yılmaz özdilin yazısından öğrendiğim, ülkemizin kara lekesi olaylardır.
atatürk'ün evinin yakılması söylentilerini mendresin partisinin destekçisi olduğu "istanbul Ekspres" gazetesi yayına almış. orada da şüpheli durumlar var. evin yakılmasını manşet yapan gazete normalde 20 bin gazete basarken o gün 290 bin basılmış. bu kara gün çok büyük karışıklıklara sebep olmuştur. dönemin başbakanı adnan menderesti. olayların içinde derin devlet olduğu şüpheleri varmış. bu olayları kim tezgahladıysa elbet bir gün ortaya çıkacaktır.
bu ülkede bir şey hala çok kolay yapılabilmekte. provokasyon
isabella öztaşçıyan'ın evinin yakında, hamam sok’ta lefter küçükandonyadis oturuyordu.
çok yoksul bir lağımcının oğluydu, lefter...
ama milli takım ve fenerbahçe'nin de yıldız golcüsüydü..
ay yıldızlı forma ile nice goller atmıştı…
atina'da yunanistan’a gol bile atmıştı...
yunanlılar ona "turko,turko" diye tezahürat yapmıştı.
o menfur 6-7 eylül günlerinde çöp arabasıyla dolaşan saldırganlar onun da evine geldi.
araçtan inip taşlamaya başladılar...
"vurun şu gavura" diye bağırıyorlardı...
sonrasını lefter küçükandonyadis anlatıyor.
on beş gün önce gol attığımda omuzlardaydım...
o gün ise kayalar ve boya tenekeleriyle karşılaştım... en kötüsü,harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı.
evde ne pencere, ne kapı kalmıştı.
kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar.
istanbul'dan emniyet müdürü evime geldi. gece gördüğü manzara karşısında 'aman allah’ım' demişti…
göğsünde ay yıldızlı bayrağımızı yıllarca şerefle taşıyan efsaneye yapılan bu zulüm elbet unutulamaz.
6-7 eylül olayları bir şehrin kaderini etkiledi ve o şehir bugün yaşanılmaz bir kent haline geldi...
Türkiye tarihinin utanç verici olaylarından biridir.
6-7 Eylül olayları cehaletin, vahşetin, yağmacılığın zirve yaptığı olaylardır ve cehaletin eyleme geçmiş hali çok tehlikelidir.
istanbul'u istanbul yapanlar bu olaylardan sonra Menderes hükümeti tarafından gönderilmiştir.
" istanbul Ekspres gazetesi daha olay gerçekleşmeden iki saat önce, “Atamızın evi bombalandı” manşetiyle ikinci baskısını yaptı. Tirajı 20 bin civarında olan gazete 6 Eylül’de 290 bin bastı. 4 BiN 214 EV, BiN 4 iŞ YERi, 73 KiLiSE… 6 Eylül 1955’te ellerinde kazma, balta ve sopalarla sokaklara dökülen binlerce kişi resmi Türk kaynaklarına göre 4 bin 214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel vb. 5 bin 317 yeri tahrip etti. ATEŞE VERDiLER Kiliselerin içindeki kutsal resimler, haçlar, ikonalar ve diğer kutsal eşyalar tahrip edildiği gibi, istanbul’da bulunan 73 Rum Ortodoks kilisesinin tamamı ateşe verildi. "
" Lefter, 6-7 Eylül olaylarında yaşadığı zulmü şu sözlerle anlatmıştı: 15 gün önce gol attığımda omuzlardaydım. O gün ise kayalar ve boya tenekeleri ile karşılaştım. En kötüsü harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. Kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar. "
6-7 Eylül 1955’te yalan bir haberin yayılması Türkiye yakın tarihinin en karanlık olaylarından birini ortaya çıkardı. Başta Rumlar olmak üzere farklı etnik kökenlere mensup yurttaşları hedef alan 6-7 Eylül Pogromu’nun arkasındaki güçler açığa çıkarılmadı ama o dönemin en önemli tanıklarından biri olan Sabri Yirmibeşoğlu’nun sözleri hala tarih sayfalarındaki yerini koruyor:
“6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı…”
annemin ve ablamın(ablam 11 yaşında) şahit olduğu olay.
o zamanlar dedemler istiklal balıkpazarı'nın -nevizade köşesi'nde oturuyorlarmış,sene 1955 . bizde aksaray'da oturuyormuşuz. annem merak etmiş almış ablamı aksaray'dan yürüyerek tepebaşı-galatasaray'a geliyorlar ,istiklal caddesine girdimizde şok oldum dedi annem . dükkanların vitrinleri, kepenkleri tahrip edilmiş koca kumaş ruloları yerlerde, elbiseler, ayakkabılar yağma edilmiş. buzdolabı-koltuk mobilya herşey parçalanmış ,köylü kılıklı adamlar saldıracak yer arıyorlar ,balıkpazarı esnafı toparlanıp içeri sokmamışlar iki taraftan da ,gayrimüslimleri evlerine ,dükkanlarına almış esnaf ve apartmanlarda oturanlar,tabi evlere girmek istiyorlar direniyor beyoğlu sakinleri türk esnafla birlikte.
polis falan hak getire,bir kaç asker varmış onlarda ne yapacak.
annem haddinden fazla cesaretlidir ,kasımpaşa askeri dikiş evinde çalışmış,tkp'lerle direniş falan yapmış 1942-3 falan ,savaş zamanı.
ablanı bıraktın dedenlere kapıda bekledik diyor babam şehir dışında imiş.
annemin yanında ben kendimi bildim bileli ermeni-rum-yahudi kelimesi kullanılmazdı,gayrimüslim derdi.,en ufak bir şekilde biri kötü konuşsa kızardı.
sonra üsküdar icadiye'ye taşındık ,icadiye yarı yarıya müslüman-ortodoks'tu ,ben bir gün ermeni bir çocukla ağız dalaşı yapmışım küçüğüm daha, ermeni falan demişim,hortumla dövdü ben annem.
bunları yapanlar menderes hükümetinin topladığı ve saldırttığı köylülerdi.
bugün ebrar'a ve arkadaşlarına saldıranlar.
70 yılda bir adım ilerleme yok.
bildiğiniz anadolu köylüsü..
kara lekemiz, vay efendim utanç duyuyoruz vs diyen malların bilmesi gereken en önemli şey 6-7 eylül olayları bir misilleme olayıdır. zira o dönem hakkında yorum yapılmadan önce olayın tamamını görmek gerekiyor. zira o dönemlerde kıbrısta enosis hareketi vardı. yani büyük yunanistan adı altında kıbrıs'ın yunanistana bağlanması. bunun için de eoka adında terör örgütü kuruldu ve önce ingilizlere sonra türklere karşı terör saldırıları başlatan bir örgüt varken halkın gaza gelmesi çokta normaldir.
bu olayı daha anlaşılır kılmak için şöyle düşünün. Hendek operasyonları devam ederken ve her gün şehit haberleri gelirken istanbul'da bazı esnafların camlarına savaşa hayır yazması, ya da PKK'ya destek vermesi gibi bir durumda halk ne yapardı. o dükkanların camları çerçeveleri inerdi. o dönemlerin hassasiyetlerini bilmeden konuşmamak lazım. zira 1950 li yıllarda ailesinden babası ya da dedesi yunanlılara karşı savaşmamış kimse yok. birde üstüne yunanlılar kıbrısı da alma talebiyle teröre başlayınca insanların bu şekilde galeyana gelmesi çok normaldir.
ironik olarak Bugün yüzsüzce anmasını yapacak olanların o zamanki atalarınca yapılmış komplo.
5 yıl sonra kurucu ideolojinin amerikancı askerlerince asılacak adam böyle bir organizasyon yaptırmış öyle mi? Hem de o güne kadar meclise girmiş rumların çoğunluğunun desteğini almasına rağmen.
Olayın menderes ile alakası sivas olayları - shp bağı kadardır.
Geçelim efendim, bir vesayet adımıdır. Ermeni kırımının devamıdır. Meselenin türklük ve türkçülükle falan da ilgisi yoktur.
Türkiye'nin utançla anılan olaylarıdır. ırkçılığın, çomarlığın, gaspçılığın, hödüklüğün vücut bulmuş hali olan insanlar tarafından Pera'nın gayrimüslim sakinleri katledilmiş, mallarına zarar verilmiştir.
Eğer, o insanlar gitmeseydi istiklâl caddesi şimdiki gibi Arap kaynamazdı.
Baş mimarı; Menderes gibi görünüyor. Bütün belirtiler onu gösteriyor.
Bu olaylarda kimlerin parmakları varsa ülkemizin adını yerin dibine sokmuştur. Yarın bir mahkeme kurulsa, ülke bunun hesabını veremez.
Bu olay başlı başına, cahil toplumun bir ülke için ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor.
Sırf siyasi gücünü korumak için bunca kötülüğü yapan bir kişi insan olamaz.
Bana göre bu olay, mitinglerde insanları galeyana getirmek için montaj video oynatmak ile eşdeğer. ikisinin de amacı aynı.