akdeniz üniversitesi rektörünün 5 nisan'da "resmi ve yazılı olarak" 3 gün boyunca polisi "göreve davet ettiği"nin ama polisin görevini (!) yapmadığı ortaya çıkan olay.
faşistlerin, her zaman olduğu gibi silah, sallama, sustalı, satırlarla birbirlerine(bakınız birbirlerine) girdiği olaylar dizisidir. yani burada birilerinin söylediği gibi faşistler ve solcular arasında değil, faşistlerle(onun faşistleri) faşistler(bunun faşistleri) arasında çıkan çatışmalardır. askerlerin ölüm haberi gelince halay çekip, şerokları lehine slogan atıp, "kendilerinden" olmayan kişilerin odalarını basıp, sallamayla, satırla, bıçakla yaralayan gizlenmek istenen faşistlerle, takım elbise giyip, kafaya kılıç kazıyıp, milletin saçına, sakalına, küpesine, kıyafetine karışıp haraç yiyen, karıya kıza sarkan faşistler arasında olan çatışmalardır. ha tabii terazinin bir kefesindeki faşistlerin adı özgürlük savaşçısıdır, sosyalisttir, diğer kefesindekiler asıl faşisttir kimilerine göre, kimilerine göreyse bir taraftakilerin adı vatanseverdir, milliyetçidir diğerlerinin adı hain, köpek. hani silinmeyeceğini bilsem direkman it dalaşı diyecem de, neyse artık demiyorum, olan oraya okumaya gelen insanlara(bakınız insanlara diyorum hani bazılarınızın olmadığı bir canlı türü) oluyor, asıl ceremeyi o sessiz çoğunluk çekiyor. o yüzden yani.
"Medyanın üzerinde bu kadar durmasının nedeni, hiç kuşkusuz iki faşistin tabancalarını hedef gözeterek ateşlemesiydi. Oysa saldırıda kullanılan tek silah, tabanca değildi. Faşistler her zaman olduğu gibi satır, sallama, sopa, bıçak da kullanıyordu. Bunlar yetmeyecek olmalı ki orak, samuray kılıcı ve tabanca da bu silahlara eklenmişti; ki silahlı saldırıdan önce iki öğrenci faşistler tarafından bıçaklanmıştı ve çatışmanın fitilini de bu ateşlemişti.
Aynı olan sadece silahlar değildi, provokasyonlar da benzerdi: "PKK bayrağı asıldı", "Türk bayrağı çiğnendi" "Apo'nun doğum günü kutlanmaya çalışıldı".Şimdi bunlara yenileri ekleniyor: "Yaralananlardan birisi öldü" "Gazi ve Selçuk Üniversitesi'nden destek için gelecekler." "
4 gundur hakkinda bizim gibi sozluk yazarlari dahil, siyasilerden gazetecilere kadar ilgili-ilgisiz, bilen-bilmeyen herkesin "vay efendim provokasyondur, fasist saldiridir,vb." hakkinda yazilmayan sey kalmayan olaydir. akabinde ve detayinda mevzu aciga cikti: manita davasiymis efendim. hayirli olsun!
zaten ben anlamistim. cunku turk delikanlisini hicbir mesele bir kamyon adam toplayip kavgaya goturemez, manita davasi haric. isin icerisine manita karisirsa, is degisir. bakiniz cin seddi bu konuda en guzel ornektir milletimize. duvari asamadik, sayet asabilseydik simdi muhtemelen amerika kitasinin tapusu bizim elimizde olacakti ama olmadi. duvardan donup yonumuzu yeni ask-mesk arayislarina cevirip avrupaya yoneldik. tarihi okumak iste bu yuzden eglenceli ve keyifli.
ayni problem bati seferimizde viyana onlerinde yasanmadi mi? koca pasamiz uckuruna sahip olamayinca iki duvar arasina sikisip kaldik. gerci ufak capli faaliyetlerimiz devam etti. mesela kapitulasyonlarin osmanli'nin yikilisina kadar devam ettirilip kaldirilmamasinda bana fransiz hatunlarin etkisi yok dedirtemezsiniz! zaten bu fransiz opucugunun tarihide bizimle baslar. yalarim! o kadar para verdik.
neyse efendim konumuza donelim. gerci hic ayrilmadik konudan ama belki gunumuze donelim demek daha dogru olur. gordugunuz uzere yine tarihi bir imtihan yasiyor yurdum delikanlisi. burada bize dusen beynimizi hormonlarin tesirinden kurtarip, hakikate yoneltmektir.
poliste verilen ifadelere göre, işi gücü kalmayan sosyalistlerin bir de pkk'lı abazaların göz koyduğu kızlar için ülkücülerle çatışmaya girmeye başladığının anlaşıldığı olay.
utanın be ayıp ayıp. artık iyice pkk'nın ayak işlerini yapmaya başladınız. faşist saldırıymış, kendinizi kullandırmaya, teröristlerle işbirliği yapmaya bu kadar istekli olduğunuz sürece bir s.kim olmaz sizden. olan oraya sadece okumak için giden binlerce masum öğrenciye oldu. bir mayıs da yaklaşıyor. artık stresinizi kaldırım taşlarını kırıp vatandaşın camını çerçevesini indirmekle atarsınız. bu lumpen takımının yaptıklarından dolayı işçi sınıfının haklarını savunmak anarşist olmakla bir sayılıyor. varlığınız bu ülkeye de halkına da zarar..
Kız meselesi yüzünden çıktıığı haberi gazetelere düşmüş olay.
kızda bir boka benzese bari.
neyse herkesin katırı kendine güzel ama be pezevenkler siz niye o kadara adamı gazlayıp koca üniversitede okuluna, dersine gitmeye çalışan kızları, erkekleri bu haklarından alı koyuyorsunuz?
Olay ne?
kız.
boşuna dememişler dünya kadar malın olacağına ........ diye.
akp cumhurbaşkanı seçimi ve türban vs. gibi hususlarda mhp'den sonuna kadar yararlanmıştır. akp'nin işi bittikten ve istediğini yaptırdıktan sonra da mhp'yi yok etmek üzere harekete geçmiştir, bu hareketin ilk adımı: akp yanlısı medya organlarında mhp aleyhinde haberler yapılmasını sağlayarak toplum üzerinde psikolojik yönlendirme yapmak ve vatandaşları mhp'ye düşman etmek olmuştur. çünkü zaman zaman din üzerinden siyaset yapan mhp, akp'nin tabanından oy çalmaya çalışıyor ve bu durum doğal olarak tayyip erdoğan'ı rahatsız ediyor. ayrıca anayasa değişikliği konusunda mhp'nin akp'yi ortada bırakması da bu tuz biber olmuştur. ve bu sadece akp tarafından mhp'ye verilmiş küçük bir gözdağıdır: "bir sonraki aşama sizin için daha kötü olacak haaa" demeye getirmişlerdir.
ömer ulusoy kişisi ise büyük ihtimalle "şeytan günah işlerken kutsallara bürünür" mantığı ile akp'ci f-tipi örgütlenmenin mhp içine sızdırdığı bir provokatörü olabilir. zira, akp'ci f-tipi türü örgütlerin her alanda ve siyasi grup içinde adamları vardır ve zamanı gelince olayları azdırmak için bu "vatansever görünümlü ajanları" kullanabilirler. Zaten ömer ulusoy'un hayatı ortada: "işsiz güçsüz, yaşı gelmiş 34'e, bir baltaya sap olamamış bir adam ömer ulusoy". Böyle tipler tam da şer odaklı örgütlerin kullanması için biçilmiş kaftan. koy cebine beş on kuruş her boku yaparlar.
akdeniz üni.de meydana gelen olaylar mhp'ye yönelik harekâtın, tertibin ilk adımıdır. kamuoyuna mhp'li olarak tanıtılan bir adamın eline silah verilmiş ve toplumun aklına "12 eylül öncesinin çatışmaları tekrar başlayacak" korkusu sokulmak suretiyle mhp hedef haline getirilmiştir. Önümüzdeki zamanlarda buna benzer olaylar daha çok yaşanacaktır ve böylelikle mhp toplum önünde destek yitirip, marjinal, zararlı ve anarşist bir hale getirilecektir.
Edit: komplo teorisi gibi gelebilir. ancak türkiye'nin yoğun gündemi dikkatli bir şekilde incelenir ve siyasi geçmişimizde (12 eylül öncesi) uygulanan senaryolar iyi tahlil edilirse burada yazanların komplo teorisi olup olmadı anlaşılır.
ayırca, hemen "bu herif kesin mhp'li ve ülkücüdür" deyü zıplanılmasın. Zira ne mhp'li ne de ülkücüyüm! ve yeri geldiğin de hem mhp'yi hem de ülkücüleri itin götüne sokup çıkartmış ve acımasızca eleştirmiş biriyim. ama şu da var: "görünen köy kılavuz istemez".
medyanın olayı bir aşk ilişkisine dayandırması ile aklamak için debelendiği olay.
medyama göre olay, Pkk sempatizanı bir kişinin, ülkücü semptatizanı bir kişinin sözlüsüne aşık olması, karşılık alamayınca da onu taciz etmesi ile başlamış. http://www.milliyet.com.t...e=09.04.2008&ver=5567
Vay bee...Onlarca kişi de fark etmeden bir aşk üçgenini siyasal noktaya taşımış oluyor, öyle mi?
Devam edin beyler. Her durumu PKK'ya bağlayın, olmadı aşk üçgeni ilan edin. ama ortada neredeyse 15 yıldır var olan siyasal linç girişimlerini sulandırın. Devam edin, aydın doğan'ın toplumsal varlığı, bu ülkücü gençliğe bağlıdır. Devam edin.
daha çok olaylara gebe olduğu aşikar çatışma. ülkücülerin ve pkk sempatizanlarının diğer üniversitelerden harıl harıl öğrenci taşıdığı haberleri yayıldığından kampüste çevik kuvvet hala bulunmaktadır.
çatışmanın pkk-sosyalist işbirliliğinin, ülkücü hegomanyaya son vermek için çıkardığı olaylardan doğan bir gerilimin sonucunda çıktığı kesindir. bu yüzden kimse kendi bağnaz idelojisini boynuna tasma gibi takarak ilkel propaganda çalışmalarına girişmesin. bu çatışmada yer alan ülkücü kurt ya da sosyalist it hepsi aynı köpekgiller familyasının üyeleridir. sosyalist geçinen tahrikçilerin olaylardaki sorumluluklarından kendilerini sıyırmaya kalkmaları komik oluyor. zira görünen köy kılavuz istemez. keşke ne siz ne de onlar hiç olmasaydı üniversitelerde. keşke pisliklerinizle kirletmeseydiniz eğitim kurumlarını.
birincisi çatışma değildir o, faşist saldırıdır.
ikincisi, bu memlekette "bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz" zihniyetinin hâlâ dimdik ayakta olduğunu göstermiş olaydır. zaten mhp ve ülkü ocakları sevgi kelebeklerinden, şirinlik muskası afacanlardan müteşekkildir, bu olayda bölücüler yine tosuncuklara bok atmak istemektedir. *
Di mi lan Bögütay?
Tabi reis, sıkiim mı ayaklarına???
mhp'nin antalya il yönetimini feshetmesi bile olayların bu kadar açık ve net olmasındandır. başları bile kullanıp bir kenara atmıştır bu olayları çıkartanları. şimdi buyrun siz savunun.
--spoiler--
o kel,sakallı meşhur adamın doğru yaptığı söylenemez fakat aslında kurşun sıktıkları solcular değil teröristlerdir.bir bakıma mustafa kemal atatürk ün hitabesini okuyup uygulamaya çalışmıştır.yani vatanını korumaya çalışmıştır
--spoiler--
yurtta kalan öğrencilerin birçoğunun eve çıkma kararı almasına sebep olan çatışmadır.
ayrıca az önce edinilen bilgiye göre, gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmasıyla yurt önünde kalabalıklaşma olmuş. ayrıca gözaltına alınan ne kadar öğrenci varsa yurttan şutlanmıştır. olayların büyüyeceği istihbaratı doğrultusunda ek ekipler kampüse özellikle yurt içine dışına sevk edilmiştir.
yurt reisine yanındaki kızdan ötürü laf atan karşıt görüşlü bir kaç genç reisin sinirlenmesine sebep olmuş ve aralarında kavga çıkmış. kavga büyümüş, büyümüş ve bu hale gelmiş. tabi bunları tetikleyen bir kaç olaydan biri de şu, bir futbol maçı esnasında salona asılan türk bayrağının indirilmesi. yurt müdüriyeti maç sırasında salona bayrak-flama asılmamasını söylemiş. sanırım bazıları bunu fırsat bilip indirmek istemişler türk bayrağını.