53 yaşındaki adamın 9 yaşındaki kızla evlenmesi

entry38 galeri1
    13.
  1. peygambere inanmayan, mucizelerini duyunca ıspatla diyenlerden ıspat istediğim konudur.
    (bkz: çivi çiviyi söker)
    ayrıca siz islamla terörizmi ayırt edemezken ben n+1 tane kitap yaladım yuttum bu oyunları bırakın artık.
    1 ...
  2. 12.
  3. iş başa düştü. gerçekten bu hususta bilgi almak isteyenler buyursun. Dr. Reşit Haylamaz'ın konuyla ilgili makalesinden alıntıdır.

    1. Risâletin ilk günlerinde Müslüman olanların isimleri sıralanırken, ablası Esmâ Vâlidemizle birlikte Âişe Vâlidemizin adı da zikredilmektedir. Dikkat çekici olan bu zikrin, Hz. Osmân, Zübeyr ibn Avvâm, Abdurrahmân ibn Avf, Sad ibn Ebî Vakkâs, Talha ibn Ubeydullah, Ebû Ubeyde ibn Cerrâh ve Erkam ibn Ebil-Erkam gibi ;Sâbikûn-u Evvelûn; tabir edilen en öndekilerin hemen arkasından; Abdullah ibn Mesûd, Cafer ibn Ebî Tâlib, Abdullah ibn Cahş, Ebû Huzeyfe, Suhayb ibn Sinân, Ammâr ibn Yâsir ve Habbâb ibn Erett gibi isimlerden de önce gerçekleşiyor olmasıdır. Demek ki Âişe Vâlidemiz, o gün küçük de olsa irade; beyanında bulunabilecek bir çağda ve ilk Müslümanlar arasında yer alabilecek bir durumdadır. Söz konusu bilgilerde ondan bahsedilirken, "O gün o küçüktü." şeklinde bir kaydın konulmuş olması, bu manayı ayrıca teyit etmektedir.

    2. Ablası Esmâ Vâlidemizin konumu da bu kanaati güçlendirmektedir; zira onun, on beş yaşında iken Müslüman olduğu bilinmektedir. Bilinen bir gerçek de onun, 595 yılında dünyaya gelmiş olduğudur. Bütün bunlar, risâletin ilk yılı olan 610 tarihini göstermektedir. Demek ki Âişe Vâlidemiz, yaşı küçük olmasına rağmen 610 yılında Müslüman olmuştur. Bunun için o gün onun, en azından beş, altı veya yedi yaşlarında olması gerekir ki, on üç yıllık Mekke hayatıyla en az yedi aylık. Medine günleri de bu tarihe ilave edildiğinde onun, Allah Resûlü ile evlendiği gün ;risâletten beş yıl önce dünyaya gelmiş olma ihtimalini esas alacak olursak- en azından on sekiz yaşında olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

    3. Mekke günleriyle ilgili olarak Âişe Vâlidemiz, "Ben Mekke'de oyun oynayan bir kız iken Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)e, Doğrusu, onların asıl buluşma zamanları, kıyamet saatidir; Kıyamet saatinin dehşeti ise, tarif edilemeyecek kadar müthiş ve ne acıdır! (Kamer sûresi, 46) ayeti nâzil oldu." bilgisini vermektedir ki bu bilgi, onun yaşıyla ilgili olarak bize farklı kapılar aralamaktadır. Şöyle ki:

    4. Söz konusu ayet, Kamer sûresinin 46. ayetidir ve bütün halinde nâzil olan bu sûrenin, ibn Erkam'ın evinde iken ve bi setin dördüncü (614),13 sekizinci (618) veya dokuzuncu (619)14 yılında indiğine dair farklı rivayetler vardır. Özellikle ayın ikiye yarılma hadisesini ve o gün buna olan ihtiyacı nazara alan bazı âlimler, söz konusu tarihin 614 olması gerektiği üzerinde durmuşlardır ki bu tarih esas alındığında Hz. Âişe Vâlidemiz, ya henüz dünyaya gelmemiş veya yeni doğmuş demektir. 618 veya 619 tarihi esas alındığında da durum pek değişmemektedir. Zira bu durumda o, henüz dört veya beş yaşında demektir ki her iki yaş da, söz konusu hadiseyi kavrayıp yıllar sonra da aktarabilecek bir olgunluğu ifade etmemektedir. Bu durumda ise o, en yakın ihtimalle risâletin başladığı günlerde dünyaya gelmiş olmalıdır.

    Burada dikkat çeken başka bir husus da, o günü anlatırken bizzat Âişe Vâlidemizin, "Oyun oynayan bir kız çocuğu idim." şeklindeki beyanıdır. Kendisini ifade ederken kullandığı "kız çocuğu" kelimesinin karşılığı olan câriye; lafzı, ergenlik çağına geçişi ifade etmekte ve o dönemler için kullanılmaktadır. Arap şairlerinden ibn Yerâ, bu yaşlardaki birisini kastederek maksadını şu şekilde ifade etmektedir: "Sekiz yaşına geldiğinde artık o, benim için bir câriye değil; Utbe veya Muâviye'ye nikahlayabileceğim gelin adayımdır." Bazı bilginler bu kelimenin, on bir yaşın üzerindeki kız çocukları için kullanıldığını ifade etmektedir.

    Kamer sûresinin indiği tarih olarak 614 yılını esas alacak olursak, Âişe Vâlidemizin risâletten en az sekiz yıl önce doğmuş olduğu ortaya çıkar ki bu tarih 606 yılına tekabül etmektedir. Bu ise, evlendiği gün onun on yedi yaşında olduğunu ifade eder. Sûrenin indiği tarih olarak 618 yılını kabul ettiğimizde ise onun, 610 yılında dünyaya gelmiş olma ihtimalini ortaya koyar ki bir yönüyle bu, evlendiği gün Âişe Vâlidemizin on dört yaşında olduğu sonucunu doğururken diğer taraftan onun, risâletten dört yıl sonra dünyaya gelmiş olamayacağını ispat eder.

    Bu bilgilerle birinci maddede ifade edilenleri yan yana getirdiğimizde, Âişe Vâlidemizin 606 yılında dünyaya geldiği ve on yedi veya on yedi buçuk yaşında iken de evlendiği sonucuna ulaşmamız mümkün olmaktadır.

    neymiş, 9 değil 17 imiş. anlaşılmıştır umarım.
    7 ...
  4. 11.
  5. yazar arkadaşın, üstü kapalı olarak anlatmak istediği konu belli. ancak, o zaman ki şartlardaki evlenmek, kurda kuşa yem olmasın diye, sahipsiz kız çocuklarını himaye altına almakmış. yani onunla illa ki birlikte olmak değil.
    bazı yazar arkadaşlar okadar emin olarak anlatıyorlar ki, dokuz yaşındaki kız çocuğu ile beraber oldu diye. zannedersiniz odasına kamera yerleştirip izlemişler, o derece yani.

    edit: imla.
    3 ...
  6. 10.
  7. milyarlarca defa iftira olduğu dillendirilmiş ve ispatlanmış mevzu. 9 değil 17 yaşındaydı.
    ama yok, ben illa götümden anlayacam bana mani olamazsınız diye diretenler için tekrar açıklama zahmetine girişmek yersiz.
    buyrun anlayın.
    2 ...
  8. 9.
  9. 8.
  10. adamın kızı ne vaatlerle kandırdığı ya da ana babasını ikna edip kızı alıkoyduğu merak edilen olaydır.

    ulen bi adam gelse bana mucizeler gösterse, gözümün önünde havalansa uçsa falan böyle bir şeye izin vermem! marifetli bir kişiliğe sahip kişiymiş. kendisini tebrik ediyorum.
    2 ...
  11. 7.
  12. hemen yargılanmaması gereken insandır.

    9 yaşındaki kız nüfusa geç yazdırılmış olabilir. ya da ne bileyim belki onun köyünde kızlar erken ergenliğe girip çıkıyordur. belki de kız istemiştir. 9 yaşında sözlenip evlenmek için 13 yaşını beklemiş olabilir genç aşıklarımız.
    0 ...
  13. 6.
  14. 5.
  15. 9 yaşındaki kadın... bu ünvanı hakedecek ne yaptı bu ilkokul öğrencisi denilesi olaydır. 53 yaşındaki yaratık.
    4 ...
  16. 4.
  17. 3.
  18. şerefsizliğin koy götüne, kansızlıktır!
    bu kansız-vicdansız insansı yaratıklardan daha da kansız şerefsizler ararsanız bu zavallı kız çocuğunun çevresine bi göz atın. babasına, abisine, dayılarına, amcalarına filan.
    baktınız di mi?
    siz de kusabilirsiniz evet.
    5 ...
  19. 2.
  20. 1.
  21. akıllara sığmayacak bir türden bir davranış olup hiç bir insanın yapmayacağı bir eylemdir. yapanlar yoktur demiyorum tabi. vardır böyle hayvanlar. hatta geçmişte de vardı inanır mısınız?

    tabi yapanı insan türüne almıyorum. muhtemelen ya hayvandır ya da insan görünümde bir uzaylı.

    yüce allah ın böyle bir yaratığı dünya ya getirmiş olam ihtimalini göz önünde bulundurmuyorum bile. bu tip insanlar hiç bir dine mensup değildir büyük oranda. yani düşünsenize; hangi din böyle bir şeye izin verir ki? bütün peygamberler güzel ahlaklıdır.dolayısıyla o peygambere inanan insanlar da bu ahlaka sahip olmak çin ömürlerini tüketirler. eğer böyle bir şeyi yapmışsa bir insan, bırak güzeli, ahlak sahibi bile değildirler.

    yani gece yatarken bunu yapan 53 yaşında yaşlı başlı sakallı insanlar aklıma geliyor da şükrediyorum allah ıma bizim dinimzde, kitabımızda böyle bir şey yok diye!

    sen çok yaşa allah ım!
    18 ...
© 2025 uludağ sözlük