geçen seneki gibi bir facia * yaşanmaması dileğiyle beklediğimiz konserdir.
kılıcı kuşanıp atına atlamış dinleyiciler görme umutları ise sürmektedir. **
gayet güzel geçmiş konserdir. her konserde oldugu gibi iceri girmek biraz sorunlu/gecikmeli oldu sadece. dreamtone un da sadece son 3 şarkısını dinleyebildim, bir cover aradım iclerinde, olmadı. cok sıkı bir fanı olmasam da grubun, gayet başarılı buldum. gruptan daha iyi olansa seyirciydi bence. her şarkıda eşlik etme hali vardı, etkilendim valla.
kurşun gibi bir giriş ve üst üste muhteşem performanslardan sonra insanın ilk aklına gelen konserin hiç bitmeyeceği hissi oluyor.
bu arada bir parantez açıp seyirciye değinmek gerekiyor. arka tarafta fener için operayı böğüren bir kaç tip yanında sırada beklerken tam arkamıza denk gelen iki almanın konuşması feci şekilde kavgaya dönüşmek üzereyken winston hediyesi çakmakları heriflerin kafaya nişanlamak kadar güzeli yoktu.*
bir ordu edasıyla ayaklarını yere vurup deliler gibi "guardian.. guardian" diye bağırmak ve artık bir klasik haline gelen sahneye geri getirme işlemi kadar etkileyici olan ise bütün salonun "bard's song" söylerkenki haliydi. Sesi dışında bütün fiziksel özellikleri değişen hansi, çılgın gitarist marcus, bir başka doğal yetenek andre yeni gördüğüm köpek bir davulcu ile klavye çalan amca* güzel bir sahne performansı ve muhteşem bir konser sergilediler.
gelmeyenlerin güzel bir konserden oldukları, gelenlerin ise refresh denen küçük bir kutu kadar olan konser alanına sığmadıkları bir konser daha geride kaldı. konser çıkışı ewentry ile karşılaşmamız hoş bir sürpriz, kulağımda kalan çınlama ise bana bir kaç ay daha yetecek oksijeni ve yaşama sevincini oluşturdu.
(bkz: entryde fanzin tarzı) (bkz: entrye anı serpiştirmek) (bkz: entry diyene girişmek)