kişilere göre değişmesi gereken af olması lazımdı. anasını satayım tutupta bireysel suçlardan ceza yiyenlere af çıkartıyorsunda bunlarla beraber hizbullahın adamlarınıda salıyorsun. adalet sistemine bak sen. daha ne domuz bağları göreceğiz içine ettiğimin memleketinde.
10 sene boyunca bir dava beklermi dedirten durumdur. muallakta olan davalar neysede delillerin ve suçların ortada olduğu davalarında bekletilmesi akıllara durgunluk veriyor. yargıtaydaki ilgili dairelerin başkanlarının serbest bırakılması daha mantıklıdır. bugüne kadar eleştirilen birçok faaliyetini desteklediğim hükümetin adalet bakanının istifa etmesi gerektiğinin altını çizmek isterim.
korkutucudur. hele ki çoğu islami terör örgütüne üyeyse vah halimize. islamı yanlış anlayan örümcek beyinli salak mahluklar yüzünden dininden soğur bu insanlar. domuz bağı unutulmaz.
dışardakilere verilen siper alın komutudur.
bu affı çıkaranlar önce mağdurların mağduriyetini gidersin sonra çıkarsın bu af saçmalığını. benim giden beşyüz liramı, laptopumu bana versin. ne hakkı varsa bana karşı kabahatli olanı affetmeye. devlet babayım ben diyorsa da at o zaman elini cebine baba derim ben.
ya giden canlar... onları telafi edebilir misin baba?
her geçen gün adalete olan saygı ve inanç maalesef zayıflıyor. adalet ve yargı resmen kan kaybediyor. bu son olaylar da olaya tuz biber oldu.
şimdi özel yetkili mahkeme tarafından bakılan hizbullah davası 10 yıl kadar uzun bir süre içerisinde sonuçlanamadığı için faillerin tutuksuz yargılanmasına karar verilmiş. yani ellerde kanıt varken, cesetlere ulaşılmışken üstelik yüzlerce kişiyi işkenceyle öldürdüklerini kabul etmişken bu caniler şimdi halk arasında fink atacakmış. hangi maddeyle? cmk'nın 102. maddesiyle. peki ne için? avrupa insan hakları sözleşmesi'ne uygunluk için. avrupa kriterlerine uyulacak diye onca masum insanın mezarlarında kemikleri sızlıyordur şu an.
boş yere yatan gazeteciler ve bilim adamları için ise sevindirici bir haber bu. onca yıl sırf düşündükleri için mahkum oldular ama şimdi özgürlükleri geri veriliyor davaları sonuçlanana kadar. hani allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş ya sevinmesi için, bu da böyle bir şey işte. şimdi sevinsinler garipler.
Türkiye cumhuriyeti'ne yakışmayan hukuk sisteminin sonucudur. hukukçular üzerimizdeki iş yükü çok fazla diyor. yan kurumların iyi çalışmadığını söylüyor. altyapının yetersizliğinden yakınıyor. Türkiye'de kamuyu rahatsız eden her hukuk olayından sonra hep bu açıklamalar yapılıyor. ama nedense bir türlü çözüm yolu bulunamıyor -bulunmuyor-. hukuk sistemi halkın vicdanını rahatlatamıyor.
serbest bırakılan kişiler suçsuz olduğundan değil, adaletin bir ayağı topal, bir gözü kör, ağır aksak ilerlemesinden hatta ilerleyememesinden kaynaklanan durumdur.
serbest bırakılanların tekrar serbest kalma ihtimallerini göz önünde bulundurarak benzer suçlardan adaletin kucağına dönüş yapıp yapmayacakları tam bir muammadır.
hukuk devletine inanan, suçludan korktuğu kadar suçtan da korkan milyonlar için adaletsizliğin tecellisidir.
bingöl ün solhan ilçesinde, etrafa rastgele ateş açıp 5 kişinin ölümüne, 18 kişinin yaralanmasına yol açan: yeşil in amca oğlu mahmut karadağı nda içinde olduğu 57 bindir.
10 yıldır yargıçlarımızın karşısına çıkmayı bekleyen kişilerin "tahliye" edilmesi olayı. yargılamaları tutuksuz devam edecek. 10 yıl da tutuksuz yargılanırlar. hukuk sistemimize allah zeval vermesin mükemmel işliyor.
en azından giderler kendi evlerinde yemek yerler bizim paralarımızla doyurmazlar karınlarını.
planlı ve programlı bir şekilde muhalefet tarafından "af çıktı" demeye getirilen olaydır. tutuklu ve hükümlü kavramını bilmeyen cahillerin olaya yorum getirmeye çalışması komik görüntüler oluşturuyor.
bu bir af değildir.
davası devam eden suç işlemiş kişiler olmakla birlikte, işlemediği suçtan suçlanarak dava süreci başlamış ama senelerdir sonuca ulaşmamış binlerce insan var.
ha tabi adam alışmış. 2000 kişilik gemide bir tane masum olsa gerisi suçlu olsa, 1999 suçluyu öldürebilmek için o 1 kişiyi de feda eder, gemiyi batırır. beğenmeyen alternatif söylesin. o haksız yere yatan insanlar nasıl kurtulur?
ha asıl mesele adalet sisteminin ağırlığı, bir davanın 10 yıldan fazla sürmesi.
adalet sisteminin yavaşlığı noktasında bir fikri olmayan kişiler ahkam kesmesin. oturup araştırsın 2 rekat. en azından Ferhan şensoy'un pardon filmini izlesin. sonra 12 angry men filmini izlesin. "adalet sistemi hızlı işliyor kusursuz işliyor" diyen varsa ona söyleyecek sözüm zaten yok. ama silivridekilere gelince haksızlık yapılıyor, diğerlerine hak etmişlerdi idam edilsinler deniyorsa olaya yanlı yaklaşıldığının ispatı, takkenin düştüğü kelin göründüğü durum kaçınılmaz olur. ha benim gönlüm razı mı domuz bağıyla insanları bağlayıp infaz eden sonra evin altına gömen kişilerin de serbest kalanlar arasında olmasına? elbette değil. ama kanun çıkartılırken emsal teşkil edecek ve genele uygulanacak şekilde çıkartılması mecburiyeti olmasından dolayı başka seçenek kalmıyor ortada. sen çık sen kal mı denmeli? neye göre? hangi kriterlere göre belirlenecek? kim belirleyecek? varsa daha iyisini yaparım diyen fikir söylesin.
zaten bu kanun çıkartılırken "ulan şu hizbullahçıları çıkartalım dışarı" mantığı güdüldüğünü sanmıyorum. tamamen humanist bir yaklaşımla haksız yatanların da olacağı düşüncesiyle kanunda değişiklik yapılmış, ama bu değişiklik hizbullah terör örgütü üyelerini de kapsayınca muhalefet tarafından "mal bulmuş mağribi" gibi saldırılmış görüntüsü var daha ziyade.