bursa'da 510 yıllık tarihi pirinç han'da stüdyo çalışmaları için kiraladığı dükkana ahşap kapısını beyaz çelik kapıyla değiştiren murat çapkının, "hırsızlığa karşı önlem aldık" dediği kapıdır. adam açıklıyor kardeşim içerde değerli malzemeler var, tadilat aşamasında stüdyom, bu geçici bir önlem işim bitince her şey eskisinden de güzel olacak dediği o ortama yakışmayan kapıdır.
imkânım olsa tüm yabancı yerli arkeoloji uzmanlarını çağırır tüm arkeolojik eserlerin çıkarılmasını bu ülkeden yollanmasını isterim.
Eserlerin saygın bir müze de sergilenmesini ziyaret için ücret alınmamasını isterdim. Götürülemeyen eserlerin olduğu bölgeyi de yine Avrupa'nın ülkemizin saygın arkeoloji uzmanlarının sanat danışmanlarının kültür bakanlıkların oluşturacağı bir konsorsiyum yönetime verir özerk bölge fedaral bir yapı tanırdım. Burada iskan ulaşım vatandaşlık işlerinde tek yetkili arkeoloji uzmanları sanat danışmanlarından mimarlardan oluşan bir kurul kararına bırakırım.
Dünyanın insanlık mirası bunlar. Padişahlara kızıyorlar bu ülkenin tarihi eserlerini Avrupalılara verdi diye.
Adamlar haklıymış bu eserleri vermiş ve yabancı arkeologların bunları alıp gitmesinde bir önlem ferman çıkarmamış.
Biliyorlar güttüğü koyunun huyunu.
Vatan ve tarih hainliğinin başka bir türlüsü. Tam da denildiği gibi tarih katliamı, tarih engizisyonu.
Soysuz pislik herifler; Akıl edenin kafası, yapanın elleri tez kırıla.
Tarihi eserlere bu tarz müdahaleler yani tarihi esere izinsiz, abuk sabuk, ben yaptım oldu müdahaleleri, geçici ucuz yolun çözümleri kanunen tarihi eserin tarihi eserlikten çıkması anlamına gelir.
Fenerin forması bi ton açılsa bütün ülke ayağa kalkar.
Kültür Bakanlığı, Vakıflar, Anıtlar Kurulu göreve diyeceğim ama Kültür Bakanının adını bilmiyorum. So sorry baby.
zevksizliğin, tarihe saygısızlığın resmi geçidini yaşıyoruz adeta son dönemde.
bakın bu çelik kapının yanındaki dükkanların kapıları ne güzel duruyor, bir de buna bakın; https://galeri.uludagsozluk.com/r/1749485/+
belli ki bu tarih katliamcıları işlerini sağlam(!) yapıyor.
bakın burası ünü yurt sınırlarını aşmış, o kadar önemli bir yapı ki, 2008 yılında ülkemize gelen kraliçe elizabeth bile burayı gezmiş ve alışveriş yapmıştır.