tsi ile 23:00 te başlayacak la liga 14. hafta müsabakası. kanoute li sevilla ya 3 gol atan barcelona yı açıkçası favori olarak görmüyor, ancak yine de barça nın kazanacağını düşünüyorum.
33. dakika itibariyle barcelona nın defansını orta saha çizgisine dayadığı ve yaptığı yarım saha presle * valencia oyuncularını bitse de kurtulsak havasına soktuğu sözüm ona liderlik savaşı. barcelona alacağı 3 puanla 2. ile arasındaki farkı iyice açacak, şampiyon belli ikinci kim nidaları maçın ardından camp nou da yankılanacaktır.
spikerin ''david villa... villa... arada bir pozisyon buldu.'' yorumuyla valencia fanlarını üzdüğü karşılaşma. bunu dediği esnada villanın, barça ceza sahasında tek başına çırpınırken etrafında 5 barcelona futbolcusunun olduğunu söylemekte fayda var.
dani alves i önceki haftalara göre kötü bulduğum karşılaşma. o ne lan öyle sabri gibi dağlara taşlara vurmalar. haha, bu haliyle bile talipleri var, o ilginç asıl. onun dışında bu sezon artık iyice belirginleşen gudjonhsen fazlalığı ise bu maçtaki bir diğer sorun barça adına. iniesta düzelse de geçse şu orta sahaya artık.
villa isimli artis kılıklı fw nin boş kaleye s.kiyle atabileceği topu el ile göndermeye çalışarak sarı kart gördüğü karşılaşma, spikerin deyimiyle antrenman maçı.
dani alves'in çılgın attığı maç. ayrıca barcelona bu sezon ligde 44 gol atarak ebesinin amı dedirtmiştir. lan türkiye'de bi takım sezon boyu 44 gol atamıyor be.
dani alves ve eric abidal'in oldukça iyi bir performans sergilediği, ersin düzen'in barça'yı aşırı övdüğü ya da valencia'yı çok ezdiği bir maç olarak kayıtlara geçmiştir. bu arada valencia'da manuel fernandes belki de tek direnen isimdi.
dün akşam yine internetteyim. -bu cümledeki siz beni bilirsiniz, geceleri internette olurum alt metnini kavrayanlara teşekkür ederim belki de etmem-
bilgisayarda sözlüklere takılıyor, yaklaşık 2 metre ötedeki televizyonla kesişiyor, ripli olan -ki allah belasını versin, bir türlü yükleyemedim- pes 2009'u yüklemeye çalışıyor, arada da televizyonla kesişmelerimi ileri götürüp maçı izliyorum.
böyle henry şov yapıyor, messi çalım atıyor,adını hiçbir zaman yazamadığım juaqin,kuakin, jauqin ,ya da her ne boksa, göbeğini içine çekiyor falan olağan şeyler oluyor.
ama spiker dikkatimi çekiyor.
bir garip anlatıyor, benzetmeler acayip.
maçı playstation'daki pes maçına (pes demen bana, ühühühü) benzetiyor, genç bir oyuncu (henry'ye golü attıran oyuncu) ile henry'nin süpersonik golü sonrası yaşadıkları sevinci bir garip anlatıyor: yok efendim aralarında baba- oğul ilişkisi varmış, yok gol sonrası kutlamaları yakınlaşmaymış. bunlar güzel şeyler değil, hoş değil.