bu akşam duraktan yolcu aldıktan sonra şoförün aniden gaza yüklenmesiyle birlikte arka tarafa doğru giden bir kızın 2 takla atmasına neden olan vasıta.
(bkz: it was brutal)
Ege kampüsüne giren tek vasıta.Ege üniversitesinde okuyan öğrencilerin en az bir kere bu otobüste bulunup otobüste kemal sunalın loto tutturan filmindeki gibi değil de daha çok uyuma şeklinde geçirmeleri.O bir efsane.
körükten sonrasının eğimli durduğu ve çoğu zaman kendi başına hareket ettiği,ege üniversitesi kampüsünde ulaşım sağlayan vasıta türünün genel ismidir.özellikle sabah saatlerinde öğrenci köyü civarındaki virajlarda unutulmaz anlar yaşamak kaçınılmazdır..
kimine göre kızıl ejder kimine göre yahudi treni diye adlandırılan ve emekli formula pilotlarının kontrolüne verdikleri kimi zaman iki teker üstünde kimi zaman ise yer çekimine meydan okurcasına tekerleksiz giden, henüz uzmanlar tarafından hava taşıtı mı yoksa kara taşıtı mı olduğuna bir karar verilemeyen yılların emektarı otobüstür.
bu otobus sayesinde - otobüse binince insanlıktan çık - sloganını benimsedik gercekten. bazı dönemlerde fortçuların fazlaca türedigi bir otobüs türüdür. işkence aracı aslında.
arkadan baktığın 45 derece eğimli gözüken içinde olduğunda her an ölüm tehlikesi içinde bulunduğun(özellikle manyak bir şöfor kullanıyorsa) yazın hiçten çekilmez olan egenin namı diğer öğrenci otobüsü.
cankurtarandır. her ne kadar dışardan bakıldığında ölüm aracı gibi gözükse de koca kampüste öğrencinin istediği yere ulaşmasını sağlayan cankurtaran araçtır. öğrencilere roller coaster a binmenin zevikini yaşatır. beleş.
(bkz: roller coaster)
bir yere gidecek olursunuz gözünüz onu arar, etrafınıza bakınırsınız acaba nerden çıkacak diye merakla beklersiniz,yine başka yerden gelmiştir çünkü yine güzargah değişmiştir metro yapımı dolayısıyla.bu kadar kargaşa, bu kadar saçmalığın yanında 525 güzeldir,eğlencelidir,çiledir ama ona binerken herkes merak eder acaba bu gün ne olacak diye.şoföre aşık olanlar, şoförün aşık olup bilezik alma vaadiyle kandırmaları *bile güzeldir.her biniş yeni bir macera her iniş yeni bir umuttur.egeliler olarak ne kadar yakınsakta gıcır gıcır, deri koltuklu, körüğü altın kaplama bile olsa onun bu özelliklerinden yoksun yapamayız.
kampüsteki yurdun yanındaki yokuşu(tabi oraya yokuş denirse)çıkamadığı için söförün yolcuları indirip yokuşu çıktıktan sonra tekrar yolcuları geri bindirdiği otobüs.
içi her daim; deplasmana giden fanatiklerin polis tarafından zorla bindirildiği belediye otobüsü gibi tıka basa doludur. hele bir de izmir'in o yaz sıcağında, mesafe kısa da olsa içeridekilerin halini düşünmek... mobil saunaya döner, kilo vermek için birebirdir.
oldukça eski otobüslerin kullanıldığı ege üniversitesi içi ring hat olarak çalışan 2006 mayısına kadar ücretsiz olan,şimdiyse öğrencilerin kimlik kartlarını göstererek ücretsiz yararlandığı hat. öğrencilerden birinin 525te öğrenci olmadığı belli kişilerce otobüste dövülmesinden ve bunu rektörlüğe şikayet etmesinden sonra başlatılmıştır kimlik uygulaması.*
her ne kadar yakınsak da eshot otobüsleri soğuk havalarda özellikle öğrencilerin bir numaralı kurtarıcısıdır, çünkü 525'in içerisi sıcaktır. koskoca kampüste ordan oraya yürüyüp de nezle-grip olmamak için "beş iki beş"e binilmelidir.
ege üniversiteli öğrenciler tarafından beş yüz yirmi beşten ziyade "beş iki beş" şeklinde okunması tercih edilen kampüs içi ring otobüsüdür, öğrencilere ücretsizdir. ön kapıdan binmenin ve öğrenci kartlarını göstermenin zorunlu hale getirilmesiyle zaman kayıpları artmıştır, arka kapıdan binmek yasaktır. duracak düğmesine basmadan kapı açılmaz, inmeden önce kapıya yaklaşmak gereklidir. zaten otobüs her an sağa sola devrilme tehlikesi geçirmektedir. ayrıca derslere geç kalma sebebidir. eziyet üstüne eziyettir. hava güzelse 525'e binmek yerine yürünmelidir.*
kapıdan camdan sarkan insan uzuvları ve dışardan bakıldığında her an devrilecekmiş izlenimi veren, ege üniversitesi öğrencilerine ücretsiz eziyet çektiren otobüs.daha sakin olduğu akşam saatleri ise tam bir kesişme ortamıdır.
ne yani insanlar öğrenci kartlarını kaybetseler ya da evde unutsalar
para mı verecekler?Yakında kampüs kapısından girerken de para isteyecek bunlar?Fen fakültesi 50 kuruş,tekstil mühendisliği 75 kuruş,orası daha uzak ya ana kapıya...eh bu zihniyetten bu beklenir yani...