avrupa kupalarına göndermeyen, hatta sponsor bulmamaları durumunda basketbol şubelerini kapatmaktan söz eden gazsaray takımı taraftarlarının, fenerbahçe taraftarından daha fazla ilgilendiği maç olmuştur.
canınızı sıkmayın, en azından herkes kendi formasıyla mücadele etti. sahtekarlık yok skandal yok, kepazelik yok.
Ülker'in verdiği katkıları sorgulaması gereken bir maçtır. Önceleri Playoff mücadelesi veren bir takımı Euroleague gibi bir yere gönderirseniz olacağı buydu.
(bkz: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu)
fenerbahçe'nin 43 sayı farkla yenildiğimaçtır. etrafımdaki ve sözlükteki hezimete uğrayan fenerlilerin hemen galatasaray'a sardırmaya başlamasına neden olan maçtır aynı zamanda. sözlük ve ben altı kasımdan ilk bahsedene tam yüz bin lira veriyoruz.
kimsenin kimseye laf atmasına gerek yok, fener tarihi bir fark yemiştir. burda daha geniş bir pencereden bakarsak, asıl üstünde durulması gerek konu tanjevic'in türkiye milli basketbol takımının koçu olmasıdır. beşiktaşlıyım, fener 50 sayı fark yemiş zerre umrumda değil. umrumda olan tanjevic ve tanjevic'in ne zaman bu ülkeyi terk edeceğidir.
damir mrsicin sadece 1 şut kullandığı ( 3lük) ve başarılı olduğu maçtır. buna rağmen sahada sadece 8 dk 46 snye kalmıştır ve fenerbahçenin sahada en az kalan oyuncusu olmuştur.
montepaschi siena tarafından bakılırsa tüm oyuncuları(12) sayı ile tanışmıştır. sahada en fazla kalan oyuncusununda 24 dk 10 snye kalmış olmasıda enteresandır.
fenerbahçe yenilmemiş adeta tecavüze uğramıştır. fenerli değilim. Bu olaya ne sevindim ne de keyiflendim. Beşiktaşlıyım ve önceki haftalarda oynanan fenerbahçe - beşiktaş maçında iki takımın da ne kadar rezil olduğu belliydi. Maçın sonlarında doğru fener dört sayı önde ikin beşiktaş rakibini yakalayabilmek umuduyla faul yapıyor ama fener kazanılan faul atışını sayıya çeviremiyordu. Avantaj beşiktaş'a geçiyor ama beşiktaş da hücumda eli boş dönüyor ve topu yeniden fener'e kaptırıyor ve yeni bir umutla yine faul yapıyordu. Bu kısırdöngü 3 ya da 4 hücum boyunca sürdü ve iki takım da sayı bulamadı. Sonuçta fener kazandı, alınan galibiyetin sevinciyle fenerli arkadaşlarıma durumu açıklamaya, iki takımın da birbirinden rezil olduğunu anlatmaya çalışsam da bunun mağlubiyetinin hırsı ile yaptığımı sandılar. Ama görüyorsunuz işte, el oğlu acımıyor. Yakaladı mı attıkça atıyor.
Ve inanın sonucu gördükçe tırnaklarımı yedim sinirden. Fener'in en kötü zamanlarında bile Avrupa'da oynadığı maçları böylesi skorlarla kaybettiğini görmemiştik. Bu sene falafoş oldu. Öncelikle hatta hemen fener'den tanjeviç'in gitmesi lazım. Bu adamın bir başarı hırsı kalmamış artık. Düşünün ki efes koraç kupasını kaldırdığında Stefanel Milano'nun başındaydı tanjevic. 15 sene oldu. Bir oyun düzeni tutturuyor ama rakibin kendisine karşı aldığı önlemlere çare bulamıyor. Maç içinde yapılan bu hamlelere de cevap veremiyor. Başa baş giderken oyun karşı takımın koçu bir hamle yapıyor ve fener bunu karşılayamıyor. Adam maça çıkarken sanki pota altına semih'i koyarım, guard mrsiç, forvet gricek, diğerlerini de şöyle yaparım diyor ve çıkıyor maça. Ama maç içinde hiç bir girişimde bulunamıyor. Avrupa Şampiyonası'nda da bu olmadı mı?
Aziz Yıldırım'ın da basketbol şubesi'ne derhal müdehale etmesi lazım. Yazıktır, dünyanın parası veriliyor. Bu takımın değil böyle tarihi farklar yemesi, tarihi başarılar yakalaması lazım. Fenerbahçe'nin bence pota altı çok güçlü. Semih, Ömer, Rasim, Oğuz... Bu isimlerin herbiri bir takıma güç katabilir. Hatta önümüzdeki yıllarda Fenerbahçe'nin dördünü de elinde tutması zor olabilir. Ama şimdi bu adamların dördü de fener'in kadrosundayken, pota altı'nı rakiplere cehennem haline getireceğine böylesi farklar yeniliyorsa yanlış bir şeyler var demektir. Gordon Gricek ise bir fiyaskodan ibaret çıktı. Hiç bir maçta fener'i alıp tek başına sürüklediğine şahit olmadım. Kendisinin aklı hala NBA'den gelen yıldız oyuncu olduğuna kilitlenmiş herhalde. M. Bucks'tan alınacak bir guarddan bahsediliyor. Umarım olur.
Fenerbahçe taraftarlarına da şunu söylemek isterim ki. ilk barcelona maçında salonun hali ortadaydı. Avrupa liginde ilk maçına hem de barcelona gibi takımla oynarken takımlarını bu kadar yalnız bırakmamalıydılar. Kulüp yöneticilerine kızsalar dahi bunu lig maçlarına yansıtmaları daha isabetli olurdu. Çünkü Avrupa arenasında maç yapan her takımımız sadece o takımı değil aynı zamanda bir ülkeyi temsil ediyor. Nasıl ki fener bu maçı kazandığı takdirde gazete manşetlerine italyanlar'ı yendik diye yazacaktıysa şimdi tersi manşetler italyan gazetelerini süslüyordur.
Kısacası fener'in unu, şekeri, yağı var. Ama bu takımdan helva yapacak adam başlarında değil. Dilerim bundan sonraki maçlarında bizlere bu sonuçları unutturacak başarılara imza atarlar.
fenerbahçe'nin tanjeviç'ten kurtulması gerektiği gerçeğini artık apaçık hale getirmiş maçtır. tanjeviç'in ortaya koydurttuğu basketbolun yetersizliğini anlamak için milli takımın en son katıldığı basketbol şampiyonasına bir bakalım. birçok maç kazandı orada milli takım. ancak hangi maçta milli takım "oha resmen sikerttik lan" tadında bir oyun oynadı? ben öyle bir maç hatırlamıyorum. tanjeviç fenerbahçe'den ayrılırsa, bir umut milli takımdan da uzar diye ümit ediyorum. bu maç türk basketbolunda tatsız bir yer bıracak, o kesin. ama en azından yeni bir sayfa açmamıza yarayabilir.
kısacası porno film şeklinde geçen maç. ancak zerre zevk almadım. bir türk takımının bu hallere düşmesi içler acısı bir durum. umarım kalan maçlarda bu rezilliği örtmeye çalışırlar.
adı gibi bogdan tanjeviç.
(bkz: aydın örs)
not:beşiktaşlıyım.
daha bir kaç yıl öncesine kadar play out oynayarak küme düşmekten kurtulan, eurolig yüzü görmemiş ezik ruhlu gs taraftarının basketbola merak sarmasını sağlamış maç.
sen önce kendi çapına bakacaksın, diğer branşlarda ne bok yediğini göreceksin ondan sonra fenerbahçemize dil uzatacaksın kedicik.
bak o eurocup şampiyonu diye övdüğünüz dişi kedicikler, bu sene kupa 1 de boyunun ölçüsünü alıp evlerininin yolunu tutarken, fenerbahçe üst üste 4. kez çeyrek final oynadı. demek ki öyle teselli kupalarıyla ya da kaybedenlerin kupasını almakla büyük olunmuyor di mi ufaklık?
