kışın bu saatte uyandığınızda içinizi bir karamsarlık kaplar. sadece kendinizin kalktığını düşünür lanet edersin dışarı çıkıp sizin gibi yüzlerce insanı görünce de garipsersiniz.
hafta içi her sabah yaptığım ve nefret duyduğum eylemdir. bu zulme bir dur diyecek önder aramaktayım. ama maalesef yaşamımın geri kalan 35 yılında bu böyle devam edecek.
Çok berbat bir durumdur. Derse veya işe yetişmek için çoğu insan daha güneş doğmadan kalkar. Yahudilerin kampa götürüldüğü gibi otobüslerde metrolarda sıkış tıkış giderler.
tek iyi yanı, normalde ölümüne kalabalık olan bakırköy'ün sessiz sakin olmasıdır, kadıköy yine bütün güzelliği ile insanları işine okula gönderir, edebiyat yaptım ama kasım-aralık'a doğru işkenceye dönüşecek eylemdir.
ilk okul deneyimi'ni dün yaşayan biri olarak daha ilk günden beni öğretmenlikten soğutmaya yetmiş olaydır. saat 6'da kalktım efendim. dışarıda köpek sesleri. o anda amcamın bir yerden duyduğu ve her zaman söylediği söz aklıma geldi: " sabahları yollarda sadece öğretmenler ve köpekler bulunur." okula gittim, en arka sıraya geçip oturdum. gelen öğrencilerin yarısı uyuyor. öğretmen, biraz ilgilensinler, dikkatlerini derse toplasınlar diye küçük bir kız öğrenciye şarkı söyletti. böyle olmayacağını anlayınca beni de serbest bıraktı. aynı günün 5. ve 6. saatlerine derse gideceğim artık. mutluyum.
sonuç: sabahın köründe çocukları okula göndermek iyi değildir.
Soğukların geldiği şu zamanlarda içler acısı durumdur. Hele de oda arkadaşlarınız mışıl mışıl uyurken uyanıp işe gidiyorsanız, daha fazla konuşamayacağım.