Türkiye Haftası dolayısıyla Paris’te yapılan TÜSiAD toplantısına
katılan Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, sözde Ermeni Soykırımı
hakkında bir soruyu cevaplandırırken;
“Biz, Ermeniler konusunda çocuklarımıza asla onların kötü bir
millet olduğu şeklinde bilgilendirme yapmıyoruz. Çocuklarımızın
annelerimizden, babalarımızdan ve dedelerimizden gördüğümüz
şekliyle barış yanlısı olarak yetişmelerini sağlıyoruz. Ayrıca Bakanlar
Kurulu’na bakarsanız, Ermeni kökenli iki bakan olduğunu görürsünüz.
ayrıca ülkeyi ve devleti yönetme hakkını 470 yıl boyunca ermenilere, yahudilere, rumlara ve türkten başka her etnik unsura vermiş osmanlı devleti nin sonunuda bizim demokrasi havarilerine hatırlatmak isterim.
türkiye türklerindir ve elbetteki türkler tarafından yönetilecektir.
''Muhterem milletime tavsiyem odur ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an vazgeçmesin!''
bu başlık niye önemli biliyormusunuz... dini direkt olarak siyasete dökmüş bir grupta akp'li bakanlardan birisinin eşinin yahudi olmasıdır. yahudilik anneden geçer bilirsiniz. şimdi hala mı ne alaka? anlatayım tekrar tekrar.. bakın arkadaşlar bir sürü uygulama örneğini buraya sıkıştırmaya gerek yok(sıkıştırsak kabul mu edeceksiniz?) devamlı islami değerleri kullanıp kafasında iran tarzı bir rejim bulunduran bir hükümet varsa ortada ve bu hükümetin üyelerinde bu kadar lafa ayağa rağmen içlerinde böyle bir durum da varsa..
sıçarım ben böyle işe.
ha bakın araplarımızdan örnek alalım o sevgili dinlerine çok bağlı araplarımızın bilmem kaç karıları , amerikalarda okumuş yat da kat da karı da kızda gezmemiş evlatları yokmu? var.
bizim akplilerin de karısını döveni , kuma getireni var mı? var..
o zaman demagojiye gerek yok.. kimse ermeni yada yahudi burda milletvekili olamaz demiyor ağalar.
keşke olsaydı dediğim,bugünün koşullarında ütopik durum. hoş,büyük olasılıkla batı yine
aynı teraneleri okurdu,orhan pamuk yine aynı söylemlere başvururdu,ama şüphesiz türkiye
daha güzel bir ülke olurdu.
''ey demokrat geçinen kalemşörler! ermenistan ın değil hükümetinde parlementosunda iki tane türk çaycının çalıştığı iddia edilseydi ne olurdu?'' diye sorulası entrylerin bulunudğu konu.
sorun vekilin ermeni, kürt, türk ya da rum olması değil, vekillik görevini layıkıyla yerine geritip getirmediği, bu ülkenin vekilliğine, cumhuriyetine yakışıp yakışmadığıdır!
hem başbakan da rum zaten... rum olarak mı yoksa görev ve sorumluluklarını yerine getirip getirmediğiyle ilgili mi değerlendirmek lazımdır kendisini?
başka bir provakasyon cümlesidir. son bavyera seçimlerinde bavyera meclisine 3 türk seçildiğinde alman vatandaşları aynı yaklaşımda bulunsalardı, bu cümleyi sarfedenlerin reaksiyonlarını merak ettiren tümce
yahu kayserililierin çok muhterem insanlar olmaları ile birlikte yerlileri için ermeni asıllı oldukları iddiaları her zaman dolanırdı. hatta kurtuluş savaşı öncesi dönemde kayseri de ciddi sayıda resmi belgelerle sabit ermeni nufusu vardır. ayrıca hala kayseride aktif ermeni kilisesi mevcuttur. iberelerin biri kayserinin yerlisi olan sayın abdullah gül'ü aleni bir şekilde gösterse bile, yine de bir farazadan öteye geçmemsi umulmaktadır.
ayrıca ne olur farketmez diyenler de millet kelimesini anlamını bilmeyen, inandıkları ideolojide millet diye bir kavram olmayanlardır.
"ne olmuş yani`?" denilebilecek durum. bir kişinin ermeni olması onun bakanlık yapmasını engellemez. eğer kendini türk olarak görüyorsa ve t.c vatandaşı ise bakanlık koltuğunda oturabilir. çünkü t.c anayasasına göre bu böyledir. tabiki de bunu söyleyen ve savunan biri ırkçıysa bilemem... fakat açıkça ırkçı söylemlerde bulunmak suçtur, bunu takan yoktur.