bu kaza yaşanmadan 5-10 dk önce uçakta thy skylife dergisinde bu residence ın reklamını görmüştüm yerleşsem mi acep diye düşündüydüm uçaktan indikten sonra telefonumda bu haberi gördüm ve yıkıldım resmen! yok aklımdan geçmiş gitmiş bir kere ölsem de oraya gitmem bundan sonra.
Firma bu işten alninin akiyla cikacaktir. Nasil mi? Anlatayim efenim: asansör 1200 kilo yük taşıyordu iscinarkadaslarimiz 10 kişi 130 kilodan ne yapar 1300 kilo yapar. Ölenler suçludur. Ailelerinden tazminat alinmazsa yatin kalkin dua edin efenim. Evet.
birkere daha anlasildi ki bu ulkede insan hayatinin degeri yok
bir kere daha anlasildi ki bu ulkede isci hayatinin degeri yok
gibi
klise yorumlar yapilmamasini diliyorum diyecektim ki yapilmis bile!!!
bir kere daha anlamak disinda birsey yapin amk.
bu olay hic bi skimin fitratinda yok. yandaslarina verirsen butun ihaleleri dogru duzgun denetlemezsen denetlemedeki eksikliklerin uzerini ortersen boyle olur.
akp ye baglayacagim ama ne alakasi var diyecek geri zekali kardesime soyluyorum elinin altinda internet var otur arastir bakalim kim yapiyormus o insaati? internetin tek fonksiyonu sozlukte ona buna yazmak degil. arastir sorgula bi.
gidip hala bu orospu cocuklarina oy veren onlari deli gibi agzindan tukuruk saca saca savunan sen var ya!!!
bu ülkede artan isci olumlerinden sen de sorumlusun.
bu ulkede insan hayatinin degeri yokmus... yok tabi amk, degerli tek hayat kendisinin ve cevresindeki 3-5 yalakanin hayati, sen sadece bir rakamsin onun icin!!
şairin de dediği gibi
yapıcılar türkü söylüyor
yapı türkü söyler gibi yapılmıyor ama.
bu iş biraz zor.
yapıcıların yüreği
bayram yeri gibi cıvıl cıvıl
ama yapı yeri bayram yeri değil.
yapı yeri toz toprak.
çamur, kar.
yapı yerinde ayağın burkulur
ellerin kanar.
yapı yerinde ne çay her zaman şekerli
her zaman sıcak,
ne ekmek her zaman pamuk gibi yumuşak
ne herkes kahraman
ne dostlar vefalı her zaman.
türkü söyler gibi yapılmıyor yapı
bu iş biraz zor,
zor ama
yapı yükseliyor, yükseliyor.
saksılar konuldu pencerelere
alt katlarında.
ilk balkonlara güneş taşıyor kuşlar
kanatlarında.
bir yürek çarpıntısı var her putrelinde
her tuğlasında
her kerpicinde.
yükseliyor, yükseliyor yapı
kanter içinde.
sorumluların cezalandırılmayacağı açıkça tahmin edilebilecek kazadır. zaten bu ülkede ne zaman zengine bir bok oldu ki, sen yeter ki paradan haber ver.
sorun denetimde falan değil. sorun işçi güvenliğiydi, denetimiydi sikinde olmayan sadece betonun, avm nin, gökdelenin önem arz ettiği zihniyeti inadına başına getiren işçi seçmendedir.
bir kazada 300 küsür insan ölür. ülkenin başbakanı kaza yerine gelir ve bin sekiz yüz bilmem kaçta şu kadar işçi öldü, japonyada doksan yıl önce bilmem kaç kişi öldü diye can pazarının ortasında, onca insanın en acılı anında bile oy kurtarma peşinde koşar.
sen bu adamlar için üzülür ağlarsın, onlar gider yine katillerini seçer. balın üzerine konup da ölen sinekler olur ya. onlar misali.
"iş asansöründe hayatını kaybeden işçilerimizin tamamı hastaneye götürüldü. kayıp sayımız kesin 10 olarak netleşti. başımız sağolsun."
cümle tanıdık geliyor değil mi? çünkü hep aynı senaryo, hep aynı sözler. hiç değişmiyor. iki hafta önce aynı yerde aynı kaza meydana gelmiş, işçiler şans eseri kurtulmuş. peki önlem olarak ne alındı, ne değişti? yine kocaman bir hiç, yine hiç.
o insanların hayatları zerre kadar umurlarında değilken, artık ülkemizde klişeleşmiş "başımız sağolsun." tarzı sözler sarf edince kendilerince vicdanlarını mı aklıyorlar acaba merak ediyorum. aynı olayın iki hafta gibi kısa bir süre önce gerçekleşmesine rağmen bu kadar vurdumduymaz olmak gerçekten bir yetenek(!) artık. aptal bir basın açıklamasında baş sağlığı dileyince iş bitmiyor, olayın özüne inmek lazım. ama yine unutulur, yine tekrarlanır, yine önlem alınmaz. ne acı değil mi, alışıyoruz.
düşünüyorum. neden bu kadar kötülük? neden bu kadar bencillik, böylesine vicdansızlık? sevgisizlik neden? işte, bizim ülkemizin en büyük problemi bu; insan sevmemek.
gerçekten de biz bu ülkede şans eseri yaşıyoruz. bir kez daha anladım.
üzmüştür. tek tek ölmüyoruz artık,toplu ölüyoruz. bu ülkenin başına geçirdiğimiz bir enkaz zaten somalar, inşaat kazaları olmuş çok mu? kaza diyip geçiyoruz üzerinden. bunun adına kaza denilmez artık bunun adı cinayet.
7 kişi oldu diye okudum gazetede. Cidden ayıp başka bir ülkede olsa firmaya davalar açılır vs. Bizde gayet olağan. Ali sami yen in yerine o binaların dikilmesine zaten sinir oluyorum. Her yer inşaat. Zaten daha önce de o inşaatta yangın çıkmıştı yine haberlerde duymuştuk. Taşeronluk, ihmal gibi nedenlerle oluyor bunlar. Birileri hala soma dan ders alamamış ve alamayacak. Bu ülke cumhurbaşkanına bağış için zorla, çalıştırdığı temizlikçiden para koparanlara sahip. Adamlar vermezse de işten atarız tehditi. işte burası Türkiye yine çok laikiz(!).
16 saat eğitim alması gereken işçilerin 1 saat göstermelik eğitim aldıktan sonra 90 liralık eğitim ücretini bile sendikanın ödediği iğrenç kaza. klasik yobaz davranışı olarak " ölünün üzerinden siyaset yapıyorsunuz yeaaaaaa" nidalarıyla gündemden silinmeye çalışan üzücü olay.
bu anasını s*ktiklerim 300 kişi ölünce "bu işin fıtratında var" diyip kendilerini alkışlattılar. 8 gariban ölünce mi yüzleri kızaracak...
hah yine çıktı ortaya "ulan bir yerde kaza olsa da akp'ye çaksam" diyen ölü sevici denyolar.
şimdi dünkü kazayla akp iktidarının ne alakası olduğunu ben çok ama çok merak ediyorum. asansör faciası var ortada ve bunu yine hükümete mal ederek, yine o engin siyasi bilgilerini(!) konuşturanlardan buradaki alakayı istiyorum.
"torun center akp hükümetiyle yakın işbirliği içinde, o halde bu kazanın, bozuk asansöre cümbür cemaat binilmesinin tek sorumlusu da iktidardır, recep tayyip erdoğan'dır" bu mu amk sizin bu kazayı yorumlama biçiminiz.
lan var ya, siz insanı zorla akpli yaparsınız yemin ediyorum. bir kere de siyaset yapmayın lan şu facialarda, yapmayın oğlum siyaset. evet,iş kazalarında dünya ikincisiyiz, evet patır patır ölüyor işçiler de, siz ne yapıyorsunuz burda onu bunu suçlamaktan başka.
neymiş efendim, işçiler akp'ye oy vermiş de üzülmemek gerekirmiş, firmanın sahibi akp milletvekilleriyle ortakmış. firmanın yönetim kurulu üyelerinden biri akpli bir belediyenin başkanıymış.
of diyorum of. siz eğer bu kazaya üzülüyorsanız ben de ne olayım. sizin tek derdiniz, ne pahasına olursa olsun iktidara çatmak. ama öyle ama böyle. bir şekilde hükümete çakalım da nasıl olursa olsun kafasıyla gittiğiniz sürece, akp'nin başında kim olursa olsun akp 45-50 arası oy alır ve biz de böyle kös kös otururuz.
önce muhalefet nasıl yapılır onu öğrenin. anca eleştiri, öneri mi? yok. öneri ne arar la bunlarda. önlem almayan, "önce iş güvenliği" yazmaktan başka hiçbir şey yapmayan işvereni suçlayacaksın. ölümler üzerinden siyaset yapılmaz mal herifler.
edit: mallara bak mallara. adam "akp'ye oy verdiler. herkes hak ettiğini yaşar" diyor. ona tepki yok, bana tepki var. ehehe. ulan her ölümde, her faciada siyaset yapmaktan başka bi bok yaptığınız yok. çok üzülmüşler yaaa kıyamam şekerlere bak. bu başlıkta üzülenler, dakikalar sonra yavşak yavşak yazarlar.
Buna sebep olanlar umarim yanarak geberirsiniz. O hukuga, etige ve insan haklarina aykiri her turlu davranisinizin hesabi bir bir sorulacak. Bu ulkede bedavadan yasiyoruz.